Gazeteci Müyesser Yıldız'a tahliye kararının ardından CHP heyetinden açıklama
Müyesser Yıldız’ın adli kontrol şartıyla tahliye edildiği ilk duruşması ardından, duruşmayı takip eden CHP heyeti Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Gazeteci Müyesser Yıldız'a tahliye kararı çıkan duruşma sonrasında CHP heyeti açıklama yaptı. Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, "Aslında burada ne devletin gizli bilgileri var ne casusluk var. Burada sadece susturulmak istenen özgür basın, ifade özgürlüğü, halkın haber alma hürriyeti var" dedi. CHP Aydın Milletvekili, PM Üyesi Bülent Tezcan, "Sarayın sesi olmayan gerçeğin sesi, halkın sesi olan gazetecileri korkutma davasından başka bir şey değil" diye konuştu.
Gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’in ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama’ suçlamasıyla yargılandığı davanın, Yıldız’ın adli kontrol şartıyla tahliye edildiği ilk duruşması ardından, duruşmayı takip eden CHP heyeti Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Duruşmayı CHP Milletvekilleri Gülüzar Biçer Karaca, Erdoğan Toprak, Gamze Taşcıer, Bülent Tezcan, Yıldırım Kaya, Utku Çakırözer, Mehmet Göker, Gülizar Emecan, Ali Haydar Hakverdi, Abdurraman Tutdere, Tekin Bingöl, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka izledi.
CHP PM üyesi Bülent Tezcan, burada yaptığı konuşmada, davanın gazetecilere karşı haksız ve hukuksuz olduğunu vurguladı. Tezcan şunları söyledi:
“ŞAMAR GİBİ CEVAPLARINI GÖRDÜK
Burada gazeteciliğin yargılandığını gördük. Gazeteciliği yargılamak isteyenlerin suratına kararlı ve onurlu bir gazeteci duruşunun nasıl olması gerektiğini gösteren örneklerini daha önce de sıklıkla gördüğümüz gazeteciliğin onurlu duruşunu şamar gibi tokat gibi cevaplarını gördük.
TİYATRO SAHNESİNİ GÖRDÜK
Mahkeme heyetinin, iddianameyi düzenleyenlerin acz içerisinde soracak soru bulamadıklarını, gazeteciye ‘Niye bilgi topluyorsun’ deme noktasına düştükleri bir yargılama tiyatro sahnesini gördük. Yapılanın bir yargılama değil daha önce planlanmış bir tiyatro olduğunu çok açık bir şekilde gördük.”
GAZETECİLERİ KORKUTMA DAVASI
Dolar’ın 8.50 TL’yi, euro’nun 10 lirayı geçtiği bir Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifa ettiği haberini vermekten korkan çok geniş bir medya yaratıldığı Türkiye’de o sınıfa dahil olmayan, 'Evrensel ölçülerde gazetecilik yapma iddiamızı devam ettireceğiz' diyen, sarayın sesi olmayan gerçeğin sesi, halkın sesi olan gazetecileri korkutma davasından başka bir şey değil. Yargılanmak ve yok edilmek istenen gazeteciliktir. Gazeteciyi susturamayacaklar, gerçeğin söylenmesine engel olamayacaklar. FETÖ yargılamalarındaki iftira ve kumpaslar devam ediyor. Dün nasıl boşa çıkarıldıysa bundan sonra da boşa çıkarılacaktır.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise şunları söyledi:
TARİH TEKERRÜR ETTİ
Bugün duruşma salonunda toplumun hafızası yenilendi. Ergenekon, Balyoz davalarında da bir isimsiz ihbar mektubuyla aydınlarımızın, gazetecilerimizin, yazarlarımızın, Cumhuriyetçi, Atatürkçü subaylarımızın sabaha karşı operasyonlarla derdest edildiğini, iddianame hazırlamak için aylarca beklendiğini, ardından o kumpas davalarında yargılandıklarına tanıklık etmiştik. Burada yine maalesef tarih tekerrür etti.
Aslında burada ne devletin gizli bilgileri var ne casusluk var. Burada sadece susturulmak istenen özgür basın, ifade özgürlüğü, halkın haber alma hürriyeti var.
BERAAT İLE SONUÇLANMASINI İSTERDİK
İddianame kazaen bile kabul edilmiş olsa bugün burada derhal suçun vasfi unsurları oluşmadığı için beraat kararı ile davanın sonuçlanmasını isterdik. Yapılması gereken hukuk, yargı bağımsızlığı adına buydu.Ülkemizin içinde bulunduğu durum halkın doğru habere ulaşmasında örnek, kalemini satmayan, hiçbir güce teslim edilmeyen ve edilmeyecek olan gazetecilerimizin varlığıyla hukuk devletini sürdürmeye olan inancımızı büyütmeye çalışıyoruz.
BİR ANLAMDA HALK YARGILANIYORDU
Burada halkın doğru bilgiye erişmek için gözünü çevirdiği Tele 1 ve İsmail Dükel, halkın doğruları öğrenmek için okuduğu, izlediği Oda TV ve Müyesser Yıldız yargılanıyor, bir anlamda da halk yargılanıyordu.”