Gazinocular Kralı’nın oğlu Sacit Aslan’ın yazdığı rüşvetçi ve şantajcı İstanbul Emniyet Müdürü (kim?)
Sacit Aslan, Bir Masada İki Kral Olmaz kitabı ile Türkiye'nin yakın tarihindeki tanıklıklarını anlattı.
GERÇEK GÜNDEM - Sacit Aslan, ‘‘Gazinocular Kralı’’ olarak bilinen Fahrettin Aslan’ın oğlu. Babasının Maksim gazinolarında yıllarca yöneticilik yapan Aslan, son yıllarda bir medya figürü haline geldi. Birçok magazin programına yorumcu olarak katılan eski gazinocu, aynı zamanda sacitaslan.com sitesini yönetiyor ve youtube’da program yapıyor.
Sacit Aslan, geçtiğimiz günlerde Kırmızı Kedi’den yayınlanan kitabı ‘‘Bir Masada İki Kral Olmaz’’ da kendi kişisel tarihiyle ilgili tanıklıklarına yer verdi.
Bilinen aksine Fahrettin Aslan’ın Zeki Müren’i değil Zeki Müren’in babası Fahrettin Aslan’ı yarattığını söyleyen Sacit Aslan, sahip oldukları gazinolarda yalnızca kabadayılar, müteahhitleri ağırlamadıklarını aynı zamanda 12 Eylül darbesinin lider kadrosundan Tahsin Şahinkaya gibi isimlerle rakı içtiğini belirtiyor.
Polislik kurşunlara göğüs gelenlerin mesleğidir diyen eski polis müdürü Şükrü Balcı babalar operasyonunda soruşturma geçirdi
Ancak Sacit Aslan’ın gündeme getirdiği en önemli iddia İstanbul Eski Emniyet Müdürü Şükrü Balcı ile ilgili. 1979 yılında İstanbul’a atanan Balcı, görevde kaldığı 4 yıl boyunca adından söz ettiren bir isim.
22 Ağustos 1983 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden ayrıldığında meslektaşlarına ‘‘Bu meslek tepeden paraşütle gelenlerin mesleği değildir. Kurşunlara ve bombalara göğüs gelenlerin mesleğidir’’ dedikten 1984 yılındaki Babalar Operasyonu’nda soruşturma geçirdi.
Şükrü Balcı’dan Fahrettin Aslan’a, ‘Bunlardan şu kadar para toplayacaksın, bunun şu kadarı senin bu kadarı benim’
Sacit Aslan babası Fahrettin Aslan’ın tutuklandığı operasyonla ilgili kendi tanıklıklarını şöyle anlatıyor:
‘‘Maksim çok sayıda, siyasetçiyi, bürokratı, polisi, askeri de ağırladı; unutulmaz isimlerden biri de Şükrü Balcı idi. Şükrü Balcı o dönem İstanbul Emniyet Müdürü. Babamın ise yakın arkadaşı. Balcı, Yeşilköy Emniyet Müdürü iken tanışmışlar. Artık ilişkiler öyle bir noktaya geldi ki aradaki mesafe azaldı. Karşılıklı çıkarların konuşulduğu ilişkide illegal şeyler de istenmeye başlandı. Türkiye’de döviz bulundurma yasaklarının olduğu bir dönemdi... İstanbul Emniyet Müdürü bu listeyi (döviz simsarları listesi) ele geçirmiş. Kim ne kadar döviz aldı, nasıl aldı hepsini biliyordu. Operasyon düzenleyip sorumluları ele geçirmesini bekleyenler yanıldı. Şükrü Balcı listeyi aldı ve Fahrettin Aslan’ın yanına geldi. ‘Bunlardan şu kadar para toplayacaksın, bunun şu kadarı senin bu kadarı benim’ diye plan, pazarlık yaptılar. Fahrettin Aslan, listedeki isimlere tek tek gidiyor belirlenen parayı istiyordu, ‘Eğer vermezseniz Şükrü Balcı bu listedekileri gözaltına alacak.’’
Sacit Aslan’ın yazdıkları gerçekten akıllara durgunluk verici cinsten. Bir polis müdürü hem de İstanbul Emniyet Müdürü konumundaki bir polis şefi, bir gazinocu aracılığıyla tehditle, şantajla para toplatıyor.
‘‘Bahsedilen para milyonlarca dolardı, kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlardı’’
Biz yine ‘‘Bir Masalda İki Kral olmaz’’ başlıklı kitaba dönelim.
Sacit Aslan anlatmaya devam ediyor:
‘‘Kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlardı. İnsanlar çekiniyor, istenilen parayı veriyorlardı. Bahsedilen para milyonlarca dolardı. Şükrü Balcı ortaya çıkmamak için Güneş rumuzu kullanıyordu. Paralar toplanırken işler sıkıntıya girdi. Kenan Evren’in MİT’çi damadı Erkan Gürvit’in başında olduğu ekip, bir sabah operasyonu başlatmıştı. Birçok isim gözaltındaydı. Haşim Öztanık, Dündar Kılıç, Oflu Hüseyin, Oflu Osman. Gözaltına alınacak listesinde Fahrettin Aslan da vardı. O tarihte yeni eşiyle Abidjan’da Club Med’deydi. Hürriyet’in patronu Erol Simavi arkadaşıydı. Ama Hürriyet, ‘Fahrettin Aslan demir ve uyuşturucu kaçakçılığından aranıyor’ diye dokuz sütuna manşet attı. Babama ‘burada yangın var, sen gelme’ dedim. O Ankara Kaçakçılık Şubesi’ni aradı ve geleceği saati söyledi. 200 polis eşliğinde Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına aldılar.’’
Sacit Aslan, babasının bu tutuklama sonrası 12 ay cezaevinde kaldığını sonra serbest kaldığını, kanun dışı olarak topladıkları paralarının cebine kaldığını dile getiriyor.
Peki ya Şükrü Balcı? Bu yasadışı operasyonun fikir babasına ne oluyor? O sıralarda Amerika Birleşik Devletleri’nde bir dış görevde olan Balcı’ya hiçbir şey olmadı. Hatta maaşını bile almaya devam etti.
Balcı’nın 70’lerde de yeraltı dünyasından rüşvet aldığı iddiaları vardı ama kimse dokunmadı
Gazinocular Kralı’nın oğlu, Balcı’nın 70’li yıllardan beri nasıl korunduğunu anlatırken 1973 yılındaki Babalar Operasyonu’nda hakkında kabadayılardan rüşvet aldığı iddiaları olmasına rağmen dönemin kudretli ismi 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün tarafından korunduğunun altını çiziyor:
‘‘1973 yılının Haziran ayında Faik Türün, ‘Babalar Operasyonu’ yapılmasına karar vermişti. Tutuklanan babaların ifadelerinde dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şükrü Balcı’nın Abuzer ve Mustafa Uğurlu, uyuşturucu kaçakçısı Mahmut Karaduman gibi yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden rüşvet aldığı iddiası vardı. Bulgaristan’dan kaçak silah getirilmesine göz yumduğu da iddia ediliyordu. Devreye İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün girdi. Türün’ün müdahalesi fezlekeye şöyle girdi. ‘Balcı, aşırı sola çok darbe vurmuş bir isimdir, bu durum sol mihraklarca istismar edilebilir.’ Tahmin edebileceğiniz gibi Şükrü Balcı’ya kimse dokunmadı.’’
10 yıl önce solculara ağzını laf vermemek için dokunulmayan Emniyet Müdürü 1984’te de soruşturmayı hasarsız atlattı ve 1993 yılında ABD’de satın almış olduğu çiftliğinde hayata gözlerini yumdu.
Geriye bugün dahi yanıtlanması zorunlu tonla soru kaldı.