Geçici cami görevlilerinin sözleşmeleri bitiyor mu?

CHP'li Tanrıkulu'nun konuya ilişkin verdiği soru önergesi şöyle;

13 Ekim 2017 tarihinde vermiş olduğum 7/18244 esas numaralı yazılı soru önergesine yanıt verilmemiştir. Bahse konu önergede, “Diyanet İşleri Başkanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünce 12 Mayıs 2017 tarihinde "2017 Yılı Geçici Cami Görevlisi istihdam Duyurusu" yayınlanmıştır. Bu ilanda 4 bin 995 münhal imam hatip kadrosuna geçici cami görevlendirilmesi öngörülmüştür. Duyuru çerçevesinde, 15 Mayıs 2017 - 17 Mayıs 2017 tarihleri arasında il müdürlüklerince ilana çıkılmış, 23 Mayıs 2017 tarihinde görevlendirilen isimler açıklanmış ve 26 Mayıs 2017 tarihinde sözleşmeler imzalanarak geçici cami görevlileri vazifelerine başlamıştır. Geçici cami görevlileri işlerinden ayrılarak başvurularını yapmış ve yeni görevlerine başlamıştır. Ancak bu kişilerin vazifelerinin onuncu gününde cep telefonlarına gönderilen bir mesajla İŞKUR'a bağlı olarak "Toplum Yararına Hizmet Programı'na" kaydırıldıkları ve akabinde bordrolarında resmi olarak "temizlik işçisi" olarak istihdam edildiklerini öğrenmişlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilanen duyurduğu sınav ve iş şartlarına aykırı olan bu uygulama ile geçici cami görevlisi olarak görevlendirilen ancak temizlik işçisi olarak işe başlatılan 4 bin 995 kişi mağdur edilmiştir.” İfadelerine yer verilmiştir.

Ayrıca, “Geçici cami görevlisi olarak görev yapan 4 bin 995 kişinin Toplum Yararına Hizmet Programı çerçevesinde istihdam edilecekleri süreye ilişkin bir kısıtlama var mıdır? Varsa, bu kişilerin görevlerine ne zaman son verilecektir?, Geçici cami görevlileri işlerinden ayrılarak başvurularını yapmış ve yeni görevlerine başlamıştır. Ancak bu kişilerin vazifelerinin onuncu gününde cep telefonlarına gönderilen bir mesajla İŞKUR'a bağlı olarak "Toplum Yararına Hizmet Programı'na" kaydırıldıkları ve akabinde bordrolarında resmi olarak "temizlik işçisi" olarak istihdam edildikleri iddiası doğru mudur?, Geçici cami görevlisi olarak göreve başlatılan 4 bin 995 kişinin, ilanlarında belirtilmemesine rağmen, İŞKUR aracılığıyla toplum yararına hizmet programında görevlendirilmelerinin sebebi nedir?, Söz konusu kişilerin mağduriyetlerini gidermek için yapılan veya yapılacak olan çalışmalar nelerdir?, Geçici cami görevlisi olarak çalıştırılan 4 bin 995 kişi ile sözleşme yapılacak mıdır ya da bu kişilere kadro verilecek midir?, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın personel istihdamını, Maliye Bakanlığının bilgisi ve izni dışında yaptığı iddiaları doğru mudur?, İddialar doğru ise, 4 bin 995 kişinin İŞKUR'a bağlı olarak "Toplum Yararına Hizmet Programı'na" kaydırılmalarının sebebi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın personel istihdamını Maliye Bakanlığının bilgisi ve izni dışında yapması mıdır?, 4 bin 995 kişiye hakları iade edilerek sözleşmeye geçirilmesi hususunda bir çalışma var mıdır? Varsa, ne zaman sonuçlandırılacaktır?” sorularına da yanıt aranmıştır. Ancak bahse konu yazılı soru önergesi yanıtlanmamıştır.

Bu bağlamda;

1. 28 Şubat 2018 tarihi itibariyle “Geçici Cami Görevlileri”nin sözleşme sürelerinin dolacağı ve bu durumda işten çıkarılacakları iddiası doğru ise, yaşanacak mağduriyet nasıl giderilecektir?

2. Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili basına ve kamuoyuna açıklama yapacak mıdır?

3. Geçici cami görevlileri işlerinden ayrılarak başvurularını yaptıkları ve yeni görevlerine başladıkları, ancak bu kişilerin vazifelerinin onuncu gününde cep telefonlarına gönderilen bir mesajla İŞKUR'a bağlı olarak "Toplum Yararına Hizmet Programı'na" kaydırıldıkları ve akabinde bordrolarında resmi olarak "temizlik işçisi" olarak istihdam edildikleri, geçici cami görevlisi olarak göreve başlatılan 4 bin 995 kişinin, ilanlarında belirtilmemesine rağmen, İŞKUR aracılığıyla toplum yararına hizmet programında görevlendirildikleri iddiaları doğru ise, söz konusu kişilerin mağduriyetlerini gidermek için yapılması planlanan çalışmalar nelerdir ve geçici cami görevlisi olarak çalıştırılan 4 bin 995 kişi ile tekrar sözleşme yapılması ya da bu kişilere kadro verilmesi sağlanacak mıdır?

4. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın personel istihdamını, Maliye Bakanlığının bilgisi ve izni dışında yaptığı iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise, 4 bin 995 kişinin İŞKUR'a bağlı olarak "Toplum Yararına Hizmet Programı'na" kaydırılmalarının sebebi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın personel istihdamını Maliye Bakanlığının bilgisi ve izni dışında yapması mıdır?

5. 4 bin 995 kişiye hakları iade edilerek sözleşmeye geçirilmesi hususunda bir çalışma var mıdır? Varsa, ne zaman sonuçlandırılacaktır?