Gezi ile birleştirilen Çarşı davasına sunulan bilirkişi raporu iddianamenin aksini söyledi

Abone ol

Bilirkişi raporu, iddianamede yer alanın aksine meşale ve sis bombasının ateşli silah olarak değerlendirilemeyeceği tespitine yer verdi.

Beraat kararlarının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından dosyaları birleştirilen Gezi Parkı ve Çarşı davasına giren bilirkişi raporunda dikkat çeken tespitler yer aldı.

Çarşı davası iddianamesinde; grup üyelerine meşale dağıtıldığı, ev aramalarında sis bombası ve gaz maskeleri bulunduğu belirtildi. Çarşı davası avukatları ise iddianameye delil olarak giren meşale ve sis bombalarının ateşli silah olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu talep etti.

'ATEŞLİ SİLAH OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ'

Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan raporda, meşale ve sis bombasının ateşli silah kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.

Bilirkişi raporunda sis bombası hakkında, "özellikle görsel kutlama, fotoğraf çekimi gibi organizasyonlarda kullanıldığı, satışının yasak olmadığı, ucuz olup online satış sitelerinde kolaylıkla ulaşılabilir olduğu, patlamadığı, kişilere zarar vermediği, genel anlamda ‘bomba’ olmadığı" belirtildi. Meşale içinse, "satın almak için özel izin gerektirmeyen, online kanallardan kolaylıkla uygun fiyatlarla alınabilecek nesneler olduğu, dışarı parça salmadığı, patlamaya, aşırı ısı salınımına neden olmadığı" değerlendirmesi yer aldı.

Raporun sonuç kısmında, "meşale ve sis bombasının kullanım alanına uygun biçimde kullanılırsa 6136 Sayılı Kanun kapsamında değerlendirilecek silahlardan olmadığı, yüzlercesinin bir araya getirilerek içleri açılarak içeriklerindeki patlayıcı kimyasalların başka bir sisteme entegre edilip dönüştürülmesi ile kişilere zarar verici hale getirilebileceği" ifade edildi.

AVUKAT KAVİLİ: RAPOR ÖNEM TAŞIYOR

Rapor; mahkeme heyetinin Çarşı davası sanıklarından N. E.’yi 10 ay, K.K.’yı ise 5 ay "6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçundan hapis cezasına mahkum etmesi açısından da önem taşıdı. DW Türkçe'den Burcu Karakaş'a konuşan Çarşı davası avukatlarından Ömer Kavili, söz konusu raporun verilen bu cezalar nedeniyle önemli olduğunu dile getirdi.

Davanın gelecek duruşması, 26 Kasım Cuma günü görülecek.

NE OLMUŞTU?

Gezi Parkı direnişinin ardından Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında "hükümeti devirmeye teşebbüs", "terör örgütü kurmak ve yönetmek", "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "polise direnmek", "gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet" suçlamalarıyla dava açılmış ve 2015 yılında beraatle sonuçlanmıştı. Ancak Yargıtay, kamuoyunda "Çarşı davası" olarak bilinen davada verilen beraat kararlarını geçen Nisan ayında oy birliğiyle bozmuştu.

Çarşı davası bu bozma kararının ardından 30 Temmuz’da yine tüm sanıklar hakkında beraat kararının verildiği ancak bu kararların da bozulduğu Gezi davası ile birleştirilmişti. Gezi davası bu birleşme kararından önce de dört senedir tutuklu olan iş insanı Osman Kavala’nın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "casusluk" suçlamalarıyla yargılandığı dava ile birleştirilmişti. Birleştirilen davaların ilk duruşması, 8 Ekim’de görülmüştü.

Rekor üstüne rekor kıran dolar sosyal medyada gündem oldu! Güncel Atatürk büstüne saldırı! Çarşaf giydirdiler Güncel Evli olduğu kadını uyurken bıçaklayan Ramazan Ulaşkın, tutuklandı Güncel İstanbul Emniyeti'nde 'Saadet Zinciri' iddiası: 'Komiser, 50 milyon liralık vurgun yaptı!' Güncel