Gina Haspel CIA'in ilk kadın başkanı oldu
ABD Senatosu, CIA'in 11 Eylül saldırıları sonrasındaki sorgulama programında oynadığı role karşın, Gina Haspel'in kurumun ilk kadın başkanı olmasına onay verdi.
BBC Türkçe- Haspel'in göreve getirilmesi, senatörlerin CIA'in Başkan George W. Bush döneminde kullandığı "waterboarding" (suda boğulma hissi verme) gibi sorgulama teknikleri konusundaki tartışmaya karşın 45'e karşı 54 oyla onaylandı.
Uzun süredir CIA'de çalışan Haspel, 11 Eylül saldırılarından sonra Tayland'daki bir gizli sorgulama merkezini yönetmişti.
CIA'in eski Başkanı Mike Pompeo, Dışişleri Bakanlığı görevine getirildiği için kurumdan ayrılmıştı.
Vietnam'da esir düştüğü sırada beş yıldan uzun süre işkence gören Cumhuriyetçi Senatör John McCain, daha önce Haspel'in göreve getirilmesine karşı olduğunu söylemişti.
Ancak, Haspel altı Demokrat Partili senatörün lehinde oy kullanmasıyla yeni CIA Başkanı oldu.
Bu Demokrat Partili senatörlerden biri olan Mark Warner, Haspel'in kendisine CIA'in asla böyle bir sorgulama programı yürütmemesi gerektiğini söylediğini belirtti.
İki Cumhuriyetçi Senatör Jeff Flake ve Rand Paul ise Haspel'e karşı oy ukllandı.
33 yıldır CIA'de çalışan 61 yaşındaki Haspel, kariyerinin büyük çoğunluğunu gizli görevlerde geçirdi.
Tayland'daki işkence iddiaları
2002 yılında El Kaide şüphelileri Ebu Zübeyde ve Abdulrahim El Naşiri'nin Tayland'daki gizli hapishanedeki sorguları sırasında işkenceye uğradığı iddia edilince, insan hakları örgütleri hapishanenin başındaki Haspel'e işaret etti.
Gizliliği kaldırılan CIA belgelerinde Zubeyde'nin bir ayda 83 kez "waterboarding" (suda boğulma hissi verme) yöntemiyle sorgulandığı ve defalarca kafasının duvarlara vurulduğu ortaya çıkmıştı.
Belgeye göre Zubeyde uykusuz bırakılmış ve başka sert yöntemlere maruz kalmıştı. Soruşturmacılar daha sonra Zubeyde'nin işlerine yarayacak bir bilgiye sahip olmadığına karar vermişti.
Waterboarding yönteminde kişi sırtüstü yatırılarak ağzı bezle kapatılıyor ve yüzüne su dökülerek akciğerlerinin suyla dolduğu hissi yaratılıyor.
Sorgunun kayıtları daha sonra yok edildi ancak Amerikan New York Times gazetesinin iddiasına göre belgelerde emirleri veren kişi olarak Haspel'in adı geçti.
Haspel görevi kötüye kullandığı iddiasını reddederek kayıtların verilen emirler doğrultusunda yok edildiğini söyledi.