Gökçeada’da hayvan üreticilerine getirilen yasak sürüyor; Hayvanları elinde kalan üreticiler çözüm talep ediyor
Gökçeada'da hayvan sevkine getirilen yasağa 1 aydır çözüm getirilemedi. Hayvanları ellerinde kalan üreticiler isyan ederken yöneticilerden bir an evvel çözüm bekliyor.
GERÇEK GÜNDEM - MELİKE ÇAPAN
Çanakkale Gökçeada’daki hayvan üreticilerine getirilen yasak üretici zor duruma sokmaya devam ediyor.
24 Haziran’da Gökçeada Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayvan üreticilerine gönderilen yazıyla hayvan sevki yasaklanmıştı.
Bir ay boyunca hayvan sevki yapamayan ve Kurban Bayramı’nı boş geçiren üreticiler dertli.
2010 yılında Trakya’nın ari bölge ilan edilmesiyle başlayan süreç geçen aya kadar açılan koridor sayesinde sorunsuz bir şekilde işliyordu. Geçen ay üreticiye gelen yazıyla Trakya yolu kapatıldı. Kabatepe Limanı’nı kullanılması izin verilmeyen üretici Anadolu’ya yönlendirildi. Ancak anakara ile bağlantısı yalnızca Kabatepe Limanı üzerinden sağlanan Gökçeada’da üreticinin Anadolu’ya ulaşmasını sağlayacak feribot da ücrete tabi tutuldu. Böylelikle üreticiye yeni bir maliyet kapısı açıldı.
24 Haziran’da Gerçek Gündem’de yer verdiğimiz haberimizde üreticinin sorunlarını gündeme getirmiş ve kamuoyu ile paylaşmıştık.
O günden bu yana yetkililerden yanıt alamayan ve hala çözüm arayışı içinde bulunan üreticiler Gerçek Gündem’e ulaştı.
“12 SENEDİR ÜRETİCİLER İÇİN NE YAPTILAR?”
Hayvan üreticisi Bayram Duran, 2010 yılındaki karara atıf yaparak Trakya’nın hastalıktan ari bölge ilan edildiğini hatırlattı. Bu süreçte Gökçeada’nın da Anadolu’ya bağlandığını ifade eden Duran, “Adanın nerede olduğuna bakmamışlar Anadolu’ya bağlamışlar. Biz Ankara’ya gittik, yetkililerle görüştük. ‘Biz Gökçeada nerede olduğunu bilmiyorduk. Anadolu’ya yazdık’ dediler” diye konuştu.
2010 yılından beri konulan geçiş güzergahıyla hayvan sevklerini yapabildiklerini söyleyen Duran, “Bu sene DSÖ’den teftişe gelmişler. Valilik de teftiş dolayısıyla Gökçeada’dan hayvan çıkışını yasakladı” dedi.
Konuyla ilgili Çanakkale Tarım İl Müdürü, Gökçeada Kaymakamı ile görüşen üreticiler CİMER’den de şikayetlerini dile getirdi. Ancak bugüne kadar aldıkları yanıt çözüm getirmedi.
Duran, “Bakanlık valiliğe sevk ediyor, valilik tekrar bakanlığa gönderiyor. Çözüm yok. Kaymakam’dan rica ettik. Gestaş’ın bir haftada bir seferi Çanakkale İskelesi’ne yanaşsın talebinde bulunduk. Gestaş bu talebe sıcak bakmamış” ifadesini kullandı.
Bugüne kadar Trakya yolunu kullanan hayvan üreticisi yöneticiler tarafından Anadolu’ya yönlendiriliyor ancak hiçbirisinin Anadolu’da pazarı yok.
Duran, süreç bu şekilde devam edecekse Anadolu’da bir pazar arayışı içine girmeleri gerektiğini söyledi. Buna keza üreticinin yöneticilerin önerdikleri “feribot kiralama” yönteminin de karşılayamayacağını dile getiren Duran, “40 bin lira bir gemi. Günde bazen iki bazen üç kamyon hayvan çıkıyor ama Kurban Bayramı’ndan çıktığımız için şu anda pazar bulma şansımız da azaldı” diye konuştu.
Kurban Bayramı’nı ise ada halkını yaptıkları satış ile geçirdiklerini söyleyen Duran, hayvanlarının ellerinde kaldığını dile getirdi.
Duran, 12 senedir neden yöneticilerin Gökçeada’nın statüsünü değiştirmediğine dikkati çekerek, “Şu ana kadar şap hastalığı ya da diğer hastalıklar görülmedi. 12 senedir ne yaptı yöneticiler üretici için” diye sordu.
“GESTAŞ DÜZENİNİ BOZMAK İSTEMİYOR”
Hayvan üreticisi Mustafa Duran ise Tarım İl Müdürü ile görüştüklerini ve kendilerine ‘siz 50 kadar ailesiniz Trakya’da arilikten faydalanan binlerce aile var’ dediğini aktardı. Duran, DSÖ’den ari bölge olmasından dolayı bazı kaynaklar geldiğini ve bunu kaybetmek istemediklerini söyledi.
Duran şöyle devam etti:
“Bizim pazarımızın büyük kısmı İstanbul’da. DSÖ’den teftişe gelenler gidene kadar bize izin vermeyeceklerini düşünüyoruz. Ağustos’ta Ankara ve İzmir’e hayvan göndereceğim. Kaymakam çıkıp rica edeceğim. Normal gemi akşından geçişe izin versin. Trakya yolunu kullanmayacağız. Bu izni vermez ise bir art niyet olduğunu düşüneceğim.”
Gestaş’ın feribot seferi düzenlememesine ilişkin olarak Mustafa Duran, Gestaş’ın düzenini bozmak istemediğini ifade etti. Duran, “Gestaş zarar da etse bir fon üzerinden bu zarar sübvanse ediliyormuş. Hiç ayak diretmesine gerek yok. Kurban Bayramı’ndan iki gün önce gemi koydular ama bunun için bir gece önceden değil bir hafta önceden haber verilmesi gerekiyor üreticiye. İlçe tarımı arıyorsun, araç buluyorsun, bölgedeki pazarını buluyorsun. Bir gün önceden aradılar kimse de mal götüremedi” dedi.
“TARIM İL MÜDÜRÜ TELEFONLARI AÇMIYOR”
Hayvan üreticisi Ahmet Karpuz da eski düzenlerine dönmek istediğini belirterek ada hayvanında bugüne herhangi bir hastalık çıkmadığını ifade etti.
Karpuz şunları söyledi:
“Kaymakam Bey’in yanına gittik. Anlattık durumumuzu. Bize dediler ki ‘gemi tutun.’ Gemi nasıl tutacağız. 40 bin lira gemi. 10 bin lira kamyon. 50 bin lira. Benim satacağım hayvan zaten 50 bin lira. Onu da gemiye kamyona nasıl vereyim? Nasıl geçineceğim. Herkese anlattık ama kimse çare olmadı. Bayramdan sonra çözülecek dediler. Hala hiçbir icraat yok. Bugün bir arkadaşımız Tarım İl Müdürü’nü aradı ama telefonu açmadı.
Bu hayvanlar elimizde kaldı. Bunları satmazsak anneleri de ölecek. Ayrıca biz nasıl geçineceğiz? Bir de mera kaldırmaz. Herkesin hayvanı duruyor şu anda satış yok. Yoncanın balyası 70-80 lira oldu. Nasıl alacağız hayvanı satmazsak? Maliyetler çok yüksek. Kurban Bayramı’nda ada içinde 5 tane hayvan satabildim.”
“ADADA HAYVANCILIĞI BİTİRMEK İSTİYORLAR”
Hayvan üreticisi ve aynı zamanda İYİ Parti Meclis üyesi Hasan Akpolat ise kimle konuştularsa herhangi bir dönüş alamadıklarını ifade etti. Akpolat eğer olumlu bir yanıt gelmezse eylem yapacaklarını dile getirdi.
Akpolat şöyle devam etti:
“Büyük ihtimalle bu adadaki hayvancılığı bitirmek istiyorlar. Türkiye’nin en büyük adası. Et sıkıntısı var ama bu hayvancılığı yok etmek istiyorlar. Bizim hayvanımız tescillenmiş hayvan.”