Gözaltındaki emekli amirallerden Hakan Eraydın’ın kızından mektup: 'Son derece kötü nezarethane koşullarına maruz kalmaktalar'
104 emekli amiralin yayımladığı bildiriye imza attıkları için gözaltına alınan 10 amiralden biri olan Hakan Eraydın'ın kızı Cansu Eraydın Gürcan, kaleme aldığı mektupta, amirallerin kötü koşullarda kaldıklarını açıkladı.
104 emekli amiralin "Tekkedeki amiral", "Montrö'nün tartışmaya açılması”, "Atatürk ilke ve devrimleri" konularında yayımladıkları bildiri sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış, 10 amiral gözaltına alınmıştı.
Gözaltındaki emekli amirallerin gözaltı süreleri daha sonra 4 gün süreyle uzatılmıştı.
Diken'de yer alan habere göre; bildiri nedeniyle gözaltına alınan amirallerden Hakan Eraydın’ın kızı Cansu Eraydın Gürcan bir mektup kaleme aldı.
Gürcan'ın yazdığı mektupta, emekli amirallerin kötü koşullarda kaldıkları belirtilirken; ''Hem, hepsi aynı zorlu koşullarda tutuldukları için, hem de özellikle bir arkadaşları kanser tedavisi gördüğü halde göz altında olduğundan, babam, kendi sağlık sorunlarını ön plana çıkartmıyor" ifadeleri yer aldı.
Gürcan’ın kaleme aldığı mektup şöyle:
''Babam, Emekli Tuğamiral Hakan Eraydın, bundan tam 10 sene önce Balyoz Davası adı altında tutuklandı. O dönemdeki tutuklanma süreci bile bir şafak operasyonu ile değil; gönderilen tebligatı alır almaz kendisinin ifade vermek üzere adliyeye gitmesi sonrasında gerçekleşmişti.
Eylül 2011-Haziran 2014 tarihleri arasında önce Hasdal Cezaevi’nde, ardından emekli edilip diğer silah arkadaşlarıyla Silivri Cezaevi’nde kaldı. O süreçte, 16 seneye mahkûm edilip, elinden eşlik ve babalık hakları alındı. Daha sonrasında ise önce tahliye edilip, ardından beraat etti.
Babam, 2020 yılının mart ayında, hastanede 3 hafta süren çok zorlu bir Covid tedavisi gördü. Sonrasında, kalp rahatsızlıkları nüksetti ve aritmi sorunları yaşamaya başladı. Nabzı, gün aşırı 220’lerde seyrederken, doktorları bu duruma bir an önce müdahale edilmesi gerektiğini söylediler. Daha geçen ay (Mart 2021); ablasyon, anjiyo, kalbin durdurulup yeniden çalıştırılması gibi işlemleri içeren ağır bir operasyon geçirdi. Böyle bir operasyonun ardından, henüz ilaç tedavisi devam ederken, ikinci defa Covid’e yakalanması telafi edilemez sonuçlara yol açacaktır.
Babam ve diğer emekli arkadaşları, pandeminin devam ettiği bir süreçte, son derece kötü nezarethane koşullarına maruz kalmakta. Hem, hepsi aynı zorlu koşullarda tutuldukları için, hem de özellikle bir arkadaşları kanser tedavisi gördüğü halde göz altında olduğundan, babam, kendi sağlık sorunlarını ön plana çıkartmıyor.
Sabaha karşı göz altına alındığı 5 Nisan’dan bugüne, yalnız avukatlarımız aracılığıyla çok kısıtlı haber alabildiğimiz için, gelişmeleri basın ve internet üzerinden takip edebiliyoruz. 8 Nisan akşamı, televizyonlarda kalp krizi geçirdiği söylendi. O gece aldığımız bilgiler sağlığının iyi olduğu ve kalp krizi değil, tansiyona bağlı bir rahatsızlık geçirdiği yönünde. Ancak, hem o süre zarfındaki rahatsızlığının boyutunu, hem de son durumunu bilememek, sağlığı konusundaki endişelerimizin devam etmesine yol açıyor.
Kanser tedavisi gören Emekli Tuğamiral Ali Sadi Ünsal önceliğimiz olmak üzere, içeride kendi canıyla ve sağlığı ile mücadele eden babam, ve yaşları göz önünde bulundurulması gereken diğer emekli arkadaşları için gereğinin yapılmasını rica ederim.''