Gülsüm Elvan'dan 'hatırlamayan' polislere tepki

Abone ol

Duruşma bugün Çağlayan Adliyesi’nde 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da başladı.

Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin dava görülmeye devam ediliyor. Bugün tanık olarak ifadeleri alınan polis memurları olay günüyle ilgili 'hiçbir şey' hatırlamadıklarını belirtti.

Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, "Benim çocuğumu vuran katilin boğazına da eve getiremediği ekmek takılı kalacak" dedi.

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, İstanbul’da Gezi eylemleri sırasında gaz kapsülü ile başından yaralanarak 269 gün yoğun bakımda kalan ve ardından hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin açılan davanın duruşmasına devam edildi.

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya İstanbul CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, HDP milletvekilleri Garo Paylan, Meral Danış Beştaş, Hüda Kaya, Oya Ersoy ve Erkan Baş ve CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş katıldı.

Olay günü Okmeydanı’nda görev yapan ve ZED denile gaz tüfeğini kullanan polisler duruşmada tanık olarak dinlendi. Polis Mehmet Çelik tanık olarak yaptığı savunmasında, “Şişli emniyetin üst katında çalışıyordum. Olay yerine hiç gitmedim. Orada değildim” dedi. Çelik, duruşmada kendisine izlettirilen kamera görüntülerindeki hiçbir polisi tanımadığını söyledi.

‘YOĞUN ÇALIŞMA TEMPOSU ALTINDAYDIK’

Çelik’in ardından polis memuru Orhan Şimşek tanık olarak dinlendi. Şimşek, olay günü Mecidiyeköy’de görev yaptığını belirterek, “Olaylar sırasında araç görevlisiydim” diye konuştu. Tanık polis memuru Mustafa Erbek de mahkemeye SEGBİS’le bağlandı. Erbek, olay günüyle ilgili şunları söyledi: “Eylemci grup tarafından atılan taşlardan yaralandım. Olayın olduğu yeri hatırlamıyorum. O gün tam olarak nerede beklediğimi de hatırlamıyorum. ZED tüfeği kullanmadım. Okmeydanı’na geçtiğimizde sakin bir bölgede beklediğimi hatırlıyorum.”

Tanık polis Ömer Koç ise ZED tüfeği kullanıp kullanmadığını hatırlamadığını belirterek, “O dönem yoğun bir çalışma temposu altındaydık. Hiç istirahat etmeden görevimizi yürüttük. Sürekli mobil halindeydik. Gaz tüfeği kullandığımı hatırlamıyorum” dedi.

Yusuf Koçoğlu da, “Bu olaylar sırasında ZED tüfeği kullanmadım. Fişekleri depodan aldığımızda imza karşılığında alıp almadığımızı hatırlamıyorum. Okmeydanı ara sokaklarda hiç görev yapmadım” dedi. Koçoğlu, olay günü görevli polis amirini de tanımadığını söyledi.

ÖNCEKİ DURUŞMADAN

Dava kapsamında ‘Olası kastla öldürmek’ suçundan yargılanan ve halen Van İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan sanık polis Fatih Dalgalı duruşmaya, Van 2. Sulh Ceza Hakimliği’nden SEGBİS ile katılmıştı. Tanık ifadelerinin ardından Elvan ailesi avukatları, sanık polis Fatih Dalgalı’nın tutuklanmasını talep etmişti ancak mahkeme, sanığın yaptığı görev itibarıyla kaçma şüphesinin bulunmadığını göz önünde bulundurarak tutuklama talebinin reddine karar vermişti.

‘BİZİM AMACIMIZ KATİLLERİ KORUDUĞUNUZU TEŞHİR ETMEK’

Tanık polis Hakan Bülbül ise arama kurtarma amirliğinde görevli olduğunu söyleyerek, “ZED silahı kullanma sertifikam var. Gezi sürecinde ZED silahı kulanmışımdır. Olay günü Mecidiyeköy’de görevliydik. Orada müdahale ettiğim gruplar oldu. Ertesi gün sabah 9.30 kadar oradaydık. Ondan sonra yine Mecidiyeköy’ün iç taraflarında çalıştık. O gün bizden başka grup olmadığı için bizler o bölgede çalıştık. Fatih Dalgalı’yı ise tanımıyorum. Çalıştığım grupta da hiç çalışmadı. Kendi ekibimde 20 kişi görevliydi. Görüntülerde bu kişiler yok. (kamera görüntüleri) Olsaydı muhakkak tanırdım. Tutanak karşılığı ZED silahını alıyoruz. O silah gruba zimmetlenir” dedi.

Tanık polislerinin ardından konuşan Avukat Çiğdem Akbulut, “Fatih Dalgalı başından beri size yalan söyledi. Ama siz Fatih Dalgalı’yu tutuklamıyorsunuz. Bir yalancıyı bir katili burada tutuklamıyorsunuz. Bahsettiğimiz bu yalancı ağır silahlarla yakalanmış biri. Artık yaşadığımız bu sistemde halk çocuklarını öldürenleri tutuklamıyorsunuz ama katilleri ve yalancıları tutukluyorsunuz. Bizim bir amacımız bu katilleri koruduğunuzu teşhir etmek” diye konuştu.

Elvan ailesinin avukatı Can Atalay da, “Hedef gözeterek en fazla 60 metre uzaktan vurulduğu çok açık fakat siz Adli Tıp kurumuna yazdınız. Adli Tıp, mahkemeyle dalga geçerek dosyada çok ayrıntılar olmasına rağmen sanığın görüntüleri analiz edilmesini rağmen adli tıp biz sanığı tespit edemeyiz diyor. Bu mesele çözümlenmiştir. Çocuğu vuran Fatih Dalgalı’dır. Neden bu kadar ısrarlı olarak her seferinde bilirkişi yapmamıza rağmen, raporlar sizin için yeterli olmuyor. Avukatlara Berkin Elvan dosyası neden tutuklanma gerekçesi oluyor? Kimse bize bu hukuk dışılık bizden çok sizi etkiliyor. Yeni bir bilirkişiye gerek yok. Jandarma krimal raporu sanığın suçunu ortaya çıkartılabilecek niteliktedir. Biz emri verenlerle ilgili olarak da tartışmaya devam edeceğiz” dedi.

ANNE ELVAN: BEN ÇOĞUMU İSTİYORUM

Avukatların ardından Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da konuştu. Elvan şunları söyledi: “Ben çocuğumu ekmeğe gönderdiğimi baştan beri söylüyorum. Herkes bu şahsı tanımadığını söylüyor. Bu şahıs kim? Herkes tanımıyorum diyor. Bu şeytan mı? Bugün benim yavrumu vuran kişi yargılanmıyor. Avukatları ve yavrumun cenazesine katılanlar yargılanıyor. Neden? Bizim ülkede olan tek şey var: çocukları öldürüyorlar bir taraf şehit bit taraf terörist ilan ediliyor. Deniz Gezmiş’i astıran celladın boğazına nasıl kemik takılı kaldıysa aynı şekilde benim çocuğumu vuran katilin boğazına da eve getiremediği ekmek takılı kalacak. Ben çocuğumun katillerinin tutuklanmasını istiyorum. Bize yaptığınız işkence yeter. Beni yargılayamazsınız. Çocuğumu istiyorum.

Elvan duruşma salonunda fenalaşarak adliye koridoruna çıkartılırken, sanık hakkındaki tutukluluk talebinin reddine karar verildi. Duruşma 28 Kasım 2018 tarihine ertelendi.

Marmara için kuvvetli rüzgar uyarısı Güncel Sevilay Yılman böyle isyan etti, göreve çağırdı Güncel Binlerce öğrenci için zil çalmadı Güncel Fatih Altaylı: Ekonomik kriz ilk kez olmuyor Güncel