Gül'ü ziyaret eden Akar'a seslendi: Sizi kim korkuttu?
Sözcü Gazetesi yazarı Necati Doğru, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın işini gücünü bırakıp Saray Sözcüsü İbrahim Kalın ile beraber Abdullah Gül'ü adaylıktan vazgeçirmek için yaptığı ziyareti köşesine taşıdı.
Sözcü Gazetesi yazarı Necati Doğru'nun "Korkmuş General! Sindirilmiş Gül!" başlıklı köşe yazısı:
"Bunun 2 açıklaması olmalı. 1- General korkutuldu, korkutmaya gitti. 2- General, sustu, susarak cevap verdi.
Helikoptere bin.
Gül'ün bahçesine in.
Sakın ha!
Reis'e karşı gelmeyesin.
Partiyi bölmeyesin.
Yıkılıyor demokrasi. Yıkılıyor özgür irade. Yıkılıyor balon olmuş sivil bilinç kabarması. Yıkılıyor asker kışlasında kalsın, siyasete karışmasın ilkesi. Yıkılıyor, “Türkiye'de darbeyle sivil korkutma geleneği bitti” cümlesi.
Yıkılıyor temiz vicdanlar.
Aklanıyor kirli hatıralar:
27 Mayıs darbesi.
12 Mart darbesi.
12 Eylül darbesi.
28 Şubat ittirmesi.
Bunların hepsi tarihte generallerin sivil siyasetçileri korkutup “iktidardan indirmesi” ve tank yürüterek gözdağı verip “siyasetten ittirmesi” ile sonuçlanmıştı.
Bitti diye inanmıştık.
Tarihe gömdük; “Askerin sivil seçilmişi korkutma geleneği Türkiye'de de son buldu artık, seçimle gelenler seçimle gidecek” demiştik.
Umutlanmıştık!
* * *
Ne yaptın General!
Darbeciliği güncelledin.
Niçin yaptın general?
Bindin helikoptere. Aldın Saray'ın sözcüsü ve sazcısını yanına ve koydun Saray'ın tembih, telkin ve tekdirini (azarlama) aklına, indin Gül'ün villasının bahçesine.
Bunu yaptın mı general?
Yaptım demiyorsun.
Yapmadım da…
Susarak cevap vermiş oluyor; zaten bunu yazan iki-üç gazete ile iki-üç gazeteci kaldı, yazar, yazar, konuşur, konuşur onlar da bıkarlar diye düşünüyorsun.
Öyle olsa bile!
Bu tutarsızlığı!
Nereye sığdırıyorsun?
* * *
General!
Darbe yaparak sivil seçilmişleri korkutmuş generalleri, yüksek sesle eleştirmiş, kınamış, mahkemeler kurup, ömür boyu hapislere mahkum etmiş Türkiye'de; sizin gibi kurmay eğitimi almış bir general “sivil siyasetçiyi korkutmanın güncellenmiş türü olan bahçede güller arasına helikopterle inmeyi” özgür iradesiyle yapmış olamaz.
Sizi kim korkuttu?
Neyle korkuttu?
Sizden öncekiler; tank yürütüyordu, radyodan “bildiri” okutuyor, e- muhtıra yazıyor, makama çağırıp azarlıyordu, siz ise bahçeye helikopter indiriyorsunuz. Bu; tankın yerini helikopterin aldığının göstergesi sayılabilir ama “sizi korkutup Gül'ü sindirmeye mecbur kılmışlar ihtimalini” ortadan kaldırmaz.
Konuşun General!
Kılıcınız var.
Korkunuza kılıç çekin.
Korkunuz sizden korksun.
* * *
Evinin bahçesine helikopter dolu tembih, telkin, tekdir indirilerek sindirilmiş Abdullah Gül de susuyor. General helikopterle geldi mi, 3 saat ne anlattı? Kimin telkinini, tembihini, tekdirini (azarlama) getirdi? Gazeteci basın toplantısında sordu, Gül cevap vermedi.
Sindirilmiş Gül!
O da susuyor.
Sinmiş olmayı kabul ediyor."