Günlük işlerde çalışan vatandaşlar: Mecbur olmasak dışarı çıkmazdık

Diyarbakır’da, koronavirüs salgınına karşı alınan kararlar hayata geçirildi. Kenttin bazı yerlerinde kontrol noktaları kurulurken, görevliler vatandaşların ateşini ölçerek maske dağıttı.

Yeni kararlara rağmen sokaktaki kalabalık sürüyor. Günlük işlerde çalışan vatandaşlar “Mecbur olmasak dışarı çıkmazdık” diyor.

Diyarbakır İl Hıfzısıhha Kurulu, koronavirüs salgınına karşı aldığı tedbirler uygulanmaya başlandı. Alınan tedbirler kapsamında tarihi Sur İlçesinde 4 kontrol noktası kurulurken, araç giriş ve çıkışlarına kısıtlama getirildi.

İlçe girişinde ürün ve ticaret lojistik tedarik faaliyetlerine yönelik araçlar dışındaki özel araçlara yasaklandı. Dağkapı, Tekkapı, Çiftkapı, Urfakapı ve Mardinkapı giriş yasak, çıkışlar serbest olacak şekilde araç kontrol noktaları kuruldu. Kontrol noktası olarak Nebi Camisi, Balıkçılarbaşı, Urfakapı, Kervansaray olmak üzere 4 nokta belirlendi.

Çay satışı ve hurdacılık geçici olarak durduruldu

Mahalle, sokak, iş yeri önü gibi yerler ile umuma açık tüm yerlerde seyyar semaverde, tepside, seyyar çay ocağıyla vb. şekilde çay sunumunun ve satışının geçici süreliğine engellendi. Kentte, hurdacılık faaliyetleri geçici bir süreyle durduruldu. Alınan kararlar kapsamında kentteki sağlık ve lojistik destek getirenler, gıda tedarik eden iş yerleri, eczaneler ve sağlık kuruluşları dışındaki tüm iş yerleri 08.00–18.00 saatleri arasında açık kalabilecek.

Kentte kontrol noktaları kuruldu

Alınan kararlar bu sabah itibariyle hayata geçirildi. Sur ilçesine giriş ve çıkışlar polis bariyerleriyle kapatılarak kontrollü geçişlere başlandı. Kontrol noktalarında vatandaşların ateş ölçümü yapılarak maske dağıtıldı. Kontrol noktalarında polis, yaş kontrolleri yaparken, sokağa çıkmaları kısıtlanan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü bazı vatandaşlara para cezası kesti.

Maske ve eldiven kullanımı yaygınlaştı

Alınan yeni tedbirlerle kentte sokaklar önceki günlere oranla boşaldı. Dışarı çıkan vatandaşların da maske ve eldiven takması yaygınlaştı. Kalabalıklığı ile bilinen Ulu Cami önü boşaldı. Cami önündeki banklar şeritlerle çevrildi. Günlük işlerde çalışan vatandaşlar, çalışmak için çıkmak zorunda kalıyor.

‘Evde kalsak açlıktan ölürüz’

Sputnik’e konuşan vatandaşlar "Evde kalırsak aç kalırız" diyor.

Sur ilçesinde açtığı tezgah ile geçimini sağlayan Niyazi Demirbaş adlı vatandaş, “İş yok. Müşteri gelmiyor, işler durdu. Zor oldu bizim için. Bundan sonra daha da zor olacak. Devlet yardım etse belki düzelir biraz. 1000 TL verdiler ama kira ve ihtiyaçlara yetmiyor. Önlem nasıl alalım bilmiyorum ki. Nasıl alacağız? Gelir yok, gelir olsa evde kalırız ama gelir yok. Evde de kalsak açlıktan ölürüz. Maaş da yok. Mecbur çıkıyoruz” diyor.

‘Tek başıma çalışıyorum, mecbur çıkıyorum’

Mustafa Özkan adlı vatandaş da çalışmak zorunda olduğunu belirterek “İş yok, biz de kalmışız öyle. Allah yardımcımız olsun. Devlet yardım etmezse durumumuz çok kötü. Aylık 450 TL ev kirası veriyorum. 3 çocuğum yurttadır. Buraya geliyorum 30-40 TL kazanıyorum. Kazandığımla eve ekmek götürüyorum. Devlet bize yardım etmezse, hiç iş yok. İnsanlar perişan oldu. Ben evde kalamam. Kimse yok, ben tek başıma çalışıyorum. Mecbur çıkıp çalışıyorum” şeklinde konuştu.

‘Mecbur olmasak dışarı çıkmazdık’

7 kişilik ailesine bakan Hüseyin Üçdar adlı vatandaş da “Allah hayırlı bir kapı açsın. Durum çok vahimdir. 7 kişiyiz benden hariç hepsi evdedir. Ben mecbur çıkıyorum. Mecbur olmasaydık dışarı çıkmazdık. Gelip dükkanı açmazsam aç kalırız” dedi.

‘Ev kira, dükkan kira gel de 7 kişiyi geçindir’

Askeri Aslan adlı esnaf da işlerin tamamen durduğunu belirterek “İşler çok kötüdür. Sabah gelip burada oturuyoruz, akşam eve gidiyoruz. Kara kara düşünüyoruz nasıl geçineceğiz diye. Geçinemediğimiz için evde kalamıyoruz. Açıyoruz da boştur. 5 çocuğum var, annem ve babam da yanımızda 7 kişiye bakıyorum. Ev kira, dükkan kira gel de 7 kişiyi geçindir” dedi.

‘Evde kalmak için ekmek gerekir’

Balıkçılık yapan Mehmet Deniz şuan işsiz olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Ben işsizim. Evde canım sıkılıyor gelip burada oturuyorum. Evde kalmak için ekmek gerekir. Buraya gelip arkadaşımın yaptığı yemeği yiyiyoruz birlikte. En azından eve zararım olmuyor. Devletin esnafa yardımcı olması lazım. Ben geçinemiyorum. Arabam da karşıda. Balığa gidemiyorum. 4 öğrencim var ve hiçbir gelirim de yok. Devletten yardım bekliyoruz. Sigortamı kendim yatırıyorum, yardım için gittiğimde de sigortan vardır diyerek yardım vermiyor.”