Hande Fırat: Erdoğan-Gül arasındaki telefonlar genelde bir buçuk dakika sürer, bu kez...
Hürriyet yazarı Hande Fırat, yeni parti iddialarına ilişkin son kulisi aktardı.
Hande Fırat, "Ankara senaryoları" başlıklı yazısında, "Gül, Babacan ve arkadaşlarının yürüttüğü çalışma yeni değil. Aslında bütün kış sürdü. " dedi.
Fırat, yazısında "Ankara’da son günlerde çeşitli senaryolar masaya konuluyor. Beyin fırtınaları yapılıyor. " ifadelerini kullandı.
İŞTE HANDE FIRAT'IN YAZISI
Siyaset hareketli. Yaz da sonbahar da sıcak geçecek. Ankara’da her sohbetin konusu, AK Parti içindeki tartışmalar, parti içinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yüksek sesli ya da sessiz yöneltilen eleştiriler, Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın başını çektiği grubun ne yapacağı...
30 MAYIS’TA GÖRÜŞTÜLER
Önce meşhur görüşme ile başlayacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ali Babacanarasındaki görüşmeyle... Yargı reformunun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandığı 30 Mayıs Cuma günü, Beştepe’nin konuğu Ali Babacan idi.
CNN Türk’te Gece Görüşü’nde görüşmenin ayrıntılarını aktardık. Ancak bazı noktalara burada da dikkat çekmek isterim. Görüşmeyi “Yeni bir çalışma yürüttüğümüzü başkasından değil benden duyun” cümlesi ile özetliyorum.
Gül, Babacan ve arkadaşlarının yürüttüğü çalışma yeni değil. Aslında bütün kış sürdü. Gül daha geri planda kaldı. Bazı illerde, özellikle İstanbul’da toplantılar düzenlediler.
Bu toplantılara referansla ulaştıkları, kamuoyunda karşılığı olan ya da olabilecek, siyasete atılabilecek, kendi alanlarında dikkat çeken isimler davet edildi. Toplantılarda hareket kendini anlattı, hedeflerini sıraladı. Hem tanışma hem de “Gelin bizimle hareket edin, bu hareketin kurucuları arasında yer alın”teklifleri yapıldı. Bir yandan da hareketin kapsamlı programı hazırlandı. Parlementer sisteme dönüş, ekonomiye ilişkin ayrıntılı yol haritası gibi... Babacan’ın bahsettiği çalışma bu.
30 Mayıs görüşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Babacan’a “Ne yapıyorsan burada yap” dedi, Babacan teklifi reddetti. Benim edindiğim bilgilere göre Cumhurbaşkanı, “ekonomi yönetiminin başına geçmesi” için Babacan’a bir teklifte bulunmadı.
Kulislere iki yıl öncesinin “danışmanlık” ya da “genel başkan yardımcılığı” teklifi yansımış da olabilir. 30 Mayıs görüşmesinden Babacan kararlı ayrıldı. Bu arada görüşmede ekonomiye ilişkin kaygı ve düşüncelerini de anlattı.
GÜL İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ
Gelelim diğer görüşmeye.... Ankara’da Erdoğan ile Gül’ün yarım saat süren bir telefon görüşmesi yaptığı, bu konuları ele aldıkları gibi iddialar vardı. Kaynaklarıma sordum. Edindiğim bilgileri sizlerle de paylaşayım.
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, Erdoğan’ın Japonya ziyareti öncesinde telefonda görüştü. Ancak bu iddia edildiği gibi yarım saat sürmedi. Yaklaşık dört dakikalık telefon görüşmesinin nedeni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiydi.
Abdullah Gül her seçimden sonra yaptığı gibi Erdoğan’a, Kılıçdaroğlu’na, İmamoğlu’na nezaket telefonları açtı. Bir kaynağım, “Erdoğan-Gül arasındaki nezaket telefonları genelde bir buçuk dakika sürer, bu kez dört dakikaya yakın sürdü. Karşılıklı birbirlerinin hatırlarını, neler yaptıklarını da sordular” dedi.
BİR ANKARA SENARYOSU
AK Parti içindeki tartışmalardan da yola çıkarak, Ankara’da son günlerde çeşitli senaryolar masaya konuluyor. Beyin fırtınaları yapılıyor. Babacan ve arkadaşlarının yeni parti çalışması hızla sürüyor. Takvimin öne çekilebileceği belirtiliyor. Diğer yandan ise yeni parti kurmanın, teşkilatlanmanın zorluğuna dikkat çekenler de var. Hem bu zorluk, hem parti içinde eleştirilerin yüksek sesle dile getirilmesinden hareketle, yabana atılmaması gereken bir olasılık dinledim. Bu olasılık her iki kesime de yakın duran, en azından her iki kesimle de görüşenler tarafından da dillendiriliyor.
Olasılığı, “Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı dönem de dikkate alınırsa, Erdoğan-Gül-Babacan etrafında bir uzlaşma ihtimali vardır. Fırtına atlatılana kadar herkes ülkenin menfaatleri için bir araya gelmeli. Güçlü başkan yardımcılığı Ali Babacan için en iyi formüldür” şeklinde özetleyebiliriz. Benim sorum ise şu oldu: “Güçlü başkan yardımcılığı nedir?”. “Ekonominin tamamen Babacan’a bağlandığı, atamalara karışılmadığı ve güçlü reform takvimini uygulayabileceği bir başkan yardımcılığı” yanıtını aldım.
Dinlediğim bir Ankara senaryosu bu. Hayata geçer mi bilmem. Taraflar ne der göreceğiz. Olasılığı bir kenara bırakırsak, şu anki açıklama ve bilgilerden yola çıkarsak, Ali Babacan’ın siyasi parti kurma çalışmaları sürüyor. Ancak önce AK Parti’den istifa etmesi gerekiyor. Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu birlikte değiller. Babacan ve Abdullah Gül söz konusu birlikteliğe kesinlikle karşı.