Hastalıklara karşı direnç nasıl artırılır?

Abone ol

OdaTV yazarı Dr. Hüseyin Nazlıkul, hastalıklara karşı direnci artırmanın yollarını bugünkü köşesinden aktardı.

OdaTV yazarı Dr. Hüseyin Nazlıkul, hastalıklara karşı direnci artırmanın yollarını bugünkü köşesinden aktardı.

Nazlıkul'un yazısı şöyle:

İçeriğinde bağırsaklarımız için yararı olan, canlı bakterileri bulunduran besinlere “probiyotik besinler” denir. Başlıcaları; fermente yoğurtlar ve probiyotik özellikteki çeşitli bakterileri içeren mayalardır.

Son yıllarda probiyotiklerin insan sağlığını korumada ve hastalıklarla mücadelede önemini vurgulayan çok sayıda tıbbi çalışma yapılmıştır. Bağırsaklardaki iltihabi uyarılara karşı verilen cevabın bozukluğu sonucu oluşan hastalıklarda da probiyotiklerden fayda sağlandığı saptanmıştır.

Yapılan çalışmalarda mide ve sindirim sistemi hastalıklarında önemli görülen “Helicobacter pylori” bakterisinin sebep olduğu enfeksiyon, ülser ve gastrit tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin, prebiyotik ve probiyotiklerle kombine edilerek kullanılmasıyla daha etkili sonuçlar verdiği gösterilmiştir. Prebiyotik ve probiyotik kombinasyonlarının sindirim sistemi çeperinin (zarının) savunma özelliğini de güçlendirdiği bildirilmiştir.

DİRENÇ ARTAR

Kalınbağırsak bakterilerinin (mikroorganizmalarının) sayısını ve hareketini düzene sokan, probiyotiklerin etkisini artıran sindirilmemiş karbonhidratlara “prebiyotik” denir. Bunlar bir bakıma liftir ve suda çözünür. Sindirim esnasında emilmeden kalınbağırsağa gelmeleri önemli özelliklerindendir. Sindirime pozitif etki göstermeleri sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir ve hastalıklara karşı direnç artar.

Sindirim sistemi florası stres, iklim, ruhsal değişiklikler, çeşitli antibiyotikler ve diyetteki değişkenliklerden etkilenir. Prebiyotikler burada da görev almaktadır ve bağırsak reseptörlerine bağlanarak zararlı mikroorganizmalara fırsat vermeden gaita ile atılmalarını sağlar.

Günlük lif ihtiyacımız 25-30 gramdır. Bunun için sebze, meyve, kepekli ürünler ve kuru baklagiller yenmelidir. Bu gıdalarda doğal olarak bulunan lifler, bağırsaktaki yararlı bakterilere benzer şekilde prebiyotik etki sağlamaktadır.

Probiyotik maya ile yapılan yoğurt ve özel sütlü içeceklerdeki faydalı bakteriler, bağırsağa canlı olarak ulaşır ve bağırsak duvarına yapışarak zararlı bakterilerin tutunmalarına engel olur. Böylece probiyotik ve prebiyotik içeren gıdalar sindirimi kolaylaştırır, bağışıklık sistemini güçlendirir. Doğal süt ve süt ürünleri (özellikle de ev yapımı yoğurt) tüketmek ya da probiyotik-prebiyotik içeren besinlerden yararlanmak bağışıklık sistemini güçlendirir.

Bağırsak florası, sindirim sistemi mukozasının üzerinde yaşayan, konak organizmanın sindirim başta olmak üzere çeşitli fonksiyonlarıyla ilgili önemli işlevleri olan mikroorganizma topluluğudur. Bağırsakların ve bağırsak florasının beden sağlığındaki yeri ve önemi günümüzde maalesef hala ihmal edilmektedir.

Bağırsaklar alan olarak 400-600 m² büyüklüğünde yüzölçümüne sahiptir. Bağırsak florasında bilinen 500 tür bakteri mevcuttur. Bunlar sayı olarak 1-10 katrilyon arasındadır ve çoğunluğu kalınbağırsakta bulunur. Bakteriler kalınbağırsaktaki floranın çoğunu, dışkının da %60’ını oluşturur. Sağlıklı bir insanda bağırsak florasındaki bakterilerin %98’i faydalı olup yediğimiz besinlerdeki proteinlerin aminoasitlere, karbonhidratların monosakkaritlere ve yağların yağ asitlerine dönüşümünde rol alır.

Bağırsak florası ile insanlar arasındaki ilişki simbiyotik ve mutualistik bir ilişkidir, yani her iki tarafa da yarar sağlar. İnsanlar bağırsak florası olmadan yaşayabilseler de bağırsak florasının; kullanılmayan maddeleri fermantasyon ile kullanılır hale getirmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve zararlı organizmaların büyümesini engellemek gibi yararlı işlevleri vardır. Ancak bazı bağırsak mikroorganizmaları hastalık da yapabilir.

En çok bakteri kalınbağırsakta bulunur ve bakterilerin bu etkinlikleri kalınbağırsağı metabolik olarak vücuttaki en aktif organ yapar.

BAĞIRSAKLARDA YER ALAN MİKROORGANİZMALARIN TİPLERİ

Bağırsaklardaki tüm bakteri türleri tanımlı değildir çünkü bazıları kültürlenemez. Kişiden kişiye bakteri türlerinin sayıları çok fark etse de çoğu kişi için bu sayısal oran sabittir. Çoğu bakteri Bacteroides, Clostridium, Fusobacterium, Eubacterium, Ruminococcus, Peptococcus, Peptostreptococcus ve Bifidobacterium cinslerine aittir. Escherichia ve Lactobacillus gibi aeroblar ise daha az miktarda bulunur. Bacteroides cinsine ait türler bağırsaklardaki bakterilerin %30’unu oluşturur. Bağırsak florasında bulunan maya cinsleri arasında Candida ve Saccharomyces bulunur.

Bir sonraki yazımda “Bağırsak Florasının Görevleri” konusuna değineceğim.

Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Güzel, Mutlu ve Sağlıklı, Neden Yanlış Yaşıyoruz, Hayatı Keşfet ve Duygusal Beyin Bağırsak’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Tüm varyantlarda etkili olduğu açıklanan ilacın fiyatı açıklandı: Onay alırsa... Sağlık Prof. Dr. Ceyhan'dan 5'inci ve 6'ıncı dalga uyarısı: 100'lü vakalara düşmezsek kontrol edilemez Sağlık Koronavirüs ilacında dengeleri değiştiren gelişme Sağlık BioNTech kolon kanseri aşısıyla ilgili yeni gelişme Sağlık