Hastanede skandallar zinciri: Hastalara darp, hakaret ve toplu banyo...
TİHEK'in Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde yaptığı incelemeler sonucu hazırladığı raporda sarsıcı tespitler yer aldı.
TİHEK'in Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde yaptığı incelemeler sonucu hazırladığı raporda sarsıcı tespitler yer aldı.
Birgün'den İsmail Arı'nın aktardığı habere göre, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 400 yıllık bir geçmişe sahip olan ve Ege Bölgesi’ndeki 12 ile hizmet veren Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ni ziyaret ederek skandal niteliğindeki tespitlerle dolu bir rapor hazırladı.
Raporda, hastaların darp edildiği, kötü muamele ve hakarete maruz bırakıldığı belirtildi. Ayrıca hastalar, toplu halde yıkanmak zorunda kaldıklarını ve mahkeme kararı olmadan zorla hastaneye yatırıldıklarını da ifade etti.
TİHEK’in Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Ziyaret Raporu’nda, taburcu edilen bir hastanın kendisine şiddet uygulandığını ifade ettiği belirtildi. Ayrıca erkek/ergen ve çocuk servisindeki çocuklar ise hastanede “kızgın hoca” lakabı verdikleri bir sağlık çalışanı bulunduğunu, bu kişinin kendilerine bağırdığını, isteklerini ilettiklerinde de kendilerine “Benim keyfimi bekleyeceksiniz” şeklinde cevaplar verdiğini anlattı.
YALAN VE ŞİDDET
TİHEK üyelerinin görüştüğü taburcu edilen bir hastanın ailesi de “Hastaya vurulduğunu ve bir gözünün morardığını" ifade etti. Olaya ilişkin hastane yönetiminin tuttuğu tutanakta ise “Hastanın diğer hastalara karşı saldırgan ve öfkeli davranışları vardı. Güvenlik görevlileri ile birlikte hasta tespite alınırken arbede yaşandı. Sol gözünün altında kızarıklık oluştu” denilse de bu durum güvenlik kameraları kayıtları izlendiğinde doğrulanamadı.
Güvenlik kamerası görüntüleri izleyen TİHEK heyeti, hasta ile hastane personeli arasında sol gözün altında kızarıklık oluşmasına neden olabilecek bir arbede yaşanmadığını tespit etti. TİHEK heyeti, "Hasta ile aile üyelerinin ifadeleri doğrultusunda hastanın yüzünde morluk oluşacak derecede bir güç kullanıldığı anlaşılmaktadır” tespitinde bulundu.
TOPLU BANYO
Raporda, hastanede haftanın iki gününün banyo günü olarak belirlendiği belirtilerek, “Kadın ve erkek hastalar, banyo günlerinde belirli sayılarda banyoya alınıp görevlinin denetiminde banyo yaptırılmaktadır. Özellikle kadın hastalar, toplu olarak banyo yapılması nedeniyle hem hastaların birbirlerini hem de personelin kendilerini görmelerinden dolayı mahremiyete dikkat edilmediğinden şikâyetçi olmuşlardır” denildi.
KÜÇÜMSEYEN VE SERT İFADELER
TİHEK heyetinin kadın servisinde yaptığı görüşmelerde, hastalar kendilerine ait özel olarak belirlenen bir yatak bulunmadığını, herkesin boş bulduğu bir yatağa yattığını anlattı. Hastanede bazı odalarda kalanların sayısının 9 kişiye kadar çıkabildiği, hasta başına düşen alanın 2.7 metrekareye kadar düşebildiği de gözlemlendi. Odalarda ise yalnızca yatakların yer aldığı, hastaların kişisel eşyalarını koyabileceği dolap veya çalışma masası gibi imkânlar bulunmadığı da ifade edildi.
Ayrıca, hastanenin kadın servisindeki hastalar, personelin kendilerine yönelik hitaplarının iyi olmadığını, küçümseyen ifadeler kullanıldığını ve yaptıkları işte acele davranmaları için sert bir şekilde yönlendirildiklerini belirtti.
KÖTÜ MUAMELE
Raporda, son bir yılda hastalara kötü muamelede bulunduğu gerekçesiyle temizlik görevlisi olarak görev yapan bir personel hakkında işlem yapıldığı ve “6 Yevmiye Para Cezası” uygulandığı, ayıca personel hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu da belirtildi. Hastanede ayda ortalama 30 şikâyet/talep alındığı, hastaların kantin fiyatlarından şikayet ettiği de vurgulandı.
TİHEK’in raporunda, kız ergen/çocuk servisinde tutulan çocukların psikiyatristle beş dakika süren görüşmelerinin uzatılmasını istediği belirtildi. Ayrıca, "Mahkûm koğuşlarının hastanenin diğer bölümlerine göre fiziksel koşullar bakımından daha kötü bir halde olduğu, yeterli gün ışığı almadığı ve havalandırmasının da yetersiz olduğu" tespit edildi.
TİHEK heyetinin hastanede yaptığı görüşmeler esnasında, bazı hastalar hastaneye apar topar polis tarafından getirildiklerini, mahkeme kararıyla hastaneye yatışlarının kendilerine sözlü olarak iletildiğini ama böyle bir mahkeme kararının yazılı olarak tebliğ edilmediğini de anlattı.