Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Gerçek Gündem'e konuştu: Gölge etmesinler yeter; Danıştay'ın kararını bile uygulamadılar

GERÇEK GÜNDEM /

CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Youtube'da Gerçek Gündem TV'ye özel açıklamalarda bulundu.

Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Hilmi Hacaloğlu'nun sorularını yanıtlayan Savaş, gündemi değerlendirdiği açıklamalarında AKP iktidarının belediyelerin çalışmasını nasıl engellediğini detaylarıyla anlattı.

"BELKİ DE İKTİDAR KENDİNİ DEVLET YERİNE KOYUYOR"

Savaş, meclislerde AKP'li ve MHP'li üyeler aracılığıyla belediyelerin zarar ettirildiğini ifade ederken adalet sisteminde de sorunların olduğunu vurguladı.

Lütfü Savaş, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Biz orada insanlar huzurlu olsun, biraz daha mutlu olsun istiyoruz; bu kadar ekonomik sıkıntı içinde. Bu nedenle sporu da ön plana çıkartıyoruz. Tarımda birçok desteklerimiz var. Hiçbir şey almadık. Gölge etmesinler yeter. Engellemesinler yeter. Başka bir şey istemiyoruz. Çoğu konuda maalesef engelleniyoruz. Olmaması gereken şeyler kimler.

Kim kazanırsa o yönetiyor ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuyuz biz. Konya Büyükşehir nasılsa Hatay da öyle. Hükümetin Konya’ya Gaziantep’e nasıl bakıyorsa hükümetin Hatay’a da Adana’ya da öyle bakması lazım. Belki de 20 yıllık iktidarın kendini devlet yerine koyup diğerlerine farklı gözle bakmasıyla alakalı."

"YARIN BUNLARI NİYE YAPMADIK DEMEMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞMAMIZ LAZIM"

"Bunların değişmesi lazım, kalan 7 ayda çok çalışmak lazım" diyen Lütfü Savaş, kendisinin de dahil olduğu Millet İttifakı'na çağrıda bulundu.

Savaş, seçimlerin önemini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Bunların değişmesi lazım. Değişmesi için kalan 7 ayda çok çalışması lazım. Millet İttifakı’nın tüm paydaşları için geçerli. Torunlarımızın çocuklarımızın geleceğe umutla bakabilmesi için Türkiye’nin gerçeklerle yüzleşmesi ve doğruları yapması için plan, program içerisinde hepimizin 7 ayı iyi değerlendirmesi lazım. Türkiye’nin gelecekte kaybedeceği şeyleri düşündükçe kazanması muhtemel olan birçok değer varken biz yarın bunları niye yapmadık dememek için çok çalışmamız lazım."

"SÜBVANSE EDİYORUZ"

Belediye meclisinde AKP'li ve MHP'li üyelerin aldırdıkları kararlar nedeniyle suyu zararına saatıklarını ifade eden Lütfü Savaş, "Biz elektriğe 75 milyon civarında para veriyoruz sadece su kanal hizmetlerini yürütebilmek için. Türkiye’de konuşuldu fiyat indirmeleri. Yaklaşık bir buçuk yıldır fiyatımız indi. Biz 35-40 fiyatına suyu veriyoruz ve hep sübvanse ediyoruz büyükşehirden. Diyelim 35 milyon kazanıyorsak bütün su kanal hizmetlerinden gelmiş 75 milyon elektrik faturası. Ödeyemiyorlar. Sürekli biz destek veriyoruz büyükşehirden. Hem HATSU’nun yapacağı işler, yatırım yapılamıyor hem de bizim başka yerlere vereceğimiz yatırımlar HATSU’ya verilmek zorunda kalınıyor" dedi.

"NASIL DAYANACAKSINIZ?"

Savaş, suyun tonunu maliyetinin çok altında sattıklarını, "İktidar belediye meclisinde fazla olduğu için maliyeti 14-15 liraya olan bir ton suyu biz 6 liraya satacağız. 6 lira bile değil. Böyle olunca o açığı başka yerlerden sübvanse ederek gidiyorsunuz ve yatırımlarınız duruyor. Mahkemede hakkımızı alamadık; biz adalet sisteminin geldiği nokta… Biz İSKİ kanunlarına göre hareket etmek zorundayız. Aslında İSKİ kanunlarında der ki ürettiğiniz malı ürettiğiniz fiyatın altına satamazsınız der. Hatta tavsiyesi de şudur: En az yüzde 10 kar koyup satın ki yatırım yapabilir durumda olun. Çok rahat bir şekilde elektrik faturasına zam yapabiliyor iktidar ama Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olduğu belediyelere müthiş sıkıntılar yaratılıyor. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin’de de var. Biz ürettiğimiz fiyatın yüzde 40’ına satıyoruz. Nasıl dayanacaksınız?" sözleriyle özetledi.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş iktidar eliyle engellenen hizmetleri şöyle anlattı:

"MAHKEME GÖRMEZDEN GELİYOR"

"Adalet mekanizmasında mahkeme bitmiyor. Bizim mahkemeyi bitirin, diyoruz. 1. İdare Mahkemesi Başkanı’na Genel Müdürümüz yazı yazıyor. Bizim mahkememizi lehimize de aleyhimize de olsun bitirin. Devletin Sayıştay’ının raporunu bile mahkeme görmezden geliyor. Mahkemeyi bitirmiyor. Böyle bir şey olur mu?

"DANIŞTAY'IN VERDİĞİ KARARI BİLE UYGULATAMADIK"

Bizde 90 metre olmuş çöp yığını. Patlama riski, insanların altında kalma riski var. 2 yıl uğraştık, 4 ayrı yerde çöp toplama sahası izni istedik. Bu izni bize vermediler. Mahkemeye gittik. Mahkemeyi kazandık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Danıştay’a gitti. Danıştay da bizi haklı gördü. Mahkemeye bir daha verilmemek üzere, itiraz hakkı olmadan ‘Belediye ÇED raporu ile ilgili haklı’ dedi. Biz bir buçuk yıldır Danıştay’ın verdiği kararı bile uygulatamadık. Daha bir yer göstermediler.

O şartlarda çalışıyoruz. Bizlere bakarken hangi şartlarda çalıştığımıza bakmak lazım. Dillendirmiyoruz. Bizim insanımız güçlünün yanında durur, zayıfın da başını okşar geçer. Siyasette öyledir. Amaçları bizi zayıf, yapamıyor göstermek. Ama bu kurumlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumu. Benim, sayın Kemal Kılıçdroğlu’nun, Millet İttifakı’nın da kurumu değil. Biz devletimizin kurumunu yönetiyoruz. Aynı hükümetimizin devleti yönettiği gibi. Konya Belediyesi’ne baktığın gibi bana da bakacaksın.

556 dönümlük arazi aldım Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda. Değerlendirip satmak, park yapmak için. Bir kısmını değerlendiriyoruz. Bir birimlik yer 15 birimlik para kazansın diye. Biz oraya benzinlik yapıyoruz. İhtiyaç da var. Satacağız. Sattırmıyorlar. Belediye hizmetlerini artırsın, iş yapsın diye aldık satıyoruz. Belediyenin parası olacak ve yatırımlar için kullanacağız. Bunu bile yaptırmıyorlar.

Allah’tan giden uzak gelen yakın. 7 ay kaldı. Bu 7 ay sonra Türkiye’de adalet işlemeye başlayacak."