Hatay'da sığınmacı sorunu: Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, kentteki krizi anlattı
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Gerçek Gündem TV'ye yaptığı değerlendirmede kentte sığınmacı sorununun yarattığı etkileri aktardı.
GERÇEK GÜNDEM /
CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Youtube'da Gerçek Gündem TV'ye özel açıklamalarda bulundu.
Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Hilmi Hacaloğlu'nun sorularını yanıtlayan Savaş, gündemi değerlendirdiği açıklamalarında Hatay’da yaşanan sığınmacı sorununu anlattı.
"HATAY, TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ'DEKİ KALESİ"
AKP iktidarının Hatay’ın stratejik konumuna rağmen kenti ihmal ettiğini belirttiği açıklamasında, “Hatay, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kalesidir. Kendi 5 bin 403 kilometrelik yüzölçümünün iki katı kadar denize münhasır sahası vardır. Bununla birlikte KKTC var. Bu ikisi olduğu için biz Doğu Akdeniz’de hak iddia edebiliyoruz” dedi.
Lütfü Savaş, “Önem verilseydi biz 12 yıldır o kadar sıkıntı yaşamazdık. Bu kadar sığınmacı ile karşı karşıya kalıp; hem bir taraftan sığınmacılar sıkıntı çekmezdi hem de biz sıkıntı çekmezdik, o bölgede 2-3 günde bir şehit vermezdik. O nedenle hükümetin Hatay’a önem vermediğini, vermesi gerektiğini düşünenlerdenim” sözleriyle yaşananları hatırlatarak iktidarın politikalarını eleştirdi.
SURİYELİ SIĞINMACILAR NASIL GERİ DÖNECEK?
Ekonomik kriz ve sığınmacılar nedeniyle Hatay’da yaşamın zorlaştığını söyleyen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Burada sıkıntılarımız artarak devam ediyor. Sosyolojik, ekonomik sıkıntılarımız var. Ekonomik sıkıntılar psikolojik sıkıntıları tetikliyor. Nüfustaki değişimler sosyolojik dengeleri değiştiriyor. Suriyeli bir kadının doğum oranı 5.3, bizde 2.02. Her Suriyeli erkek 2,3,4 kadınla yaşayabiliyor. Hatta birini boşayıp beşinciyi de alabiliyor. Bir evde 3-4 kadınla aynı anda rahat rahat yaşayan Suriyeli erkekler bulabilirsiniz. Her birinden çocukları oluyor. Gelecekte bu çocuklar ne yapacak? Hepsi okuyamıyor, hepsi doğru dürüst işlerde çalışamıyor. Dışarıda mendil, esrar satıyor. Yarın daha tehlikeli başka maddeler satacaklar” ifadeleriyle krizin derinleştiğini anlattı.
Uluslararası arenadan Türkiye’ye sığınmacılar için ödenen mali kaynakların Suriyeli sığınmacılar ülkelerine geri dönüşü ve orada insani imkanlar içinde yaşayabilmesi için harcanabileceğini belirten Lütfü Savaş, sığınmacıların geri dönüşlerinin uluslararası güvence altında sağlanması gerektiğini de vurguladı.
HATAY'DA SURİYELİ SEÇMENLER
Savaş, “Yayladağı’nda bir buçuk sene öncesine baktığımızda bir buçuk yıl önceki verilere göre 8 bin 100 kişi Suriye’den gelen insanlarımızdı. Toplam 28 bin seçmen var. Daha fazla artmıştır. 2019 yerel seçimlerinde 13 bin Suriyeli Hatay’da oy kullandı. Küçük yerlerde kaderi değiştirir. 13 bin rakamı İstanbul için de önem arz edebiliyor. 2014’teki seçimi 5 bin ile kazanmıştım. Stratejik yerlerde nüfus politikasına dikkat etmek lazım” diyerek vatandaşlık verilen Suriyelilerin seçimlerde sanılandan fazla etki yaratabileceğini, azınlık psikolojisi nedeniyle birlikte hareket edebileceklerini aktardı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş sözlerini şöyle sürdürdü:
LÜTFÜ SAVAŞ'TAN SURİYE İLE BARIŞ ÇAĞRISI
Ben bir bilim adamıyım, belediye başkanıyım, anne gibi düşünmek zorundayım. Buradaki problemlerin çözümü için yol gösteriyoruz. Yol gösterirken de bu konunun milli politikayla çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir devlet politikası olması lazım. Siyasi partilerin ortak tavrıyla devlet politikasını desteklemesi lazım. Bunlar git gide köpürüyor. Ama zaman geldiğinde çözülemez hale gelecek. Bu nedenle 12 yıldır barış çağrısı yapıyorum.
Biz herkesle kavga edebiliyor, barışabiliyoruz. Son 20 yıl bize bunu gösterdi. Benim zoruma giden iki Müslüman ülkeyiz biz, komşuyuz. Yıllardır akrabalıklarımız var. Osmanlı’da ise aynı devletin unsurlarıyız. Biz kendi din kardeşlerimizle 12 yıldır küsüz. Benim zoruma giden bu. Bütün problemleri biz yaşıyoruz.
Sadece Hatay değil, Kilis, Gaziantep, Kahramanmaraş, Mersin, İstanbul, Adana, İzmir, Ankara, Bursa… Büyükşehirler içerisinde kişi başına da en çok bizde. Biz bu kadar sıkıntı yaşarken Suriyeliler de yaşıyor. Neden barış için adım atmıyoruz? Rusya ve Ukrayna’yı barıştırıyoruz, diğer ülkelerle barışıyoruz. Suriye ile niye barışmıyoruz?
"HATAY İLE SURİYE ARASINDAKİ SINIRDA BİNLERCE RADİKAL UNSUR VAR"
Söylemler eylemlerle örtüşmediği sürece boşta kalır. Geçmişten beri karşı tarafı çok ajite ettik. Son söylenmesi gereken sözleri ilk başta söyledik. Onlar da bunun karşılığında çekinik duruyor. Biz aynı gemide tatil yaparken bu pozisyona geldik. İki devlet başkanı aynı gemide tatil yaptılar. Fenerbahçe, Suriye takımı ile Halep’te maç yaptı. Oradan buraya çok kısa sürede geldik. Bu kronik bir hal aldı 12 yıldır. O sınırda 500’ün üzerinde askerimiz şehit oldu. 500 bin Suriyeli hayatını kaybetti.
Hatay ile Suriye arasındaki sınırda çeşitli ülkelerden gelen binlerce radikal unsur var. Ellerinde silah. Benim korktuğum burada ailesinin bakamadığı, okutamadığımız Suriyeli çocuklar da yarın hem kendi bölgemiz hem de başka bölgeler için potansiyel tehlike olacaklar. İlk günden itibaren Suriye sınırında biz bakalım ama buraya almayalım diye yalvardım. Kimi gördüysem söyledim. Orada bunları barındırsaydık barış ve geri döndürme kolay olurdu. Gittikçe de bu iş geri dönülmesi çok zor hale geliyor.