HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Erdoğan'ın 'Kürdistan' sözlerini hatırlattı

Abone ol

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın gündeminde partisine yönelik kapatma davasına verilen savunmanın yanı sıra gündemdeki gelişmeler yer aldı.

HDP Eş Genel Başkanı, partisinin Meclis'te düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sancar'ın konuşmasında 'ortak mücadele' vurgusu öne çıktı. Muhalefete seslenen Sancar, "Bu iktidarın çizdiği oyun sahasının içine kimse girmesin" dedi. Akademisyen Hifzullah Kutum'un tutuklanmasına da değinen Sancar, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Kürdistan' açıklamalarını hatırlattı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın bu haftaki grup toplantsı gündeminde partisine yönelik kapatma davasına verdikleri ön savunma, eski MİT'çi Mehmet Eymür'ün açıklamalarıyla başlayan tartışma, cezaevlerinde artan hak ihlalleri ve HDP'nin mücadele haritası vardı.

"Partimize karşı açılan kapatma davası, Türkiye'de demokrasi güçlerini sindirme amacı taşıyan bir darbe hamlesidir" diyen Sancar, yaptıkları ön savunmayı 'HDP'Yi savunma' üzerine kurmadıklarını belirtti. Sancar, "Buna Türkiye'de demokrasi umudunu ve inancını savunma manifestosu diyebiliriz" dedi.

AYM'YE ÇAĞRI: HEMEN ŞİMDİ REDDETMELİDİR

Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) çağrıda bulunan Sancar, "AYM, bu karanlık ve tehlikeli oyunu bozma imkanına sahiptir. Hem hukuksal hem de vicdani sebeplerle bunu yapacak malzemeye yeterince sahiptir. Bu nedenle AYM'nin esasa girmeden, bundan sonraki aşamaları işletmeden davayı hemen şimdi reddetmesini istiyoruz" diye konuştu.

Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün işkence itiraflarıyla başlayan tartışmalara değinen Sancar, benzer itirafların daha önce de yapıldığını belirterek, "Esas sorun; bu suçlarla, bu karanlık geçmişle hesaplaşma yapılmamış, yapılamamamış olmasıdır" dedi.

'DEVLET, ARTIK BİR SUÇ İMPARATORLUĞUNA DÖNMÜŞTÜR'

İktidara sert sözlerle yüklenen Sancar, şöyle konuştu:

"Çetelerle, mafyayla iş tutmayı marifet sanan bir iktidar anlayışı var karşımızda. Amaç topluma korku salmak. Sayısız suç isnadı içeren iddialar var. Bunlarla ilgili İçişleri Bakanı'nın açıklamalarını görmüyoruz. Bugün devlet, itiraf edilen geçmiş suçların çok ötesinde bir yere taşınmıştır ve neredeyse artık bir suç imparatorluğu oluşturulmuştur.

Esas mesele bu suçlarla, bu karanlık geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma yapılmamış olmasıdır.Şimdiye kadar çetelerin iktidar eliyle ve iktidarla ilişkiler yoluyla kullanılması söz konusuydu. Şimdi yapılmak istenen bizatihi devletin bir çete haline getirilmesidir."

'BU İKTİDARIN ÇİZDİĞİ OYUN SAHASININ İÇİNE KİMSE GİRMESİN'

"Bu gidişattan rahatsız olduğunu söyleyen herkese ve her kesime seslenmek istiyorum" diyen Sancar, "Korkmayalım. Zira korku ruhları kemirir. Cesur ve dürüst olalım" diye konuştu. Muhalefete seslenen Sancar, "Bu iktidarın çizdiği oyun sahasının içine kimse girmesin. Asıl oyun sahası halkın durduğu yerdir" dedi.

İŞ CİNAYETLERİ

Sancar'ın bir diğer gündemi de işçi cinayetleriydi. "İşçi cinayetlerinde gelinen boyut gerçekten korkunçtur" diyen Sancar, "İşçi cinayetleri de çeteleşme ve yargısız infaz anlayışının dayandığı iktidar zihniyetinden farklı değildir. 2021 yılının ilk 9 ayında bin 604 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetleri iş kazası değil, işçi katliamıdır" şeklinde konuştu.

CEZAEVLERİNDEKİ HAK İHLALLERİ

Cezaevlerindeki hak ihlalleri ve işkenceye de değinen Sancar, duyarlılık çağrısında bulunarak, "Cezavlerindeki durum, faşizmin yüzünü en çıplak biçimde ortaya koyuyor" dedi.

'HANGİ GEREKÇEYLE İHRAÇ DURUMUNU DEVAM ETTİRİYORSUNUZ?'

OHAL Komisyonu'nun Barış Akademisyenlerinin başvurularına ilişkin kararı 4 yıl sonra verdiğini hatırlatan Sancar, 16 akademisyenin başvrusunun reddedilmesine tepki gösterdi. Sancar, "Bu ihlalleri yapan irade aynı ihlalleri incelemek için komisyon kurdu. Bu komisyon, yeni darbe sürecinin meşrulaştırılması için, uluslararası hukuk yollarını işletmemek için kuruldu ve kendisine verilen görevi yapıyor" dedi. Sancar, "AYM, 'Barış bildirisi ifade özgürlüğüdür' derken hangi gerekçeyle ihraç durumunu devam ettiriyorsunuz? Bir kez daha söylüyoruz; Barış Akademisyenleri onurumuzdur" diye konuştu.

ERDOĞAN'IN 'KÜRDİSTAN' SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Sancar'ın bir diğer gündemi de Fırat Üniversitesi'nde görevli akademisyen Hifzullah Kutum'un içinde 'Kürdistan' kelimesi geçen bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle tutuklanması oldu. "Kürdistan kelimesinin bu ülkede suç olmadığı biliniyor" diyen Sancar, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hatırlattı. Sancar, şöyle konuştu:

"2013'te Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ilk Meclis zabıtlarında Kürdistan ifadesinin olduğunu söylüyor, tepki gösteren CHP ve MHP'yi eleştiriyor. Daha sonra, 'Korkuyla büyük devlet olunmaz' diyor. O zaman kendi basını da yandaşları da acayip alkışlıyorlardı. Batman'da türkü söylenirken Erdoğan alkışlıyor, bir daha dinlesinler bakalım o türküde neler geçiyor?"

Sancar, ortak mücadele çağrısını bir kez daha yineleyerek, büyük bir demokrasi blokunun kurulması gerekliliğine değindi. Sancar, "Kimsenin üzümü çöpü, armudun sapı deme hakkı yoktur" dedi.

10 ADIM TEMEL SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bütçe görüşmelerinin devam ettiğini hatırlatan Sancar, şunları kaydetti:

"Sadece 10 adımda bazı temel sorunları, en azından en önemlilerini nasıl çözebileceğimizi çok kısa başlıklar halinde sıralayayım. Biz, asgari ücret vergiden muaf net 5 bin TL yapılmalı, en düşük emekli maaşı 4 bin TL olsun diyoruz. Küçük esnafa 50 bin TL hibe desteği sunulsun. EYT'lilerin sorunları çözülsün. Çocuk Bakanlığı kurulsun ve kamu bütçesinden, devasa hale gelmiş çocuk sorunlarını çözelim. Kamuda engelli istihdamı kotası en az yüzde 10'a yükselsin. Çiftçinin borçlarının ilk etapta 50 bin TL'ye kadar olanı hemen silinsin. 3600 ek gösterge hakkı hemen sağlansın. 200 bin öğretmenin ataması hemen yapılsın. KHK'larla işinden edilen kamu emekçileri işlerine derhal iade edilsin. Nerede kaynak? Çok kolay. Birisi demokrasiye dönüş, biri hukuk devletinin inşası ve en önemlisi savaşa ayrılan kaynakları kesmek. Savaş tezkeresine ana muhalefetin 'hayır' demesini sindirememelerinin nedeni bu. Oradan oyunu kurmaya çalışmalarının nedeni bu. Tuzaklar, hamaset üzerinden kuruluyor. Tuzaklar, kan üzerinden kuruluyor. Bu tuzağa kimsenin düşmeyeceği zamanlardayız artık. Buna inanıyorum ben. Çünkü, halkın gerçekliği bizi eninde sonunda hep birlikte, bütün demokrasi güçlerini, siyasi partileri kast etmiyorum, bütün demokrasi güçlerini bir araya gelmeye mecbur edecektir ve savaş politikalarına karşı mücadele büyüyecektir. Büyük barış hareketi bunun üzerine inşa edilecektir, edilmelidir."

İmamoğlu: Marmara'daki müsilajla Adalar'daki imar yetkisinin ne alakası var? Siyaset Cemal Enginyurt'tan Sabah Başyazarı Barlas'a: Ağababana söyle bütün partileri kapatsın Siyaset Kulis: AKP'de 'Erdoğan sonrası' konuşuluyor, sürpriz isimler öne çıkıyor! Siyaset Lütfü Türkkan'ın küfür skandalında yeni gelişme: Gözaltına alındı! Siyaset