HDP, Türkiye'yi seçime mi götürecek?
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya “Ara seçim tartışması” başlıklı yazısında HDP’nin içinde bulunduğu tartışmaları ele aldı.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya “Ara seçim tartışması” başlıklı yazısında HDP’nin içinde bulunduğu tartışmaları ele aldı.
Sarıkaya, “HDP geçen haftadan bu yana, TBMM’yi ara seçime, belediyeleri de yeniden sandığa götürme tartışması yapıyor” dedi.
Habertürk yazarı Sarıkaya şu ifadeleri kullandı:
“TBMM’yi ara seçime götürmek için istifa önerisini de ilk kez eski milletvekili, eski Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık dile getirdi.
Sakık, belediyelere kayyum atamayı durdurmak için, başta TBMM olmak üzere HDP’nin seçildiği tüm sandalyeler ve makamlardan istifa edip, milletvekili ara seçimi ile belediyelerde sandığın zorlanması önerisini getirdi.
Sakık’ı, eski eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman takip etti.
Karaman, ‘Fiilen tasfiye edilen/edilmek istenen bir HDP var. HDP’nin elinde ise toplu istifa ederek ara seçim ile hodri meydan deme imkanı var’ dedi.
Çağrılar HDP Genel Merkezi’ni hareketlendirdi…
Partinin seçimle iş başına gelmiş organlarında bulunanlar da dahil tüm kesimlerinin yarın Ankara Hilton Oteli’nde geniş katılımlı toplantı ile konuyu ele alması kararına vardı.”
SADECE MECLİS DEĞİL
Sarıkaya yazısını şöyle sürdürdü:
“Bazı HDP milletvekillerinin de destek verdiği ‘vuruşarak geri çekilip, seçimle tekrar gelme…’ modelini ilk dile getiren Sırrı Sakık ile dün telefonda konuştum. Genel Merkez yönetiminin ağırlıklı bölümü çok sıcak bakmadığı modelinin uygulanması gerektiği konusunda Sakık ısrarlı.
Gerekçesi de 31 Mart seçiminde kazandıkları 69 belediyeden, 3 büyükşehir belediyesi de dahil 24’üne hükümet tarafından kayyum atanmış olması…
Kayyum atamalarının diğer belediyelere de sirayet edeceğini belirten Sakık, ‘Halkın seçtiği kişiler, nedensiz, gerekçesiz şekilde görevden alınıyor’ deyip ekledi:
‘Bu sadece belediye başkanları ile de sınırlı kalmıyor, gelen kayyım belediye meclislerini de çalıştırmıyor. Oysa belediye meclislerinde bütün partilerin seçilmiş üyeleri var. Bu onların seçmenine karşı da yapılmış bir hakaret. HDP, dinamik bir parti. Tabanımızla konuşmalıyız ve bu acımasızca devam eden uygulamaya karşı bir tavır geliştirmeliyiz. Seçime gidip bu coğrafyada devam edemeyeceğini göstermeliyiz…’
Sakık’ın önerisi tek başına TBMM’de milletvekili istifasıyla ara seçimi zorlamak değil.
Diyarbakır, Mardin ve Van başta olmak üzere şu günlerde görüşülmekte olan belediyelerin bütçesini, belediye meclislerinin onay vermeyerek seçime gitmelerini sağlamak...
Hatta bunu kazandıkları 64 belediyeden henüz kayyum atanmamış ellerinde kalan 40’ında uygulamak.”
“ARA SEÇİM EĞER Kİ GENEL SEÇİMİ GETİRECEKSE BİR İŞE YARAR, YOKSA BİR ETKİSİ DE OLMAZ”
“Sakık’ın önerisine yukarıda da belirttiğim gibi Genel Merkez yönetimi çok sıcak bakmıyor, ancak şu aşamada yarın yapılacak toplantıya kadar da bir karar açıklamaktan kaçınıyor” diyen Sarıkaya yazısını şöyle sürdürdü:
“Nitekim, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan dünkü telefon sohbetimizde bu konuya girmekten uzak durdu ve ‘Çarşamba günü (yarın) tüm kesimlerimizin toplantısı sonrası bir deklarasyon ile duruşumuzu açıklayacağız’ demekle yetindi.
Buna karşın Sakık’ın önerisine doğrudan karşı çıkanlar da var; bunlardan biri de HDP’li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen…
Telefon konuşmamız sırasında Ardahan’ı ziyaret etmekte olduğunu belirtti ve ‘Ardahan İl Başkanlığımızdaki arkadaşlarımız da Kars’taki arkadaşlarımız gibi benimle benzer düşünüyor’ deyip ekledi:
‘Biz Kars’ı zaten az farkla kazandık; %27’a karşı, %29 ile MHP’nin elinden aldık. Bu denli kritik bir kentte yeniden seçime gitmemiz bizim açımızdan ne denli doğru olur? TBMM için de uygun görmüyorum, çünkü ara seçim eğer ki genel seçimi getirecekse bir işe yarar, yoksa bir etkisi de olmaz…’
Bilgen, belediye meclislerindeki bütçe oylamasıyla belediyelerin feshinin de uygulamada güçlükleri olacağını belirtti, ‘Belki bazı büyükşehirlerde zorlanabilir, ama hepsi için doğru olmaz’ dedi.”
“BOŞ SANDALYE SAYISININ 30 MİLLETVEKİLİNE ULAŞMASI HALİNDE 3 AY İÇİNDE ARA SEÇİM ZORUNLU OLUYOR”
Muharrem Sarıkaya, ara seçimle ilgili kanuni düzenlemeye de değindiği yazısında şunları kaydetti:
“HDP Genel Merkezi sıcak bakmamakla birlikte, yarınki toplantıdan çekilme kararı çıkarsa, son olarak 1986 yılında karşılaşılan ara seçim, Türkiye’nin neredeyse tamamında zorunlu olacak.
Nedeni de Anayasa’nın 78’inci maddesinin şu hükmü:
‘TBMM üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.’
Üye tam sayısı olan 600’ün %5’i, 30 milletvekiline denk geliyor.
Ancak Meclis’te ölüm ve milletvekilliğinin düşmesi nedeniyle zaten 11 eksik var ve sandalye sayısı 589’a indi.
Bu durumda 19 milletvekilinin daha istifasıyla boş sandalye sayısının 30 milletvekiline ulaşması halinde 3 ay içinde ara seçim zorunlu oluyor; seçimin üzerinden 30 ay geçmesi kuralı geçerliliğini yitiriyor.
Çünkü Meclis’in üçüncü büyük partisi olan HDP’nin bu zorunluluğu sağlayacak iki katı oranında, 62 sandalyesi bulunuyor.
Başta da belirttiğim gibi HDP yönetimi bunun uygun olmadığını düşünüyor.”
BELEDİYELER SEÇİME GİDER Mİ
Sarıkaya yazısında “Belediye meclislerinin bütçelerini onaylamayarak kendisini feshedip seçime gitmesi yöntemine gelince” dedikten sonra şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar hiç karşılaşılmadı; sadece 2014 seçimi sırasında Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde karşılaşıldı, orada da köşeden dönüldü.
Sorun da Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, 16 Kasım 2014 günü, 2014-2016 Analitik Bütçe oylamasını 26 kişi gerçekleştirip, 16 üyenin çekimser kalması üzerine ortaya çıktı.
İçişleri Bakanlığı, kendine yapılan başvuru üzerine, ‘kabul oylarının katılan salt çoğunluktan az olduğunu, dolayısıyla bütçenin reddedildiğini ve bunun da Belediyenin feshedilmesi anlamına geldiğini’ bildirdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu konuyu Danıştay’a taşıdı MHP’li üyelerin de desteği ve yeniden oylama ile sorun seçime gidilmeden aşıldı.
Eğer ikinci yapılan oylamada bütçe reddedilmiş olsaydı, sandık kaçınılmaz hale gelecekti.
Bir farkla…
O da Belediye Kanunu’nun 45’inci maddesindeki terör nedeniyle görevden uzaklaştırılmış olmaması kaydıyla.
Eğer terör nedeniyle boşalma olursa, İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanı, başkan yardımcısı ve meclis üyeliklerine doğrudan atama yetkisi var.
Yine aynı fıkra gereğince ‘belediye başkanı, başkan vekili görevlendirilen belediyelerde bütçe ve muhasebe iş ve işlemleri, valilik onayı ile defterdarlığa veya mal müdürlüğüne gördürülebiliyor…’
Daha da önemlisi yine 45’inci madde ‘Bu belediyelerde, belediye meclisi, başkanın çağrısı olmadıkça toplanamaz’ hükmünü taşıyor.
Dolayısıyla belediye meclisi toplanma yeterliliği bulunmayan örneğin Diyarbakır, Mardin veya Van’da fesih işleminin uygulanması olanaksız görünüyor.”
ÇOĞUNLUK İSTİFAYA KARŞI ÇIKANLARDA
Sarıkaya yazısını şöyle noktaladı:
“HDP’nin yarınki toplantısında nasıl bir karar çıkacağını öngörmek zor olmakla birlikte, şu aşamada Ankara’daki hava ‘istifa yanlış olur’ diyenlerin tarafından esiyor.
Bununla birlikte bir sınır çizilip, bunun aşılması durumunda TBMM grubunun toptan istifanın kaçınılmaz hale getireceği kararın çıkma ihtimali de yüksek.
Dış politika krizinin ABD seyahati ile askıya alınması sonrası, siyasetin gündeminin içe döneceğini belirtmiştim.
Bu gelişmeleri bunun ilk adımları olarak görebiliriz…”