'Her şeyden kısıyoruz yine de olmuyor'

Abone ol

Peş peşe gelen zamlar emekçilerin belini büktü. Asgari ücrete yapılan 500 liralık zam şimdiden eridi. İşçiler her yere yürüyerek, peyniri gramla alarak, evdeki elektronik eşyaları kullanmayarak zamlarla başa çıkmaya çalışıyor.

Peş peşe gelen zamlar emekçilerin belini büktü. Asgari ücrete yapılan 500 liralık zam şimdiden eridi. İşçiler her yere yürüyerek, peyniri gramla alarak, evdeki elektronik eşyaları kullanmayarak zamlarla başa çıkmaya çalışıyor.

Yeni yılla birlikte peş peşe gelen zamlar ve sürekli artan gıda fiyatları, asgari ücretlinin şimdiden belini büktü. Asgari ücrete yapılan 500 liralık zam, daha işçinin cebine girmeden eridi. Bu durum, asgari ücretlinin tüketim alışkanlıklarını değiştirmesine neden oluyor. Peyniri gramla alan, zaten boş olan buzdolabının fişini çeken, elektrik yakmasın diye fırın kullanmayan asgari ücretliler, yine de zamlarla başa çıkamadıklarını, bu ücretle geçinmelerinin mümkün olmadığını anlatıyor.

Salih Karakoç da bu işçilerden biri. Belediyede çalışan Karakoç, asgari ücretle geçinebilmek için verdiği mücadeleyi şu sözlerle anlatıyor: “Elektronik eşyaları kullanmamaya çalışıyorum. Eskiden tost makinem bile vardı, şimdi evimde ampul, buzdolabı ve çamaşır makinesi dışında elektrikli eşyam yok. Bir odadan bir odaya geçerken ışığı hemen kapatıyorum. Çamaşır makinesini kapak kapanmayacak hale gelene kadar dolmadan çalıştırmıyorum. Deterjanı zaten çok az koyuyorum. Yine de fatura yüksek geliyor.”

ÇOCUĞU OLAN NE YAPSIN

Karakoç, ulaşıma para vermemek için her yere yürüyerek gitmeye çalıştığını, yaya olarak 35-40 dakikada gidilebilecek bir yerse otobüse ya da minibüse binmediğini söylüyor. Peyniri gramla, portakalı taneyle aldığını dile getiriyor. Eskiden kırk yılın başı da olsa sinemaya, konsere gidebildiğini belirten Karakoç, “Şimdi salgın var, her yer kapalı; ama salgın olmasa da mümkün değil, gidemem. Hayatımızdaki her şeyden bu kadar kısmamıza rağmen yine de 1 ay geriden geliyoruz. Ne yapsak olmuyor. Üstelik benim çoluk çocuğum yok. Çocuğu olan aileler ne yapsın, hepsi perişan durumda” diyor.

AÇLIK SINIRI 3 BİN 146 LİRA

Birleşik Kamu-İş’in dün yayımladığı rapor da bu tespiti doğruluyor. Konfederasyonun araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin sadece gıda için harcaması gereken asgari tutar (açlık sınırı) aralık ayı itibariyle 3 bin 146 liraya yükselmiş durumda. Buna gıda dışı zorunlu gereksinimler de eklendiğinde, tutar 11 bin 187 liraya (yoksulluk sınırı) çıkıyor.

Raporda, açlık sınırının aralık ayında bir önceki aya göre 45 lira arttığı görülüyor. Son bir yılda açlık sınırında yaşanan artış ise 438 lirayı buluyor. Bir yılda et-yumurta fiyatları 150 lira, süt-yoğurt-peynir 50 lira, taze sebze 60 lira, ekmek-un-makarna 59 lira zamlandı.

BARINMAK ARTIK DAHA ZOR

Yoksulluk sınırı ise bir ayda 118, bir yılda bin 372 lira yükseliş kaydetti. Bu sınır, Aralık 2019’da 9 bin 815 lira seviyesindeydi.

Rapora göre, Aralık 2020’de barınmaya ilişkin (kira dahil) harcamalar, bir önceki yılın aynı ayına göre 129 liralık artışla bin 481 liraya çıktı. Ev eşyası harcamaları 139 lira artarak 875 liraya, ulaştırma harcamaları ise 324 lira zamla bin 809 liraya yükseldi.

Yeni gelen zamlarla bu masraflar artık daha da artmış durumda. Asgari ücrete mahkûm edilmiş milyonlarca emekçiyi bu yıl da zor günler bekliyor. (Birgün)

Sınır kapılarında çifte standart: 'Yatırımlar atıl kaldı' Ekonomi Kara delik Hazine’den 391 milyon daha yuttu Ekonomi Memur iktidarın verdiği zamma isyan etti: Kuru ekmeğe muhtaç olduk Ekonomi Büyük artış: Gram altın yeni yıla hızlı başladı! Ekonomi