HKP'den Erdoğan, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak'a suç duyurusu!
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ‘silah dağıtıldığı’ iddialarına yönelik olarak 7 isim hakkında suç duyurusunda bulundu.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ‘silah dağıtıldığı’ iddialarına yönelik olarak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erdoğan'ın damadı, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın da aralarında olduğu 7 isim hakkında suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatları, Erdoğan, Soylu, Berat Albayrak, AKP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Osman Tomakin, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Kolları Başkanı Taha Ayhan, AKP Esenyurt Eski Gençlik Kolu Başkanı Abdülsebur Soğanlı, İçişleri Bakanlığı Personeli Ahmet Onay hakkında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “Zimmet”, “Silahlı Örgüt”, “Silah Sağlama” ve “Suç İçin Anlaşma” suçlarını işlediklerini belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, Ülkenin gündemini organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in belirlediğine dikkat çekilerek, “Sedat Peker’in gündemi sarsan bu vahim iddiaları, devlet içinde ayrı bir yasadışı organizasyonun varlığına işaret etmektedir. Bunlar, her biri Cumhuriyet Savcılarınca re’sen soruşturulması gereken, hiçbir kurumun, kişinin herhangi bir ihbarına gerek duyulmadan araştırılması gereken iddialardır” denildi.
Dilekçede yer alan konunun öznesindeki isimlerin iddiaları doğrulayacak yönünde açıklamalar yapıldığına vurgu yapılarak, “Ama maalesef savcılık makamı görevinin gereğini yerine getirmeyip re’sen soruşturma başlatmamaktadır.
Bu suç duyurumuzu, Savcılık makamı umarız ki ihbar kabul eder, re’sen yapamadığı soruşturmayı suç duyurumuz üzerine başlatır” ifadesi kullanıldı. HKP avukatları dilekçede yer alan kişiler hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını talep etti.
Suç duyurusunun ardından HKP İstanbul İl Yöneticisi Doğan Zafer Çıngı Çağlayan Adliyesi’nin önünde şu açıklamayı yaptı:
“Saygıdeğer Halkımız, ülkemiz ne yazık ki AKP karanlığının içine o derece çekilmiştir ki her sabah kalktığımızda AKP’giller’in yeni bir suçunu öğrenmekteyiz. Şimdi öğrendiğimiz suçta, uzun zamandır AKP’giller’in işlediği suçlarla ile ilgili ifşalarda bulunan Sedat Peker’den geldi.
Organize Suç Örgütü Lideri Sedat Peker twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda; şu an hala İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu’nun bilgisi ve yönlendirmesi dâhilinde, devlet envanterine kayıtlı olmayan silahları sivillere ve AKP İl Gençlik Kollarına dağıtıldığını söyledi. Sedat Peker’in iddialarına göre, özellikle 15 Temmuz sonrası bu silahlar, İstanbul’da AKP Gençlik Kollarına ve yandaşlara dağıtıldı. Aynı zamanda Sedat Peker 15 Temmuz’dan sonra İstanbul’da bir kasa kalaşnikofun yine yandaşlara ve AKP İl Gençlik Kollarına dağıtıldığını söyledi.
Sedat Peker’in iddiasına göre: 15 Temmuzun hemen akabinde ülke genelinde demokrasi nöbetlerit utulurken ağustosun ilk haftasında Ekrem gökçekerden alınan, özyurtların bünyesinde olan Renault beyaz Fluence marka arabayla, Esenyurt cumhuriyet meydanının arkasında karanlık bir sokakta (DAP hotelin arka tarafında) arabaya koyulan bir kasa kalaşnikof silah İstanbul Balat’a gitti.
Ak Parti İstanbul gençlik kolları başkanı olan Taha Ayhan’ınyardımcısı olan Osman Tomakin’e teslim edildi (Osman Tomakin siyah Passat araçla silahları teslim almaya geldi).Bu araç Ak Parti gençlik kolları il başkanına tahsisli bir araçtı, herhangi birpolis uygulamasına girmesin diye.
Osman Tomakin şu anda Ak Parti İstanbul Gençlik Kolları başkanıdır. Silahların olduğu kasa Esenyurt’tan gece 23:30 gibi yola çıktı. Silahları getiren araçta Esenyurt Ak Parti gençlik kolları başkanı Abdülsebur Soğanlı ve de 15 Temmuz gazisi İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay vardı.”
Açıkça görüldüğü üzere iddialar dikkat çekicidir. AKP’giller, özellikle 15 Temmuz sonrasında bu fırsattan yararlanmış ve kendi yandaşlarına askeri nitelikli silahlar dağıtmışlardır. Ancak bu vakte kadar ne emniyet ne de savcılık bu iddialarla ilgili harekete geçmemiştir. Ortada devlet envanterine kayıtlı olmayan silahların İçişleri Bakanlığı aracılığı ile dağıtıldığı gibi vahim bir iddia varken Savcılığın harekete geçmemesi yargının AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüştüğünü netçe ortaya koymuştur.
AKP’giller bugüne kadar sayısız suç işlemişlerdir. Kendi Ortaçağcı ideolojilerini ülkemize hâkim kılmak için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. İnsanlarımızı dinle aldatarak bugüne dek iktidarlarını korumuşlardır. Ancak AKP iktidarı başından sonuna dek suça batmış bir iktidardır. Ve bugün onların bir suçunu daha göstermiş olmaktayız.
İşte biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak bugün bu dağıtılan silahlar konusu ile ilgili suç duyurusunda bulunduk. Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak bugüne kadar AKP’giller’in işlediği tüm suçlara karşı hem hukuki hem de siyasi mücadelelerimizi verdik, vermeye devam edeceğiz. AKP’giller ülkemizi cehenneme çevirmek istiyorlar.
Kendileri istedikleri gibi at koşturabilecek, istediklerini yapabilecek, İçişleri Bakanlığı aracılığı ile kaçak silahları yandaşlarına, üyelerine dağıtabilecek, onları silahlandırabilecek, geri kalanlar ise susacak, oturacak, sessiz kalacak. İşte AKP’giller bunu istiyorlar. Ama bu ülkenin gençleri, devrimcileri asla vazgeçmeyecek. AKP’giller’in işlediği tüm suçlara, tüm katliamlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak, AKP’giller’in işlediği tüm suçlara karşı yüzlerce suç duyurularında bulunduk, davalar açtık. Hiçbirinden de sonuç alamadık. Çünkü savcılar korkuyorlar. Çünkü savcılar, Yargının AKP’gillerin Hukuk Bürosuna dönüştürüldüğü bir momentte seslerini çıkartamıyorlar. Onların suçlarına ortak oluyorlar.
Ama gün gelecek, sadece AKP’giller değil, sadece onlarla beraber suç işleyenler değil, onların suçlarına sessiz kalanlarda, 3 maymunu oynayanlarda, bağımsız mahkemelerde, kimseden emir almayan, sadece vicdanlarının sesini dinleyen bağımsız hâkimler tarafından yargılanacak ve hak ettikleri cezayı alacaklar. Buna inancımız tam.
Ülkemizin bağımsızlığı için savaşıyoruz, savaşmaya devam edeceğiz. AKP’gillere karşı mücadelemiz sürecek. Günü geldiğinde elbet ülkemiz bu karanlıktan çıkacak."
Peker ne demişti?
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun koordinasyonunda 15 Temmuz gecesi sonrasında devlet envanterine kayıtlı olmayan silahların dağıtıldığını iddia etmişti. Peker, Soylu'ya hitaben,' '15 Temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken TRT binası baskınına gittiğinde hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı.
Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil.'' ifadesini kullanmıştı.
Peker, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından demokrasi nöbetlerinin tutulduğu ağustos ayında AKP İstanbul Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Osman Tomakin'e bir kasa kalaşnikof silahların teslim edildiğini, silahları getiren araçta Esenyurt AKP Gençlik kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı ve İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay'ın olduğunu öne sürmüştü.