HSK'dan 'hakimlere talimat' ve atama krizi açıklaması

Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü terör soruşturmaları bilgi kitapçığında yer alan “Tahliye konusunda Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra karar verin” ifadesini gündeme getirmesi, sonra da bu konuda Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in “Bu sorunun muhatabı HSK’dır” sözleri, gözleri bu kuruma çevirdi. HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, göreve geldiği günden beri amacının HSK’yı siyasilerle polemik yapan kurul olmaktan çıkarmak olduğunu söyledi ve ekledi: “İsmim geçince, açıklama yapmak zorunlu oldu. Bu sözlerim kimseye cevap değil amacım sadece kamuoyunu bilgilendirmek.”

'AKP'li hakim' dayatması yargıda kriz çıkardı!

Yılmaz, Hürriyet’ten Hande Fırat'a şunları söyledi:

REZİL OLURSUNUZ
“4 yıldır bu kuruldayım. Hiç talimat görmedim. Adımın Mehmet Yılmaz olduğu kadar eminim. 2007-2013 dönemini yaşadık, yargının örgüt amaçlarına alet edildiği bir dönemdi. Artık yargıda kumpas devri bitti. Talimat yok, benim kendi kardeşim Cumhuriyet savcısı, ben ona bir şey söylemem. Bünye kabul etmez, rezil olursunuz; tarihte de meslektaşlarınıza da Allah katında da rezil olursunuz.

Hâkim ve savcı soruşturmaları iki ayaklıdır. Biri ilk derece mahkemelerinde yürütülen soruşturmalardır, diğeri ise bizim yürüttüğümüz disiplin soruşturmalarıdır. Disiplin soruşturmaları sebebiyle, -bunlar arasında terör örgütü üyesi olmaları dışında görevi kötü kullanarak örgüt lehine işlediği eylemlerle ilgili soruşturmalar da var- bizde bir delil havuzu oluştu. Mahkemelerdeki yargılamalarda bizdeki deliller olmuyor. Yani bizdeki soruşturma dosyasındaki deliller, onlar da bulunmayabiliyor. Adalet Bakanlığı bu sebeple ‘HSK ile istişare edin’ dedi. Yoksa ‘Tahliye etmeden önce HSK’ya sorun’ gibi bir şey olması mümkün değil.

TELKİN BİLE YASAK, CEZA VAR
Anayasa’ya göre de mümkün değil. Anayasa açık, hiçbir makam ve merci yargı yetkisini kullanmada mahkemelere emir, talimat veremez, gönderemez, tavsiye ve telkinde bile bulunamaz. Bunun cezası var. Hiçbir hukukçu da böyle bir eylem içine girmez. Yüreğini, örgüte satanları hariç tutuyorum, tüm hukukçuların yüreği hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, hukuk devleti ateşi ile yanar. Bunların gizli kalması bir şekilde bilinmemesi mümkün mü?”

DELİLLER İSTENDİ
Yılmaz, sistemin işleyişini de anlattı, mahkemelerin HSK Genel Sekreterliği’nden ilgili kişinin soruşturma dosyasındaki delilleri istediğini söyledi.

“Adalet Bakanlığı, kitapçığı kaleme alırken kullandığı ifadelerde hata mı yaptı” sorusuna ise Yılmaz, “Belki kaleme alınırken o ilk zamanlarda dağınıklık, sıkıntılı uygulamaları gidermek ve bütünlüğü sağlamak için yapılan davranışlardır” yanıtını verdi. Yılmaz, hâkim teminatını koruma konusunda da hassas davrandıklarını söyledi.

HÂKİM-SAVCI KURA İPTALİ
Yargıtay Başkanı Cirit’in açıklamaları ile ortaya çıkan hâkim ve savcı kura çekiminin bir kısmının ertelenmesi konusunda ise Yılmaz, 1.300 hâkimden 1.087’sinin mesleğe kabul edildiğini, 173’ü için 15 günlük inceleme süresinin kullanılacağını belirterek şu bilgiyi verdi:

“Bazı arkadaşlarımız hakkında bizi tatmin edecek bilgi olmadığını gördük. Bunlar avukatlıktan geliyor, 15 yıl avukatlık yapmışlar. Kiminin hakkında davalar olmuş bunların hepsini değerlendiriyoruz. Bu 173 kişi içinde bir kişi ile ilgili doğrudan terör örgütü bağlantısı yok. Ancak FETÖ ya da başka terör örgütleri ile iltisak noktasında bazı deliller var. Yani ikinci kuşak, üçüncü kuşak akraba iddiaları var. Şimdi bu inceleniyor. Belki 173 kişi de mesleğe kabul edilecek.”