'Hükümetin önlem alması gerekiyor'
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, son günlerde artan fabrika yangınlarına dair uyarılarda bulundu.
Yangın çıkan fabrikaların incelenmesi gerektiğini söyleyen Gürsel Tekin, "Yangınlar genelde zarar eden fabrikalarda çıkıyorsa, bunun mutlaka incelenmesi gerekiyor. Bu milli servetlerimizin bir daha yanmaması için hükümetin de önem alması lazım. Ayrıca buralarda çalışan işçiler de emeklerinin karşılığını alamıyor" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, son günlerde artan fabrika yangınlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşıdı. Tekin, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, yangınların neden önlenemediğini sordu.
CHP'li Tekin, yaşadığı endişeyi soru önergesi ile dile getirdikten sonra bir de açıklama yaptı. Yaptıkları uyarılara hükümetin kulaklarını tıkadığını ileri süren Gürsel Tekin, "Uyarılar konusunda iktidarın kötü bir alışkanlığı var. Kulaklarını kapatıyor. Halbuki bütün siyasi partilerin eleştirilere açık olması lazım, kendine pay edinmesi lazım. Sadece İstanbul'da son 6 ay içerisinde 77 fabrika yandı. Dün bir tane daha eklendi. Türkiye geneline bakıyorsunuz, binin üzerinde fabrika yangınlarının olduğu görülüyor. Bunlar milli servettir. Yapmaya kalkışsanız, yıllarınızı alıyor. Binlerce, yüz binlerce işçi ve emekçinin orada alınteri ve emekleri var. Bu yangınları sadece böyle bir kritik, teknik meselelere bağlamak çok izah edilecek biri durum değil. Bunun mutlaka araştırılması lazım" dedi.
'EN ÇOK YANGIN SEMBOL OLAN SİTELER'DE'
Şu anda Türkiye'de en çok fabrika yangının, 2001 krizi sırasında dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e yazar kasa fırlatan esnaf Ahmet Çakmak'ın da çalıştığı Ankara Siteler'de çıktığını söyleyen Tekin, şöyle konuştu:
"Siteler esnafını yakından takip eden bir siyasetçiyim. Ankara milletvekili değilim, ama 20 kez Siteler esnafına gittim. Ne oluyor, ne bitiyor. 2001 yılında Siteler'de bir tek kapalı yer yoktu. Ama şu anda yarısı kapalı. Birçok yangının da orada çıktığını fark ettim. 2017 yılında iktidarı uyardık. 'Bakın çok ciddi sorun var. Bu sorunlara müdahale edin. Müdahale etmezseniz itfaiyeye ihtiyaç duyar hale gelirsiniz' dedik. Şu anda geldiğimiz durum, çok vahim bir durum. Sadece dün 5 mobilya fabrikası yandı. Konya'dan, Ankara'ya, İstanbul'dan İnegöl'e kadar. Bütün bu fabrikalar, milli servet. Buralarda çalışan milyonlarca kardeşimizin bütün sosyal hakları heba ediliyor. Bir sonuç alamıyorlar. Teknik olarak çıkan yangınlara bir şey diyemeyiz, Allah'tan gelen meseleye buna itirazımız yok. Ama genelde zarar eden fabrikalarda bu sorunlar çıkıyorsa, bunun mutlaka incelenmesi gerekiyor. Bu milli servetlerimizin bir daha yanmaması için hükümetin de önlem alması gerekiyor. Bu kadar fabrika yangınını sadece teknik sorunlara bağlamanın doğru olmadığını düşünüyorum."
'EY ODA BAŞKANLARI NEREDESİNİZ?'
Yangın çıkan fabrikalarda çalışanların da mağdur olduğunu kaydeden Gürsel Tekin, şunları söyledi:
"Fabrikalarda çalışan birçok kardeşimiz ile görüştüm. Hiç kimse oradaki haklarını alamadı, çünkü fabrika yandı. Fabrika zaten zarar ediyor. Borç batağında olan yerler var. Sadece sigortadan para almak için yangının çıkarıldığı düşünülebilir. Hayır. Sigortalar çok kolay para ödemiyor. Ama onun dışında devlete olan vergi, SSK, işçi primleri borcu. Milyonlarca emekçi çaresizlik içerisinde. Hiçbiri alınterini alamadığını gözlemledik. Umut ediyorum, iktidar bir an önce bunun nedenlerini ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşır."
Açıklamasında, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma da değinen Gürsel Tekin, Türkiye ile ABD arasında yaşanan gerilime dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genelde iktidarlar sıkışınca düşman ararlar. Mutlaka sorunu bir yerlere, dış güçlere bağlarlar. Şimdi olduğu gibi. Ekonomik krize gerekçe arıyoruz ya. 2001 yılında bir dış müdahalenin olduğunu hepimiz biliyoruz. Ekonomik krizin bir Anayasa kitapçığı değil, doğrudan bir dış müdahale olduğu çok açık ve netti. Neydi bu? Sayın Ecevit'in Washington'a davetiydi. O gün Sayın Ecevit coşkuyla karşılandı. Ne zamana kadar, çıkışa kadar. Çıkışta Sayın Ecevit 'Irak müdahalesinde Türkiye yanımızda dursun' projesine 'Hayır, ben yokum' dedi. Bundan sonra Türkiye'de çok ciddi sorunlar başladı. Ama o günkü iktidar mensupları da dahil hiç kimse, o günkü ekonomik krizi dış güçlere bağlamadı. Ama şimdi ne garip bir şeydir, daha birkaç yıl önce Amerika, Avrupa dahil dünyada ekonomik kriz vardı. Sayın Erdoğan 'Biz de teğet geçecek' dedi ve geçti. O gün sizin bu kadar yeteneğiniz, beceriniz vardı da bütün bunların üstesinden geldiniz. Şimdi neden gelemiyorsunuz? Her şeyi dış güçlere bağlamaya çalışırsanız, o zaman bizim ciddi bir güvenlik sorunumuzun olduğu ortaya çıkar."
Tarihteki bu gelişmeleri, o günkü esnafa da hatırlatmak istediğini söyleyen Tekin, "O gün o esnafa öncülük yapan Ankara Ticaret Odası, Sanayi Odası. Ey oda başkanları. Siteler esnafına gidin, dükkanların yarısının kapalı, yarısının haciz kıskacında olduğunu göreceksiniz. Neden hiç sesiniz çıkmıyor? Ne oldu size? O gün televizyon televizyon geziyordunuz. Oradaki esnaflarımıza, kardeşlerimize öncülük yapan sizlerdiniz. Şimdi karabatak gibi ortada yoksunuz. Sizi, esnafın takdirine sunmak istiyorum" dedi.