İBB kadrosuna 10 mele ve 20 Alevi dedesi alınmış

Abone ol

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile katıldıkları yemekten notlar paylaştı.

Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun belediyedeki inanç ve dinlerle ilgili yapılan yenilikleri aktardı.

Özkök, "40’a yakın caminin bakımı ve giderleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılıyormuş." derken; "Ayrıca 10 mele (Güneydoğu’da gayriresmi imamlık yapan, çoğu Kürt din adamı) ve 20 Alevi dedesi de cemaatlerin çeşitli dini ihtiyaçları için kadroya alınmış." bilgisini paylaştı.

Özkök'ün yazısından ilgili bölüm şöyle:

MACAR LİDERİ YENEN BAŞKAN İMAMOĞLU’NA NE SORMUŞ

GEÇEN akşam küçük bir grup İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi ile yemek yedik. Ona çok merak ettiğim bir şeyi sordum.

*


Macaristan’da son yerel seçimlerde Türkiye’ye çok benzer bir sonuç yaşandı. Macaristan’ın Erdoğan gibi güçlü liderinin partisi yerel seçimlerde 23 şehirden en büyük 10’unun belediye başkanlığını kaybetti. Kaybedilen bu şehirlerden biri de başkent Budapeşte idi.

Herkes bu sonucu “İstanbul efekti” olarak yorumladı.

*

İmamoğlu’na “Sizden sonra Budapeşte belediye başkanı seçilen Gergely Karacsony ile hiç konuştunuz mu” dedim.

Meğer 23 Haziran’dan sonra Gergely gelip onu ziyaret etmiş ve şunu sormuş:

“Sen bu seçimi nasıl kazandın? Bana ne tavsiye edersin?”

İmamoğlu da iki tavsiyede bulunmuş:

- BİR: “Direkt Orban’la mücadele etme, onunla polemiğe girme. Git vatandaşa konuş.”

-İKİ: “Negatif kampanya yapma, pozitif kampanya yap. Umut ver. Proje anlat.”

Muhalefetin adayı Gergely de Budapeşte seçimini kazandı.

Bu görüşmeyi atlamışım. Beraber fotoğraf da çektirmişler...

İSTANBUL BELEDİYESİ’NE 10 MELE, 20 DEDE KADROSU

EKREM İmamoğlu yemekte ilginç bazı bilgiler verdi.

Mesela Noel bayramı dolayısıyla İstanbul’da bazı kiliseleri gezip iyi Noeller dileyecekmiş.

Bu arada Türkiye’deki başka inançlardan insanlar için dini hizmetlere yardımcı olacak insanlar tayin ediliyormuş. Mesela Mezarlıklar Müdürlüğü’ne cenaze işlerinde yardımcı olmak üzere papaz ve haham kadroları açılmış.

Ayrıca 10 mele (Güneydoğu’da gayriresmi imamlık yapan, çoğu Kürt din adamı) ve 20 Alevi dedesi de cemaatlerin çeşitli dini ihtiyaçları için kadroya alınmış.

40’a yakın caminin bakımı ve giderleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılıyormuş.

ŞU İHANET VE HAİN KELİMELERİNİ ARTIK SÖZLÜĞÜMÜZDEN ÇIKARSAK

BİR iletişimci olarak Ekrem İmamoğlu’nun dün İstanbul kanalı ile ilgili basın toplantısını başarılı buldum.

Çevremden aldığım izlenim de o yönde...

- Güçlü bir liderlik duruşu vardı.

- “Ya kanal ya İstanbul” sloganı “Her şey çok güzel olacak” kadar kolayca kafada kalacak ve motive edecek bir slogandı.

- Bilimsel verilerle yapılan açıklamalar etkileyiciydi.

- Kullanılan dil iyiydi.

Takıldığım tek şey, bu projenin “ihanet” olarak nitelenmesiydi.

Bu ülkede insanların birbirleri hakkında en kolay kullandığı kelime “vatan hainliği”...

Neticede bu noktaya geldik. Herkesin kendine göre bir “haini” var...

Bence siyaseti yeni bir dille giren İmamoğlu’nun böyle sübjektif suçlamalara hiç ihtiyacı yok. Çünkü “hain” eski Marksistlerin ve dinci siyasetçilerin kullandığı bir kötü bir sıfat... Üstelik bumerang bir sıfat... Rahatlıkla kullanana döner.

İktidara yakın Dilipak 'Senaryoya göre' dedi, AKP-FETÖ iş birliğini ifşa etti Siyaset Bahçeli'nin eski yardımcısı konuştu: Dün Kanal İstanbul'a karşı çıkan... Siyaset Mansur Yavaş: 17-25 Aralık'tan sonra Melih Gökçek FETÖ'cülere yalvardı Siyaset ‘Akıllı şehir’ modeliyle Saray'dan yönetim Siyaset