İBB Meclis Üyesi Nadir Ataman: Bu yolsuzlukları İstanbul'da bilboardlara asacağız

31 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla mazbatası geri alınan Ekrem İmamoğlu’nun 19 günlük başkanlığında almış olduğu kararlarını ve vadettiklerini, CHP İBB Meclis Üyesi Nadir Ataman anlattı.

Ataman, İBB Meclisinde daha önce ranta dayalı, holding sahiplerinin zengin edilmesine yönelik imar dosyalarından oluşan bir gündem olduğuna dikkat çekerek, "Su, İstanbul Kart indirimi asla gündeme alınmazdı. Varsa yoksa rant rant rant" dedi.

Atama'nın Evrensel'den Eylem Nazlıer'in sorularına verdiği yanıtlar ve tespitleri şöyle...

Öğrenci akbil indirimi ve su fiyatlarında indirim en çok tartışılan konular oldu? Eğer mazbata alınmasaydı ilk 3 aylık icraatlar neler olacaktı? 23 Haziran’dan sonra İmamoğlu’nun yeniden seçilmesi durumunda öncelikler için kaynaklar yeterli mi?

Ekrem İmamoğlu, 19 günlük icraatları geleceğe ışık tutuyor. İstanbul halkının yararına, kamu yararına ne varsa gündeme gelecek. Belki İspark ücretlerinde indirim yapabiliriz, bazı harç ücretlerinde indirim yapabiliriz, esnafa destek anlamında, reklam vergilerinde indirime gidebiliriz. Bunların bütçeleri hazır. Yandaş dernek, vakıflara yardımı keseceğiz. 1 milyar oradan gelecek. Araç saltanatına son vereceğiz, özel kalem bütçesini azaltıp başka kalemlere aktarabiliriz. Vergilerden gelen paraları namuslu harcayacağız, bu her türlü rahatlamayı sağlayacak.

İsrafa dikkat çektiniz. İstanbul halkının da en çok merak ettiği soru şu: İsraf kaynak kalemler neler? Buna bir de rant ekonomisini eklemek lazım. Başlıca öne çıkanları neler?

Ekrem İmamoğlu, bazı yolsuzlukları açıkladı. ‘Yandaş’ dernek, vakıflara para aktarma, yapılan ihalelerde yandaş kayırma, bildiğimiz çok şey var.

İSRAFI YOLSUZLUĞU BİLBOARDLARA ASACAĞIZ

Tüm kalemleri yayınlamayı düşünüyor musunuz, var mı böyle bir hazırlığınız?
Bakınız tüm yolsuzlukları açıkladığımızda sokağa çıkamazlar. Emin olun öyle şeyler var ki şaşırırsınız. Bu yolsuzlukları İstanbul’da bulunan bilboardlara asacağız. Gönül belediyeciliği nasıl oluyormuş halkımız görsün hesabını sorsun.

Meslek örgütleri, odalar, kent hakları ve yaşam savunucuları AKP dönemindeki birçok projeye itiraz ettiler. 23 Haziran’ı yeniden kazanmanız durumunda hangi projelerle ve nasıl yola devam edilecek?

İl başkanlığımızda 2014 yılında İstanbul’da bulunan tüm STK’lar ile bir protokol imzalandı. Görüşleri alınmadan hiçbir iş yapılmayacak. Bu protokolü hayata geçirme fırsatımız doğacak. Hedefimiz sıfır rant. Çokça kamu yararı olacak. İstanbul’un ihtiyaçları net. Trafik, imar sorunu ve çevre öncelikli bu konularda önemli çalışmalarımız var. Şimdi söylersek biliyorsunuz kopya çekiyorlar. İstanbul’da artık imar artışı getiren, yeşili yok eden, trafik yoğunluğun artıracak hiçbir proje İBB meclisinde onaylanamaz.

Ekrem İmamoğlu’nun 19 günlük başkanlık icraatı Meclise nasıl yansıdı? Öncesiyle farkı neydi bu 19 günün?

2014-2019 yılları arasında biliyorsunuz yine meclis üyesiydim. Meclis gündemi denilince yüzde 90 imar ve bayındırlık komisyonuna havale edilen ve İstanbul’a ihanet içeren plan değişiklikleri aklımıza gelirdi. Ranta, holding sahiplerinin zengin edilmesine yönelik imar dosyalarından oluşan bir gündem olurdu. Su, İstanbul Kart indirimi asla gündeme alınmazdı. Varsa yoksa rant rant rant. Bunu nereden anlıyoruz geçtiğimiz dönem imar komisyonuna havale edilen dosya sayısı 7500. Ekrem İmamoğlu dönemi net. Tamamen kamu yararına dönük tekliflerinden oluşuyor. Orta ve alt gelir grubuna yönelik teklifler.

"İSTANBUL HALKINDAN KAÇIRACAK HİÇBİR KARARIMIZ OLAMAZ"

Meclis toplantıları ilk defa canlı yayınla İstanbul halkına izletildi? Şu anki durum ne? Bu devam edecek mi?

Aslında bir önceki dönem bizim iktidarda olduğumuz tüm ilçelerde meclis toplantıları canlı yayınlanıyordu. İBB meclisinde meclis toplantılarının canlı yayınlanması için ben öneride bulundum ancak kabul edilmedi. Zaten kabul edilmesini beklemiyordum rant planları geçerken yandaş, dernek, vakıflara aktarılan milyonlar mecliste karar altına alınırken, yaptığımız muhalefet tüm İstanbul halkı tarafından canlı olarak izlenecekti. Böyle bir durumda sokağa çıkamazlardı. Canlı yayınlanınca gördüğünüz gibi reyting rekorları kırıldı. Biz canlı yayınlamaya devam edeceğiz. İstanbul halkından kaçıracak hiçbir kararımız olamaz.

Muhalefet partilerinin meclis üyeleri mazbatanın geri alınacağını bekliyor muydu?
Biz mecliste tartışabiliriz ancak meclis çıkışı kulis alanlarımız aynı. Beraber çay içiyoruz, sohbet ediyoruz. Özelde muhalefet meclis üyeleri de Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazandığını, AKP’nin çoğu ilçelerde yanlış aday çıkardıklarını söylüyorlardı.

Seçilmiş İmamoğlu’nun yerine vekaleten atanmış bir isim geldi. Seçilmiş Meclis üyeleri içinde tartışma konusu olmadı mı bu durum? Neler yaşandı?

Siyasette önemli bir etik değer vardır, seçilmiş birinin atanmış bir memur tarafından yönetilmesi kabul edilemez. Bu konuyla ilgili AKP’li arkadaşlarda aynı şeyi düşünüyorlar ancak biliyorsunuz tek adam yönetimindeki parti, parti içi demokrasiye müsaade etmediği için eleştiremiyorlar. Eleştirirlerse siyasi hayatları biter. Örnekleri çok. Bunlardan biri seçilmiş Belediye Başkanı Kadir Topbaş bir dokunuş ile uçtu ama ahı tuttu biz kazandık.

YSK’nin gerekçeli kararına ilişkin yorumunuz ne olur?

250 sayfalık gerekçeli karar, hukukçuların bile anlamakta zorluk çektiği bir metin. Gerekçe bulamamışlar, hikâye yazmışlar. Yazdıkları gerekçenin seçimlerin iptaline neden olamayacağı açık. Bu gerekçeleri yazan hakimler kamu vicdanında mahkûm olmuşlardır, zorlama bir karar olduğunu düşünüyorum.

31 Mart’ta zarftan sadece İBB başkan adayları değil ilçe belediye başkan adayları ve meclis üyelerinin de ismi vardı. Ama 23 Haziran’da sadece İBB başkanı seçilecek. İşin hukuki yanını nasıl yorumluyorsunuz?

Birçok kişi tarafından dile getirildi, sayın genel başkanımızda grup toplantısında gündeme getirdi. Bir zarf içinde dört oy var, ilçe belediye başkanı, meclis üyeleri, muhtar oyu kabul edildi, İBB belediye başkanı oyu hileli denildi. Bu tespite neremizle gülelim bulamadım. 31 Mart seçimlerinde oy kullanan bir vatandaşımız öldü diyelim kullandığı üç oy geçerli bir oy geçerli değil. Ahmet Kaya’nın şarkısında geçtiği gibi nerden baksan tutar yanı yok.

"TOPAL ÖRDEK’ ANLAYIŞI KAMU YARARINI ÖNLEYEMEZ!"

Daha önce iktidardan gelen ‘topal ördek’ pozisyonu yeniden gündeme gelir mi? Bu konuda hazırlığınız var mıdır?

‘Topal ördek’ söylemine gelirsek Türkiye’de birçok mecliste başkan, çoğunluğu sağlayamıyor. Bu aslında kontrol anlamında güzel bir şey. Bunun bir örneği yaşandı. Siz kamu yararına bir teklif getirin karşı taraf oy sayısına güvenerek oy vermesin rezil olurlar. CHP olarak uyuşturucu ile mücadele için bir komisyon kurmak istedik, kabul etmediler. Sosyal medyada rezil oldular. Bir sonraki mecliste kendileri teklif etti. Oy birliği ile kabul edildi canlı yayında halkın önünde.

Bir de İzmir örneği var. Tunç Soyer adaylığı gündeme geldiğinde muhalif diğer partiler, sendikalarla platformlar oluşturuldu. Halk temsiliyetine dikkat çekildi. Kararların halka indirilmesi üzerine mutabakat imzalandı vs. İstanbul’da böyle bir yönetim anlayışı gündemde olacak mı?

Kesinlikle İstanbul Belediye Meclisi bu konularda tüm Türkiye’ye örnek olacak kararlar alacak. Her konu tartışılacak, halka sorulacak, gerekirse sandık konulacak ve karar alınacak.