İçki masasında fotoğraf paylaşan TEİAŞ görevlisine mobbing ve sürgün iddiası
TEİAŞ Gölbaşı Sosyal Tesisleri İşletme Müdürlüğü’nde Koruma ve Güvenlik Şefi olarak görev yapan İbrahim Dilaver'in içki masasında eşi ile fotoğraf paylaştığı için mobbinge maruz kaldığı ve sürgün edildiği iddia edildi.
Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü’nde içkili fotoğrafın sürgün ve mobbing getirdiği iddia edildi.
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre TEİAŞ Gölbaşı Sosyal Tesisleri İşletme Müdürlüğü’nde Koruma ve Güvenlik Şefi İbrahim Dilaver, kişisel sosyal medya hesabından 11 Eylül 2020 tarihinde eşiyle içkili masada fotoğraf paylaştı. Sadece arkadaşlarının erişimine açık olan bu fotoğraf daha sonra iddiaya göre TEİAŞ Genel Müdürü Orhan Kaldırım’a iletildi. Kaldırım, WhatsApp üzerinden İbrahim Dilaver’e referans olan bir akrabası ile yaptığı yazışmada, içkili masadaki fotoğrafı göndererek, “Neden bana zamanında referans oldun” sözleriyle sitem etti. Bu yazışmadan kısa süre önce Dilaver’in kıdemi düşürüldü, görev yeri değiştirildi. TEİAŞ Genel Müdürü Orhan Kaldırım’ın “olur”u ile dönemin Personel Daire Başkanı Adem Bilgin tarafından yazılan yazıda, “Koruma ve Güvenlik Amirliği’nde sözleşmeli Koruma ve Güvenlik Koruma Şefi olarak çalışan İbrahim Dilaver’in koruma ve güvenlik görevleriyle ilgili özel şartları değerlendirildiğinde, görev süresi boyunca vermiş olduğu hizmet performansının bu şartları karşılamadığının değerlendirildiği belirtilerek müdürlükler dışında bir iş yerine tayini teklif edilmektedir” ifadeleri kullanıldı. Aynı yazı ile Dilaver, güvenlik şefliğinden güvenlik görevliliğine getirildi.
Karara yargı yoluyla itiraz eden ve bugüne kadar düşük performans göstermediğini bildiren Dilaver’in haklı olduğuna hükmeden Ankara 12’nci İdare Mahkemesi, “özlük hakların iadesine” karar verdi. Dilaver’in tayininin hukuka aykırı olduğu ve hak kaybına uğradığı vurgulandı. Ancak bu karara rağmen Dilaver, eski görev yerine atanmadı, Gölbaşı’na 75 kilometre mesafedeki Sincan’a gönderildi.
SAĞLIĞINI KAYBETTİ
Sürgün ve görevden alma kararının ardından çeşitli sağlık sorunları yaşamaya başlayan Dilaver’e “depresif bozukluk” teşhisi konuldu. Dilaver, 40 gün mesai yapamadı. Yargı sürecinin ardından da baskılara ve çeşitli tehditlere maruz kaldığını kaydeden Dilaver, henüz beş yıl daha çalışabileceği kurumundan, 16 Temmuz’da kendi isteğiyle emekli oldu. “Performans yetersizliği” gerekçesiyle sürgün edilen ve şeflik görevi elinden alınan Dilaver’e, emeklilik kararının ardından Genel Müdür Orhan Kaldırım tarafından “üstün ve örnek gösterilen hizmetleri” dolayısıyla teşekkür belgesi verildi.
DEREBEYLİĞİ GİBİ
TEİAŞ başta olmak üzere, kamu kurumlarının genelinin “derebeyliği gibi” başına buyruk hareket eden kişiler tarafından yönetildiğini bildiren Dilaver, yaşadıklarını BirGün’e anlattı. “Yargı benim lehime karar vermemiş olsaydı ailecek halimiz perişandı" diyen Dilaver, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Sosyal medyadan gizli gizli, sadece arkadaşlarıma açık olan fotoğrafımı alarak beni kurban etmeye çalıştılar. Bu şekilde başka sorunlar yaşayan, hatta lojmanlardan atılan arkadaşlarımız var. İçkili fotoğraf paylaşmak suç değil. Üstelik sadece arkadaşlarımın erişimine açık olan bir fotoğraf yüzünden bana yaşatılanlar ortada. Mobbinge daha fazla dayanacak gücüm kalmadığı için çalışma hayatımı noktalamak zorunda kaldım.”