İHD'den cezaevleri raporu: İşkence ve yasaklar arttı
İç Anadolu'daki cezaevlerinin son 3 aydaki durumlarına ilişkin rapor hazırlayan İHD Ankara Şubesi, artan işkence vakalarına dikkat çekti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını içeren '3 Aylık İç Anadolu Bölge Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu'nu açıkladı. Komisyon adına İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) Nuray Çevirmen'in ayrıntılarını paylaştığı raporda; Temmuz-Eylül arasında koranavirüs, çeşitli hastalıklar ve intihar iddiasıyla 9 kişinin cezaevlerinde yaşamını yitirdiği belirtildi.
Raporda, tutukluların İHD’ye yaptığı başvurulara göre sağlık hakkı erişiminde yaşana sorunlar yer aldı. Tutuklu ya da hükümlülerin; hastanelere tek kişilik, sağlıksız nakil araçları ile sevk edildiği, kelepçeli muayene yapıldığı, rutin tahlil ve testlerde geciktirme olduğu rapora yansıdı. Raporda Adli Tıp Kurumu'na ilişkin de şu not yer aldı:
"Adli Tıp Kurumu politik tutum izleyerek ‘Hapishanede Kalamaz’ raporu vermemekte, tam teşekküllü hastane ve üniversite hastanelerinin ‘Hapishanede Kalamaz’ raporları kabul edilmemekte ve ağır hasta mahpusların infazları ertelenmemektedir."
CEZAEVLERİNDE İŞKENCE
Raporda, işkence ve kötü muamele ilgili tespit edilen sorunlar şöyle yer aldı:
"İç Anadolu Hapishanelerinde 7 mahpus işkence, darp ve kötü muameleye maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir.
Aksaray T Tipinde bir mahpus işkence görmüş, hastaneye götürülmemiş ve şikayetleri kabul edilmemiş ve bu nedenle de açlık grevine başlamıştır.
Kayseri 1 Nolu T Tipinde bir mahpus darp edildiğini, üç dört kere copla falakaya yatırıldığını, 7-8 memurun ellerini ve ayaklarını tuttuğunu, ayakkabısını çıkardıklarını ve ayaklarının altına vurmaya başladıklarını, acıdan birkaç gün ayaklarının üzerine basamadığını, çok işkenceye maruz kalan insan tanıdığını aktarmıştır.
Konya/Akşehir T Tipinde bir mahpus gözaltına alınırken kolluk tarafından işkence ve hakaretlere uğradığını aktarmıştır. Konya/Seydişehir’de bir mahpus, tek tutulduğu ve kimse ile görüştürülmediği için kendisi ve aynı cezaevinde bulunan 4 mahpus açlık grevi başlatmışlardır.
Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan bir mahpus kendisine işkence yapıldığını aktarmıştır. Sincan 3 Nolu L Tipinde iki kadın mahpus şiddete uğradıklarını aktarmışlardır. Hapishanelerde mahpuslara çıplak arama uygulaması devam etmektedir."
GAZETE VE RADYO YASAĞI
Raporda; kapalı görüşlerin iki ayda bir yaptırıldığı, sosyal faaliyetlerin kimi yerlerde durdurulduğu, kimi yerlerde kısıtlandığı, telefon hakkının tek bir numaraya indirgendiği de belirtildi. Gazete ve radyo yasağı şöyle ifade edildi:
"Yeni Yaşam, Evrensel gazeteleri mahpuslara verilmemekte, gerekçe olarak da Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan ve reklam yayınlama hakkı bulunmayan gazetelerin hapishanelere alınmadığı aktarılmıştır. Mahpusların kantinden alarak bir radyo bulundurma hakları olmasına rağmen radyoları toplatılmıştır."
Raporda; Ailelerinden uzak hapishanelerde bulunan mahpusların sevk talepleri kabul edilmediği de belirtilerek örnekler sıralandı. Kantindeki yemeklerin besleyici olmadığı da kaydedildi.
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER HATIRLATILDI
Raporda, Birleşmiş Milletler (BM) Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 10'uncu maddesinde açık bir şekilde yazan “Özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişiler insani muamele ve insanın doğuştan kazandığı insan onuruna saygılı davranış görme hakkına sahiptir” ifadelerine işaret edildi.
Aynı şekilde BM Mahpusların Islahı İçin Temel Prensiplerin 1. maddesindeki, "Bütün mahpuslara doğuştan sahip oldukları insanlık onurunun ve değerin gerektirdiği saygıyla muamele yapılır” ifadelerine yer verilen raporda, “İç Anadolu Bölgesindeki hapishanelerde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmamakta ve mahpuslar şiddet, hakaret ve kötü muameleye ve hak ihlallerine maruz kalmakta, hasta olanların tedavileri aksatılmakta, iletişim ve bilgi edinme hakları engellenmektedir” diye belirtildi.
BAKANLIĞA ÇAĞRI
Cezaevlerine ilişkin önerilerin yer aldığı raporda, hak ihlallerine karşı Adalet Bakanlığı ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara sorumluluk almaları konusunda çağrı yapıldı.