İklim değişikliği sel felaketlerini tetikliyor
Son raporlar küresel ısınmanın şimdiden yaşamlar üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu gösteriyor.
Ekstrem hava olaylarındaki çarpıcı yükselişle insan etkisi arasındaki bağlantıyı doğrulayan 120 yıllık veriyi inceleyen yeni bir araştırmaya göre iklim değişikliğikasırga, tropik fırtına ve sel felaketlerinin sayısını artırıyor.
Yükselen sıcaklıksadece sıcak hava dalgalarını daha şiddetli hale getirmek ve büyük yangınların daha sık yaşanmasına neden olmakla kalmıyor aynı zamanda iklimleri etkileyerek fırtınaları yoğunlaştırıyor.
Çalışmanın bir parçası olarak bilim insanları son 20 yıl içinde Kuzey Karolina’da gerçekleşen üç hava olayını değerlendirdi: Floyd, Matthew ve Florence kasırgaları. Bunun sonucunda üç kasırganın bu kadar kısa bir zaman aralığında rastgele oluşma olasılığının sadece yüzde iki olduğunu hesapladılar.
Akademik bilim yayını Scientific Reports’da yayımlanan çalışmanın başyazarı Profesör Hans Paerl şunları söyledi:
"Kuzey Karolina dünyada tropikal siklonlardan en çok etkilenen bölgelerden biri. İtinayla tutulan kayıtlarımız son 20 yılda yağış vakalarının standardın dışında olduğunu gösteriyor."
Bilim insanları Kuzey Karolina kıyılarında 1898’den beri gerçekleşen fırtınalarla ilişkili yağış kayıtlarını ve tropikal siklonların karayla temas kayıtlarını analiz etti.
En büyük 7 kasırga, sel felaketi tropik fırtınadan 6’sının son 20 yıl içinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Çalışmaya göre sıklıktaki bu artış muhtemelen “ısınan iklime bağlı olarak tropik siklonların nem taşıma kapasitesinin artmasından” kaynaklanıyor.
Kuzey Karolina daha sık gerçekleşen fırtınaların yanı sıra 1990’lı yılların sonlarından beri daha önce ölçülmemiş seviyelerde yağış aldı. Uzun vadeli incelendiğinde son 120 yıldaki tropik fırtınalardan kaynaklı yağış miktarında da artış görülüyor.
10,3 milyon kişiye ev sahipliği yapan eyalette iklim değişikliği şimdiden insanların hayatında yıkıcı bir etki yaratıyor ve giderek artan bir soruna dönüşüyor.
North Carolina Üniversitesi, Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden Profesör Paerl şunları söyledi:
Artan şiddetteki yıkıcı sellerle başa çıkmak zorunda kalarak (iklim değişikliğinin) bedelini ödüyoruz. (…) Kıyılardaki yağış alanlarının emmek zorunda olduğu daha fazla yağmur bulunuyor. 1999’daki Floyd Kasırgası’na dönelim, Kuzey Karolina kıyıdaki düzlüğün yarısını suyla kaplamıştı. Ardından 2016’daki Matthew Kasırgası geliyor ve yakın zaman önce de, 2018’de Florence Kasırgası'nı yaşadık. Bu felaketler büyük miktarda insanın güçlük yaşamasına, ekonomik ve ekolojik tahribata neden oluyor.
Artan yağış miktarı kıyı sularında ve akarsu ağızlarında daha fazla yüzey akışı olmasına neden oluyor. Bu, organik maddelerin ve besin değerlerinin kaybına neden olan ve alg patlamasına sebebiyet veren toprak erozyonuyla sonuçlanıyor.
Profesör Paerl sözlerini şöyle sürdürdü:
Küresel ısınmaya neden olan fosil yakıtların yarattığı salınım bağlamında olan bitenlerden hepimiz bir parça sorumluyuz. Okyanus, ısıyı sönümleyen ve daha çok buharlaşma yaratan koca bir hazne. Daha çok buharlaşma, daha çok yağış miktarı getirir.
Geçen yılın sonundaki bir araştırma, önceki 12 ay içindeki ekstrem hava olaylarının dünyaya milyarlarca dolara mal olduğunu göstermişti.
Christian Aid (Hristiyan Yardım Derneği) tarafından yayımlanan raporda 2018’de gerçekleşen, her biri en az bir milyar dolara (yaklaşık 5,73 milyar TL) mal olmuş en maliyetli 10 doğal felaket sıralanıyor.
Bu felaketlerin yarattığı zarar, hesaplanırken genellikle sadece sigortalanmış kayıplar dahil edildiği ve üretime verdiği uzun vadeli zararlar hesaba katılmadığı için çoğunlukla gerçek maliyetin altında kalıyor.
Kaynak: Independent Türkçe