'İktidarın son seçim kozu Öcalan!..'
Korkusuz yazarı Ümit Zileli, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'a ait olduğu iddia edilen 'tarafsız kalın' mektubunu değerlendirdi.
Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın HDP'nin 23 Haziran'da tarafsız kalması yönünde bir mektup gönderdiği iddiası tartışmalara neden oldu.
Ümit Zileli, bugünkü yazısında "Kısacası iktidar cenahı Kürt asıllı seçmene “Tamam bize verme ama ona da verme” demeye getiriyor, iyi mi!.." ifadelerini kullandı.
Zileli'nin yazısından o bölüm şöyle:
Siz bu yazıyı okurken İBB seçimine yalnızca 2 gün kalmış olacak…
İktidar kanadının şu son haftada verdiği görüntüye bakar mısınız?.. Bir yanda aklın sınırlarını zorlayan iftira ve algı operasyonları… Diğer yandan “denize düşen yılana sarılır” misali, olmadık mahfillerden, odaklardan yardım dilenme atakları!..
AKP'nin inanılırlığına epey acıklı bir darbe vuran “The Marmara otel görüntüleri” ve “gizli görüşme” manşetleri de her geçen gün zayıflayan “güvenirlik” durumunun üzerine gerçekten tüy dikti!.. Bu algı harekatının ardından gündeme oturan kamuoyu anketlerinde Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki farkın yüzde 6-9 arasında açıldığı görülüyor!.. Bu durumu Türkçe'ye çevirirsek ne görüyoruz peki?..
–Seçmen yalana, dolana doymuş, yemiyor artık!..
Öyle ki, OdaTV'de yer alan bir habere göre iktidar partisinin yöneticilerinden biri, yenilgiyi şöyle yorumluyor:
–Uzun süren, 20-30 yıllık evliler bile boşanıyor. Şimdi seçmen bizi boşarsa yapacak bir şey yok, sonuca rıza gösteririz!..
AKP'nin üç aşağı beş yukarı ruh hali bu… Direnen, “Son bi gayret” diyenler de var tabii; örneğin Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu dünkü yazısında, İmralı'daki terörist başı Abdullah Öcalan'ı yardıma çağırdı!.. Şaka yapmıyorum; “İstanbul… Kürt kökenli seçmenler” başlıklı yazısında aynen şöyle bir çağrı yapıyor muhterem:
–Kararsız olarak tanımlanan ve yakın markaja rağmen renk vermeyen grubun (Kürt seçmen demek istiyor) anlaşılabilir kaygıları ve memnuniyetsizlik nedenleri var…
Müderrisoğlu'na göre bu yönüyle bakıldığında ne yapmak lazım o halde? Hah işte, muhterem yazarın önerisi de tam o noktada geliyor:
–İmralı'nın ne dediği henüz bilinmiyor. Ada'dan dönen avukatlarının, vakit geçirmeden güncel değerlendirmeleri paylaşması gerekiyor. Ki duyumlarımız, seçimde en azından “nötr kalınması” çağrısına denk düşüyor!..
Kısacası iktidar cenahı Kürt asıllı seçmene “Tamam bize verme ama ona da verme” demeye getiriyor, iyi mi!..
–Vah ki vah!..