İlker Başbuğ: Dış politikada önemli olan ülkenin milli menfaatleridir
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'nde katıldığı etkinlikte açıklamalarda bulundu.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, dış politikada önemli olanın milli menfaatler olduğunu söyleyerek, "Dış politikaya ideolojik bakış açısı yansımaması lazım. İdeolojik bakarsan çok hata yaparsınız. Dış politika gerçekçi, realist olmalı" dedi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'nde (BEÜ) Atatürkçü Düşünce Topluluğu'nca düzenlenen 'Türk dış politikasının dünü, bugünü ve yarını' konulu söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. BEÜ Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşiye öğrenciler büyük ilgi gösterdi.
Öğrenciler, koltukların dolması üzerine, merdivenlere oturarak Başbuğ'u dinledi. Konuşmasına eski Başbakan ve Zonguldak Milletvekili Bülent Ecevit'i anarak başlayan Başbuğ, Zonguldak’ta olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bir ülkenin dış politikasını tespit ederken dikkate alınması gereken en önemli ilk şeyin ülkenin milli menfaatleri olduğunu söyleyen Başbuğ, "Bu çok önemli. Yani ülkenin milli menfaatleri dış politikanın temel kavramıdır. Suriye ile ilişkiler olarak 'Türkiye'nin dış politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?' diye soruyorlar. Suriye dış politikasının başarılı veya başarısız olduğunu neye göre ölçeceksiniz? İlk önce Türkiye'nin Suriye ile ilgili milli menfaatleri ne olduğunun ortaya konması gerekir? İlk önce milli menfaatlerimizi tartışalım sonra şu anki politika ne kadar sağlıklı onu konuşalım. O yüzden milli menfaat kavramını iyi anlamamız lazım" dedi.
'DEVLETİN HAFIZASI KURUMLARIDIR'
Devletler arasında zaman zaman dostluk ve düşmanlıklar olduğunu, bununda milli menfaatlere dayandığını anlatan Başbuğ, şöyle konuştu:
"Dostluklar ve düşmanlıklar devletler arasında sonsuza kadar sürmez. Sonsuza kadar sürecek milli menfaatlerdir. Buradan ne anlıyoruz? Demek ki milli menfaatlerde kısa orta vadeden ziyade uzun süreçleri, uzun yılları kapsıyor. Çok kısa sürede değiştirmek çok uygun tarz değil. Eğer uzun vadede uygulanacaksa bunu uzun vadeli nasıl sağlayabiliriz? Milli menfaatlerin tespiti bana göre devlete ait bir sorumluk olmalı.
Elbette anayasada belirtildiği gibi yürütme son sözü söyleyecek ama bunların tespitinde özellikle devletin kurumlarının işin içinde mutlaka olması lazım. Devletin kurumları devletin hafızasıdır. Dış politikada adım atılırken çok iyi değerlendirilmesi lazım, alınan karar uzun vadeli bakış açısına sahip olunması lazım. Özellikle devletleri ayakta tutan, devletin anayasada belirtilmiş olan kurumlarıdır."
'DIŞ POLİTİKAYA İDEOLOJİK BAKILMAMASI LAZIM'
İlker Başbuğ, dış politikada başarılı olabilmek için bütünleşmenin gerektiğini anlatarak ekonomik, askeri, teknolojik ve siyasi gücün çok önemli olduğunu söyledi. Bugünkü şartlarda ekonomik gücün daha çok öne çıktığını anlatan Başbuğ, "Ayrıca dış politikaya ideolojik bakış açısı yansımaması lazım. Yani ideolojik bakılmaması lazım. İdeolojik bakarsın çok hata yaparsınız.
Dış politika gerçekçi, realist olmalı. Tek bakış açım nedir? Ülkemin milli menfaatleri. Çok açık olarak bunu ifade edebiliriz. Dış politikada diplomatik masada kazanılan belki de en büyük başarı elbette Lozan Barış Anlaşması'dır. Bir konuda siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuruyorsunuz. Kuruluş anlaşması. Lozan Anlaşması aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tapusudur" diye konuştu.
'SURİYE KONUSUNDA TARAFLAR, MASAYA GÜÇLÜ GİTMEK İSTİYOR'
Suriye konusuna da değinen Başbuğ, "Barış masasına taraflar en güçlü gitmek istiyorlar. Suriye topraklarının en çoğuna kim sahip olursa masada da güçlü olur. Suriye'de yaşanan olayların arkasında yatan temel neden bu. Suriye'den gelen 5 milyon mülteci var.
Sayın Cumhurbaşkanı '50 bin kişi daha topraklarımıza geliyor' diyor. Olaylara uzun vadede bakın. Türkiye’nin demografik yapısını değiştiriyor. Hatay, İskenderun’da ne oldu yapılanma? Bizim için kritik bölgelerden biridir. Yarın ne olacakları belli mi, garantisi var mı? Yok. Komşularımıza barış içinde yaşamak çok önemli. Buradan gördüğümüz zarar çok net ortada.
Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi dış politikada da her türlü ihtimale karşı hazırlıklı olacaksınız. Neyinizle? Siyasi gücünüzle. Ekonomik ve askeri gücünüzle. Caydırıcı nitelikte olacaksınız. Özellikle askeri ve ekonomik güç çok öne çıkıyor. Bunlar oldu mu zaten size başkasının kötü niyet taşıması söz konusu değil. Caydırırsınız. Ama adamlar bunlarda bir problem görürse daha saldırgan olur" dedi. Söyleşi, soru ve cevap bölümüyle sona erdi.