İmamoğlu'ndan 'seçim' sorusuna yanıt: Böyle bir süreçte insanların erken seçimi konuşmasını yadırgıyorum
Ekrem İmamoğlu, "Pandemi ile savaş var, yoksullukla savaş var. " ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mustafa Sönmez ile Para-Metre'de açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Pandemi Kurulu işliyor mu?
"Ne yazık ki arzu ettiğimiz gibi işlemiyor. Pandemi kurulu yalnızca üç kez toplanabildi. Ne yazık ki halen somut bir sağlık bilgisine sahip değiliz.
Kentin yaşadığı önemli bir sorun yoksulluk ve işsizlik. İnsanların güncel olarak hissettiği sorun ise sağlık. İlk önce insanlarımızın can sağlığını önemsiyoruz. Ama normalleşme süreci başladığında herkesin çok derin yoksulluk ve işsizlik sorunuyla yüzleşeceğiz.
Bunun için hepimiz ortak bir mücadele yürütmeliyiz. Ortak mücadele dediğimiz şey, hükümetin bir ekonomik programı var ise bunu yerel yönetimlerle daha ileriye gidelim Türkiye'nin siyasi partileriyle uzlaşarak bir süreç yönetimi tam bir seferberlik havası doğururdu. Burada kazançlı çıkan vatandaştır. Bu uzlaşma ortamını sağlamak istemediler. İleriye dönük ekonomik atılımları yapabilmenin en önemli duygusu güven duygusu. Ne yazık ki bu alanlar oluşmadı."
Sosyal yardımlar
"Sağlık çalışanlarımıza ücretsiz ulaşımı 3 ay uzattık. 2 bin sağlık çalışanımızı konuk ettik. Buraları aynı zamanda farklı katkılarla da destekledik gıda ihtiyaçları başta olmak üzere. Çok şey söyleyebilirim yoksulluk ile mücadelede. 600 bini aşacak şekilde gıda destek paketini vatandaşlarımıza ulaştırdık. 281 bin ailemize farklı rakam aralıklarında nakit yardımında bulunduk. 115 bini bulan çocuk sayımız var, süt dağıtımı yaptık. Şu an itibariyle Silivri ve Çatalca köylerimizden süt dağıtımımıza devam ediyoruz. 23 Nisan vesilesiyle 100 bin paket gönderdik, içinde bir kısım onları destekleyici, moral verici ciddi sayıda çocuk kitabıyla takviye ederek gönderdik. 15 bine yaklaşan insanımıza psikolojik destek sunduk. İmkanlar oldukça devam edeceğiz. Bütçe artışını Meclise biz getirdik, yetkiyi aldık ancak bize başvuru yapan vatandaşlarımızı hızlı bir sistemden geçirerek destek kısmına geçiyorduk mükerrer olmamak kaydıyla. Ancak son Meclis kararı şöyle alındı, rutin sosyal inceleme yapılarak yardım yapılması olarak geçirildi.
Biz de doğal afet dönemlerinde bunların yapılması mümkün değil, doğal afet dönemlerinde bizim işlettiğimiz sistem üzerinden işlesin dedik, bu da kabul edilmedi. Bir çıkış noktası arıyoruz. Neredeyse 1 milyon 300 bin insanımızın kapısını çaldık. Bence dünya çapında sosyal dayanışmanın modelini hayata geçirdik o da askıda fatura. 170 bin faturayı yakaladık. Türkiye'de İstanbul dışında da bu uygulama hayata geçmiş durumda. Bu verdiğim sayılar Türkiye'de belediyeler açısından en büyük rakamlardır.
"Yerel yönetimlere ayrılan bütçe yetersiz"
Türkiye'de yerel yönetimlere ayrılan bütçe yetersiz, yerel yönetimlerin birikmiş bir çok sıkıntısı var. Birçok konu var eksik tutulan. Belediye vatandaşın en kolay ulaşabildiği devlet elidir. Burasının güçlenmesi devletin güçlenmesidir. Burada yapılacak reformlar hem ekonomiyi düzeltir hem demokrasiyi güçlendirir. Şu an şu faturaları tahsil etme, şunu 3 ay alma, şu kiraları 6 ay alma, şunu yapma. Bunları zaten biz yapıyoruz. Bu kararlar genelgeye dönüştürülmeden önce büyükşehir belediyesinin aldığı kararlar var. Su faturaların ertelemek gibi. Bunları diyorsunuz ama kimse şunu söylemiyor devlet paket açıkladı size şu kadar bütçe ayrılıyor densin. Belediyelere ayrılan belediyelere aktarılan tek bir liralık bütçe tanımlanmamıştır.
"Yapamayacaklarsa bıraksınlar gitsinler"
Bizim bu konuda girişimlerimiz oldu Türkiye Belediyeler Birliği'ne. Tek bir cevap alamadım. Yapamacaklarsa bıraksınlar gitsinler, başkaları yapsın. Orada duruyorlarsa görevlerini yerine getirsinler. Bunun altını çizmek istiyorum.
Şu anda yoksullukla mücadelede bütçe yönetimi çok önemli bir hal aldı. Hemen hemen bütün belediyelerin gelirleri düştü. Mesela İSKİ'nin gelirleri yüzde 50 oranında düştü. Kovid'den dolayı şu anda ilave 1.2 milyar daha sübvansiyona ihtiyaç var.
Vatandaşın ulaştırdığı bağışı bloke ettiler Ankara Büyükşehir Belediyesi bu işten sıkıntılı. Bizim bağış alma hakkımızı elimizden alamazsınız.
Size Cumhurbaşkanı adayı olarak bakılıyor bu ihtimali nasıl görüyorsunuz?
Gerçekçi olalım, hem de bu memleketi düşünelim. Bu ülkenin şu an aç açıkta olanını düşünelim, geleceğe umutla hazırlanmak isteyen çocuklarımızı düşünelim. Pandemi ile savaş var, yoksullukla savaş var. Ben böyle bir süreçte seçimi konuşmanın ne şahsımın ne insanların erken seçimi konuşmasını yadırgıyorum. Bunu yapmamız lazım. Savaş seferberlik ruhunu gerektirir. Biz ısrarla doğruyu anlatmaya çalışacağız. Ben sokaklardayım millet balkonlarından hem güven hissini geçiriyorlar hem ihtiyaçlarını anlatıyorlar. Millet bizi seçti, alanım belli. Hükümeti de millet seçti. Ben de diyorum ki gelin birlik olalım bir seferberlik süreci yürütelim. Benim aklımda başka bir düşünce yok"