İmamoğlu'ndan tanzim tepkisi: 'Belediyeler manavcılık oynuyor'
CHP'nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece'de devam ettiği seçim turunda, piyasada yaşanan pahalılığı önlemek amacıyla kurulmaya başlanan ''tanzim satış'' noktalarını hedef aldı.
Ekrem İmamoğlu, ''İnsanlar yoksulluktan, işsizlikten, gıdaya erişememekten, gıdayı satın alamamaktan bahsediyor, gıdanın sağlıklı bir şekilde tezgahlara erişmediğinden şikayetçi. Biz de kalkmışız, belediyeler üzerinden manavcılık oynuyoruz. 30 tane manav kurarak, 400 bin kişiye bir manavın düştüğü sistemi kurarak ucuzlatacağım diyorsunuz. Popülist yaklaşımın bu kadar komedyası oynanmamıştır dünyada'' dedi.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece'deki seçim turuna, Florya'da bir otelde başladı. Kanaat önderleri ve STK temsilcileriyle bir araya gelen İmamoğlu'na, CHP Küçükçekmece belediye Başkan adayı Kemal Çebi de eşlik etti. Toplantıda konuşan İmamoğlu, Türkiye'de yerel yönetim anlayışının değişmesinin zamanının belirtti. Belediye başkanlarının görevden alınmalarına yönelik eleştirilerini sıralayan İmamoğlu, ''Son 5 yılda seçilmiş insanların, bir kişinin sözüyle makamı terk etmeleri ya da terk ettirilmesi sürecinden sonra, çok sevdiğimiz, çok inandığımız, şehremin dediğimiz belediye başkanlığı makamı zedelenmiştir. Belediye başkanlığı, şeffaf bir makam olmalıdır. Bizimle birlikte böyle bir dönem başlıyor. Yani belediye başkanlığı bir korku makamı olmamalı. Halkın oy verip seçtiği belediye başkanı, birilerinin iki dudağı arasından çıkan talimatla gelen başka bir kişi tarafından yönetilmemeli. Bu makamın ve belediyeciliğin son yıllarda yaşadığı travmayı tersine çevirip, demokrat, herkesle buluşabilen, insanların gönlüne giren, oyunu almanın değil gönlüne giren temel unsur olduğuna inandığı bir süreci başlatıyoruz hep beraber'' dedi.
''Ben talimatı 350 bin kişiden aldım!''
''Yola çıktığımız ilk gün kurduğumuz bütün cümlelerin gün içerisinde, zaman içerisinde kullanıldığını görüyoruz'' diyen İmamoğlu, ''Günün sonunda, bir kişi konuşur diğerleri uygular biçiminde bir yönetim anlayışı yoktur. Biz de diyoruz ki 1 milyon kişi konuşur, bir kişi uygular sistemini size vaat ediyoruz. Demokrasiyi vaat ediyoruz. Mevcut sistemde İBB Başkanı bile konuşamaz. Oturmak, kalkmak, konuşmak, imza atmak ve almak için izin almak zorundadır. İlçe başkanı, il başkanı talimat verecek, en son da başkası. Bakın ben 5 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Tüm özgün tavrımla ve özgürlüğümle yapıyorum. 350 bin insanın yaşadığı bir ilçede, siyasi ya da toplumsal anlamda hiç kimseden talimat almadım, tüm talimatları 350 bin insandan aldım'' diye konuştu. Konuşmasında mülteci sorununa da değinen İmamoğlu, sürecin tehlikeli bir hal almaya başladığı uyarısında bulunarak şunları söyledi: ''İstanbul 16 milyon insanın yaşadığı, trafikte kaosu yaşayan, yatırımlarda önceliği olmayan bir şehir. İstanbul, 1 milyona yaklaşan mülteci kavramını hiçbir şekilde muhatap almayan ve bu toplumun yarınlarını, eğer tedbir alınmazsa sosyolojik açıdan en büyük çatışmaların yaşanacağı alanı yaratmış bir kent. Mülteci sorununu biz çözeceğiz. İBB'nin bu konuda tek bir kelimesi, planlaması yoktur. Sokaklar savaş alanlarına dönüyor, çatışmalar başlıyor.''
''Yüzleşmek zorundayız''
Seçim süreci boyunca bugüne kadar CHP'li belediyelerin yönettiği ilçeleri gezmediğini vurgulayan İmamoğlu, dolaştığı ilçelerle ilgili izlenimlerini ve son dönemde gündeme gelen ''tanzim satış'' noktaları ilgili görüşlerini de şu sözlerle dile getirdi: ''Gittiğim tüm ilçelerde, arka sokaklarında milyonlarca insanın yaşadığı o ortamlardaki fakirliği, kent yoksulluğunu, umutsuzluğu, insanların yüzündeki bu kente ve bu kentteki yaşama dair ümitsizliği, anlatamayacağım, tarif edemeyeceğim koşullarda bir İstanbul var. Yüzleşmek zorundayız. Böyle olumsuz standartlara sahip bir kenti geleceğe bu koşullarda taşımamız mümkün değil. İnsanlar yoksulluktan, işsizlikten, gıdaya erişememekten, gıdayı satın alamamaktan bahsediyor, gıdanın sağlıklı bir şekilde tezgahlara erişmediğinden şikayetçi. Biz de kalkmışız, belediyeler üzerinden manavcılık oynuyoruz. 30 tane manav kurarak, 400 bin kişiye bir manavın düştüğü sistemi kurarak ucuzlatacağım diyorsunuz. Popülist yaklaşımın bu kadar komedyası oynanmamıştır dünyada.''
''Allah'ım ne olur deprem verme!''
Siyasi kelimeler üzerinden oyun oynamayı sevmediğini belirten İmamoğlu, ''Bütün bu söylediklerim ruhumu acıtıyor, vicdanımı sızlatıyor. Belediye başkanlığı yapıyorum. Büyükşehire talibim. Üzülüyorum. Görmemezlikten gelen, insanlara başka bir açıyı göstermeye çalışan ve gerçekleri unutturmaya çalışan yönetimlerin, ne yazık ki bizi daha büyük sıkıntılara hazırladıklarını bilin ve anlatın. Böyle olmaz. Aldatırız insanlarımızı'' dedi. İmamoğlu, ''Kartal'da bir bina yıkıldı. Bir bina insanların tepesine yıkıldı. 21 canımız gitti. Bir bina yıkıldı diye bütün Kartal'ın bir mahallesi kaos yaşadı. Şimdi oturup dua etmemiz lazım, 'Allah'ım ne olur depremi verme' diye. İşimiz duaya kaldı. Soruyorum sizlere. 20 sene boyunca, koca koca binaların dışında ne yapıldı. Öncelikler nedir, ne yapılabilir? Kentsel dönüşüm altında bir bölge boşaltıldı ve oraya bambaşka binalar yığıldı. Bazı yerlerde binalar yıkıldı ve öyle bırakıldı. İnşaat yok, müteahhit yok. İnsanlarla konuşmadan, fikirleri alınmadan bildiklerini yaptılar ve hiçbir sorun çözülmedi. Çünkü olaya, insanların gözüyle, kaybedilecek canlar gözüyle bakılmamıştır. Rant gözüyle bakılmıştır. Deprem, can ve mal güvenliği, bu şehir için milli bir sorundur'' diye konuştu.
''Esnafı dinleyen yok''
Toplantıdan sonra, Küçükçekmece Seçim Koordinasyon Merkezi'ne gederek binanın açılışını yapan İmamoğlu, burada toplanan partililere hitaben bir konuşma yaptı. Ardından Beşyol Sanayi Sitesi'ne geçen İmamoğlu, esnafla buluştu. Burada, ''Muhtarlar kadar değerimiz yok. Esnafı dinleyen yok'' şeklinde sitem eden bir esnaf, İmamoğlu'na, eleman bulmakta sıkıntı yaşadıklarını iletti. Kentte 350 bin genç işsiz bulunduğunu belirten İmamoğlu, ''Bu gençlerimizi eğitip, sizin gibi işletmelerle buluşturacağız'' yanıtını verdi. Bir başka esnaf da ''Bu iktidar döneminde yaşadığımız sıkıntıları daha önce yaşamadık.'' diyen başka bir esnaf ise Suriyeliler'den yana sıkıntılı olduklarını kaydetti. İmamoğlu, ''Biz adamların ülkesine DEAŞ ve PKK için girdik ama ülkemize gelen Suriyeliler içinde ne kadar DEAŞ'lı olduğunu biliyor muyuz? Bunları dile getirince içeri atıyorlar'' diyen esnafa, İBB'nin mülteci konusuyla hiç ilgilenmediğini ifade etti. İmamoğlu, esnafa, ''Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar düzensiz bir mülteci sorunu yok. Biz çözeceğiz bu işi'' şeklinde yanıt verdi.
''Halimizi gör!''
Sanayi sitesinden Tevfikbey Mahallesi'nde kurulan semt pazarına giden İmamoğlu, vatandaşların ve pazar esnafının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Pazarcılar, ''Tanzim satışlar, satışlarımızı etkiledi. Zaten iş yoktu. Sonuç ne verecek, izleyip, göreceğiz. Bizim iddia edildiği gibi büyük karlarla satış yaptığımız doğru değil. Hayırlısı neyse o olsun'' diyerek İmamoğlu'na şikayetlerini iletti. Bir vatandaş, ''Halimizi gör'' deyince, İmamoğlu da ''Halinizi görmek için dolaşıyorum'' diyerek yanıt verdi. Bir pazarcı da ''Bir öpeyim seni abi ya'' diyerek İmamoğlu ile fotoğraf çektirdi.
14 Şubat'ta hediye gönderecek
İmamoğlu, annesinin ördüğü ürünleri pazarda satan genç bir satıcıdan alığı patikleri, ''Behram'' adındaki 3 yaşındaki çocuğa hediye etti. İmamoğlu, annesiyle pazara gelen bir çocuğun 14 Şubat'ta doğum günü olduğunu öğrendi. Çocuğun annesi Fatma Taş'ın iletişim bilgilerini alan İmamoğlu, doğum günü hediyesi yollama sözü verdi. Pazarda gözleme yiyen İmamoğlu, tek eliyle kırdığı cevizleri de gazetecilere ikram etti. Pazar çıkışında balkondan seslenen yaşlı bir kadın, ellerini açıp İmamoğlu için dua etti. Pazar sonrası esnaf ziyaretlerini sürdüren İmamoğlu, müdavimi olduğunu belirttiği bir dönercide döner kesti. Yağmura ve soğuğa aldırmadan Küçükçekmece sokaklarında seçim turu yapan İmamoğlu, ilçedeki bir taksi durağında da şoförlerin sorunlarını dinledi.