İmar Barışı Kaş'ın idam fermanı oldu!

Hürriyet / Aysel Alp İmar barışı kararının ardından Karadeniz yaylalarında yaşananların bir benzeri de güneyde, Akdeniz’de yaşanıyor. Turizm merkezlerinden Antalya’nın Kaş ilçesinde hızla kaçak villalar yükseliyor. Üstelik bu villalar heyelan bölgesine inşa ediliyor. Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, “Her türlü tedbire rağmen iş makinelerini durduramıyoruz” dedi.

KARADENİZ ve Marmara’dan sonra Bodrum’da yaşanan sel felaketleri gözleri imar barışıyla artan kaçak yapılaşmaya çevirdi. Dere yataklarının, heyelan bölgelerinin imar barışından istisna tutulmamasının hem kentlerde hem de kırsalda büyük sıkıntılar yaratacağı belirtilirken, tarihi Likya Yolu üzerinde yer alan Antalya’nın ünlü ilçesi Kaş’a da villa yağdı. Kaş’ın Kalkan, İslamlar ve Üzümlü mahallelerinde imar barışı sonrasında 500 civarında villanın inşaatına başlandığı iddia edildi. Özellikle İslamlar ve Üzümlü mahallelerinde 400’e ulaşan imarsız villa sayısı, barış sonrasında büyük artış gösterdi.

YASADA İSTİSNA YOK

Turizm firmalarının ‘helal villa, korunaklı villa, balayı villası’ diyerek pazarladıkları heyelan bölgesindeki bu yapıların imar barışından yararlanıp yararlanamayacağı sorusu büyük önem taşıyor. Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, bölgenin heyelan bölgesi olduğu için imar planı yapılamadığını belirtirken, “Heyelan bölgesi olmasına rağmen 1 Ocak 2018 öncesi yapılanlar barıştan yararlanacak. Çünkü yasada bunun istisnası yok. Ama 1 Ocak’tan itibaren yapılan tüm villaları yıkacağız” dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe ise heyelan bölgesinin doğanın en güzel yerleri olduğuna dikkat çekerek, “Buralar korunması gerekirken, inşaata kurban ediliyor. Sonra suçlu yağmur oluyor” dedi.

HAFTALIK KİRASI 25 BİN LİRA

Bölgedeki villaların kiralamasını yapan bir şirket sahibi ise villaların heyelan bölgesinde olduğunu bildiklerini belirterek, “Köylülerin veya İstanbul, Ankara’dan gelenlerin villalarını kiralıyoruz. Maliye kaydı yok kiralama yapanların. Kalkan bölgesinde 500 civarında kiralık villa var ve bir bu kadarının da inşaatı sürüyor. İmar barışı sonrasında herkes villa yapmaya başladı. Muhafazakâr kesim bu bölgeyi tercih ediyor. Çünkü havuzları orman içinde ve yamaçta. Çevreden görünmüyor. Temmuz-ağustos dönemi haftalık kira bedeli villasına göre 5 bin ila 25 bin lira aralığında değişiyor” dedi.

UYDUDAN TESPİT EDİLECEKLER

Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, İstanbul Büyükşehir Belediye müteahhidi olduğunu söyleyen birinin yaptığı 4 katlı taş villalarla ilgili soru üzerine, “Kişilerden ziyade kaçak yapılar bizi ilgilendiriyor. Müfettişler geldi, helikopterle havadan tespitler yapıldı, tutanaklar tutuldu. Ama imar barışından faydalanan villalara işletme ruhsatı alma kapısı da açıldı. Meşru hale geldi. 31 Aralık 2017’den sonra yapılanların hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Uydudan tespitler yapılacak. Yalan beyanda bulunanlar mahkemeye verilip hapis cezasıyla yargılanacaklar” dedi. Kocaer, heyelan bölgesindeki bu havuzlu villaların kayma riski taşıyıp taşımadığı sorumuza da “Kanunda heyelan hariç, denmediği için 1 Ocak’tan önce yapılanlar barıştan yararlanacaklar. Şu anda 1 Ocak sonrası yapılanlar da yapı kayıt belgesi alıyor ama bunlar daha sonra uydudan tespit edilerek yıkılacak” yanıtını verdi.

VİLLALAR NEDENİYLE RANT KAPISI OLDU

KAŞ Belediye Başkanı Halil Kocaer, 2018 yılında yapılan tüm kaçak yapılar için yıkım kararı aldıklarını ve savcılığa bildirdiklerini belirterek, diğerleri için denetimlerin de devam ettiğini söyledi. İslamlar köy iken gelişigüzel villalar yapıldığını ve bunların da imar barışından yararlandıklarını anlatan Kocaer, “Orası Margaz üzüm bağlarının olduğu, havası, suyu güzel, korunması gereken bir bölge. Villacılık nedeniyle ne yazık ki rant kapısı oldu. Belediye olarak mücadele ediyoruz. 1 Ocak 2018’den önce yapılanlar da sonrakiler de imarsız. Her türlü tedbire rağmen iş makinelerini durduramıyoruz, beton santrallarına ceza kesiyoruz, valilik ve kaymakamlığa da bildirdim” dedi.

KAÇAK İNŞAAT İSLAMLAR VE ÜZÜMLÜ’DE YOĞUN

KAŞ Belediyesi İmar Müdürü Süleyman Erdoğan, İslamlar’da imar barışı başvurularının bitimini takiben, yılbaşından sonra yıkımlara başlayacaklarını söyledi. Encümen kararı olmadan yıkım yapamadıklarını belirten Erdoğan, İslamlar’da bu yıl içinde inşaatına başlanan 50 yer için tutanak tutulduğunu, bu sayıya 25-30 tane daha eklenebileceğini açıkladı. Erdoğan, Kaş’ın genelinde kaçak inşaatın o kadar yoğun olmadığını ancak İslamlar ve Üzümlü’de yoğunlaştığını anlattı. Üzümlü’de de 40 kaçak inşaata işlem yaptıklarını yine buna 30 tane daha ilave olabileceğini belirtti.

İNŞAATTAN GEÇİLMİYOR

BÜYÜKŞEHİR Yasası’yla birlikte köyden mahalleye dönüşen İslamlar ve Üzümlü mahalleleri, haftalık ücreti 5 bin liradan başlayıp 25 bin liraya kadar çıkan havuzlu villalarıyla dikkat çekiyor. İstanbul ve Ankara’dan doğal yaşamı için bu bölgeye yerleşenler, dört kata ulaşan devasa taş villaların yapımından rahatsız oluyor. Bölge sakinleri, “Bizler huzur için, ağacı, oksijeni, kuşları için geldik. Ama burada adeta bir doğa cinayeti işleniyor, inşaattan geçilmiyor. Açık ve kapalı havuz modası başladı, yüksek bedellerle kiraya vermek için havuzda ve lükste birbirleriyle yarışıyorlar” diyerek rahatsızlıklarını dile getiriyor. İslamlar’da bir mahalle sakini, “Burası Fethiye Kayaköy’den beter oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin müteahhidi olduğunu söyleyen biri önce Özbahar mevkisine 4 katlı, 8 villalık taş bir site yaptı. Şimdi de yukarıda Pınarbaşı’na 11 villa daha başlamış. En ucuz haftalık 6 bin liraya kiraya veriyorlar. Ne villa sahipleri ne de komisyoncular vergi veriyor. Kaçak, haram villalar, helal villa sloganıyla pazarlanıyor. Doğa kaybediyor, devlet kaybediyor. Kaçak villa sahipleriyle komisyoncular kazanıyor” diyerek bölgedeki durumu özetledi.

İMAR BARIŞIYLA YOK EDİLDİ

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, ise şunları söyledi: “Önceki gün Karadeniz’den geldim. Uçakla uçtuk, otomobille gittik. İmar affı başvurusunu 31 Ekim’den 31 Aralık’a uzattılar. Şimdi şakır şakır her tarafta villalar, apartmanlar, kulübeler yapılıyor. Tarlalara, yaylalara, ormanlara, kıyılara inşaatlar yapılıyor, bir denetim yok. Heyelan bölgesine hiç yapılmaması lazım. Çünkü heyelan son halkadır, doğanın en güzel olduğu yerlerdir, yeşildir, ağaçlıktır. Heyelan olmasa da bu yeşilin inşaata açılmaması gerekir. Kabahat yağmurda, karda değil. Buraları afete dönüştüren bizlerde. Yağan yağmurun önünü keser, onu emecek toprak bırakmazsanız karşılaşacağınız manzara Bodrum’dur, Rize’dir, İstanbul’dur. Valilik, belediyeler kaçak inşaatlara yapılırken müdahale etme hakkı varken, etmiyor. İmar barışı adı altında ülkenin tüm güzellikleri, ormanları, kıyıları, yaylaları, tarım arazileri, tarihi sit alanları işgal edilerek yok edildi.”