İnce'den, Erdoğan'ın Simit Sarayı açıklamalarına tepki
CHP'li Muharrem İnce, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ziraat Bankası'nın Simit Sarayı'nın hisselerini satın almasıyla ilgili yaptığı açıklamalarına ilişkin konuştu.
Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan Ziraat Bankası'nın Simit Sarayı'na ortak olacağı iddiaları hakkında açıklama yapan AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Ziraat'in bunu yapması tasvip ettiğim bir durum değil. Bunu duyduğum anda genel müdürümüzü aradım. Genel müdürümüz, 'Bir ara gündeme geldi ama böyle bir şeyi şu anda düşünmüyoruz' dedi" açıklamasını yapmıştı.
CHP'nin 24 Haziran seçimlerindeki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de, Ziraat Bankası'nın Simit Sarayı'nın hisselerini satın almasıyla ilgili açıklamalarda bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi.
"SORUNLARI ORTADAN KALDIRMIYOR"
İnce, resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, "Erdoğan'ın açıklamasına göre Ziraat Bankası Girişim A.Ş., Simit Sarayı'na ortak olmaktan vazgeçmiş. Doğru karar olmakla birlikte bu iktidarın Türkiye'nin en önemli sorunu olduğunu ortadan kaldırmıyor" dedi.
İnce'nin açıklaması şu şekilde:
Hazine garantili köprülerle, şehir hastaneleriyle, yine kamu bankalarının batan şirketlere ortak olma yoluyla, (YÜNSA örneğinde olduğu gibi). Tank Palet Fabrikası'nda olduğu gibi ihalesiz stratejik kurumların yanşada devredilmesiyle iktidarın yıkım faaliyeti devam etmektedir.
Simit Sarayı'na ortaklıktan vazgeçilmesi iyi bilinsin ki sosyal medyanın, halkın çıkarlarını savunmakta kararlı olanların başarısıdır. Ama bu geri adım sorunu ortadan kaldırılmadığı gibi br başka sorunu da ortaya çıkarıyor. O da bu tür sorunlar karşısında örgütlü gücünü kullanması gereken sendikalar, odalar, birlikler ve siyasal partilerin tepkilerini sadece aıklama sınırlarında tutumalarıdır. Beklenen tepkiyi vermemeleridir.
Oysa son 5 yılda iflas eden esnaf sayısı 516 bini geçmiş durumda. İşsizlik rakamları ortada. Sadece inşaat şirketlerinin iflası sonucunda 400 binin üzerinde işsizler ordusu katıldı.
Bu tablo emek örgütlerini, siyasal partileri daha güçlü tepki vermeye çağırıyor. Bu yapılmadığı için bu ülkenin iktidar sorunu kadar önemli sendika, oda, birlik ve diğer örgütler sorunu da devam etmektedir.
Bu iktidarın yıkımlarını ancak daha iyi örgütlerinmiş olanlar, gücünü yerinde kullananlar, gerçeklerin, doğruların yanında haykırışlarını yükseltenler durdurabilir ve yarının Türkiye'sini inşa edebilir. Daha iyi bir Türkiye'yi geleceğe taşıyabilir.