İnfazın kayıtları Erdoğan'ın elinde iddiası

Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluğunda öldüğünü haftalar sonra itiraf ettiği Cemal Kaşıkçı krizinde Riyad’ın görevden aldığı isimlerden biri Veliaht Prens Muhammed’e yakın olduğu bilinen danışman Saud El Kahtani’ydi. Suudi Arabistan’ın Lübnan Başbakanı Saad Hariri’yi alıkoyduğu operasyonun mimarı olan El Kahtani’nin Kaşıkçı’nın öldürüldüğü operasyon sırasında da Skype üzerinden talimat verdiği iddia edildi.

Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın önde gelen danışmanlarından Saud El Kahtani görevden alındıktan sonra Suudi Arabistan'a sadık şekilde hizmet etmeye devam edeceğini yazmış, ülkesinin dimdik ayakta durmaya devam edeceği mesajını paylaşmıştı. Haftasonunda sosyal medyada El Kahtani'nin geçen yıl paylaştığı bir tweet gündeme gelmişti. Kahtani o mesajda “Kafasına göre hareket etmediğini, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ve Kral'dan aldığı talimatları uyguladığını” yazmıştı.

“BANA KÖPEĞİN BAŞINI GETİRİN”

El Kahtani’yle ilgili bir iddia Reuters haber ajansından geldi. Reuters'a bilgi veren ve Suudi Kraliyet ailesi üyeleriyle istihbarata erişimi olan üst düzey Arap bir kaynağın verdiği bilgiye göre, Kahtani Kaşıkçı'nın öldürüldüğü operasyon sırasında Suudi istihbaratının diğer üyelerinin olduğu odaya Skype üzerinden bağlandı. İddiaya göre, Kahtani Kaşıkçı'ya telefondan hakaretler savurdu. Arap ve Türk kaynakların verdiği bilgiye göre, Kaşıkçı da Kahtani'ye hakaretle karşılık verdi.

Türk bir istihbarat yetkilisine göre, Kahtani bir noktada “Bana köpeğin başını getirin” diyerek ekibe Kaşıkçı'dan kurtulmaları talimatını verdi. Kahtani'nin bütün süreci Skype bağlantısı üzerinden izleyip izlemediği ise net değil.

ERDOĞAN SKYPE KAYDINI ABD'YE VERMEK İSTEMİYOR

Reuters'a göre o anlara ilişkin ses kaydı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde. Ajansa bilgi veren kaynaklara göre, Erdoğan bu kaydı Amerikalılara vermeyi reddediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün gerçekleşecek AKP grup toplantısında Kaşıkçı soruşturmasıyla ilgili açıklama yapması bekleniyor.

Reuters haber ajansına göre, Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin kaçırılması ve istifaya zorlanması olayında da El Kahtani'nin rolü vardı. Suudi, Arap ve Batılı diplomatlara göre, Hariri de o olay sırasında darp edilmişti. Suudiler Hariri'ye Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'la Riyad'da bir toplantı yapılacağını söylemiş ancak Lübnan Başbakanı Hariri'yi 3 Kasım 2017 günü karşılamaya hiçbir Suudi yetkili gitmemişti.

Ertesi gün Kraliyet Sarayı'na giden Hariri'yi güvenlik görevlileriyle birlikte bekleyen Kahtani Hariri'ye küfretmiş, istifa etmeye zorlamış, güvenlik görevlileri de Lübnan başbakanını darp etmişti.

MEDYAYI MANİPÜLE EDİYORDU

40 yaşındaki Kahtani aynı zamanda sıkı bir ulusalcı olarak biliniyor. Suudi gazeteciler Kahtani'yi sosyal medyada ve bloglarda medya manipülasyonu ve perde arkası strateji geliştirmesi açısından ‘Suudi Steve Bannon' olarak niteliyor. Hukuk tahsili gören Kahtani Suudi hava kuvvetlerinde yüzbaşı olarak görev yaptı. Blog açtıktan sonra Suudi Kraliyet ailesine yakın olan Halid El Tuveycri'nin dikkatini çekti. 2000'li yıllarda Suudi Arabistan'ın imajını korumakla görevli elektronik medya operasyonunu yönetmekle görevlendirildi. Asıl yükselişi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'la çalışmaya başlayınca gerçekleşti.

Sosyal medyada Katar'ın nüfuzuna karşı koymakla görevlendirilen Kahtani Suudi Arabistan Krallığı ve Veliaht Prens'e yönelik eleştirileri hedef almak amacıyla Twitter'ı kullandı. Yerel gazetelerin editörlerinin ve önde gelen gazetecilerin olduğu Whatsapp grubu da onun yönetimindeydi. 2017 Haziranı'nda Riyad'ın Katar'a ambargo uyguladığı dönemde Kahtani sosyal medya üzerinden Suudi kullanıcılara, Katar'a sempati gösterenlerin isimlerinin “kara liste” etiketi altında paylaşmaları çağrısında bulunmuştu.

Üst düzey bir Arap yetkili ve Suudi bir kaynağa göre, Suudi prensler ve iş insanlarının da olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığı operasyonda bazı kişilerin sorgularını Kahtani yaptı.

KAŞIKÇI’YI DÖNMEYE ÇAĞIRMIŞ

Cemal Kaşıkçı'nın Reuters'a bilgi veren 3 arkadaşı, Kaşıkçı'nın Washington'a taşındıktan sonraki aylarda veliaht prensin sağ kolunun kendisini aradığını ve bu telefon görüşmelerinde Kaşıkçı'yı Suudi Arabistan'a dönmeye ikna etmeye çalıştığını söyledi.

İddiaya göre, Kahtani Kaşıkçı'ya hala saygı gören bir gazeteci olduğu sözleriyle güvence vermeye çalıştı ve hatta Kraliyet Sarayı'nda da iş teklifinde bulundu.

Arkadaşlarının aktardığına göre, Kaşıkçı Kahtani'nin bu telefon görüşmelerinde nazik olduğunu söylüyor ancak “Beni cezaevine atsınlar diye mi döneceğim” sözleriyle de Kahtani'ye güvenmediğini dile getiriyordu.