İş Bankası Genel Müdürü’nden serbest piyasa çağrısı
Bankalardan alınacak dövizin 24 saat sonra hesaplara geçmesi ve döviz alımına yeniden vergi getirilmesi üzerine İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'den açıklama geldi.
Bankalardan alınacak dövizin 24 saat sonra hesaplara geçmesi ve döviz alımına yeniden vergi getirilmesi üzerine İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'den açıklama geldi.
Reuters'ın haberine göre; Gaziantep Sanayi Odası’nda yaptığı konuşmanın yer aldığı basın bülteninde Bali, “Serbest piyasa bolluk demektir, bereket demektir. Kontrol darlık, bereketsizlik demektir, kısıt demektir. Çünkü gerçekte olmayabilecek talepleri uyarır, fiili hale getirir. Bir şeyin kısıtlı olduğu, olabileceği hissini verdiğiniz andan itibaren insan organizması dahi savunma refleksiyle bunu ihtiyacının üzerinde talep etmeye başlar” dedi.
‘PRATİK GELEBİLİR AMA KALICI OLMAZ’
Bali, bunun için, serbest piyasanın ilkelerine ve dinamiğine sonuna kadar bağlı kalmanın önemli olduğuna dikkat çekerek, “Kısa dönemlerde arzu etmediğimiz sonuçları hemen vermiyor diye, biraz meşakkatli olabilecek bu yoldan vazgeçmemeliyiz. Bazen daha farklı uygulamaların kısa sürede sonuç verebilir olması pratik gelebilir ama kalıcı olamaz. Daha kötüsü tahrip edicidir. Onun için önemli olan, bu ortamı sağlayabilmek” diye konuştu.
BİR İŞ GÜNÜ VALÖR GELMİŞTİ
TL’nin dolar karşısında sert değer kayıplarının ardından dolarizasyonu caydırmaya amaçlayan BSMV ve ZK düzenlemelerinin yanı sıra BDDK son olarak gerçek kişilerin 100,000 dolar ve üzeri döviz alımlarında bir iş günü valör uygulamasını açıkladı.
Birçok bankacı BDDK kararının sermaye kontrolüne yönelik endişe yarattığına, mevcut sorunlara kısa vadeli bir bakış getirdiğine, etkisinden ziyade yarattığı izlenimin olumsuzluğuna dikkat çekiyor.
Bali konuşmasında şunları söyledi:
“Başkasından beklediğimizi kendimiz yapmaktan imtina etmeden, hep beraber sorumluluk alacağız. Örneğin, bankacılık sisteminin kredi kanalları ve kaynak kullandırma konusundaki politikalarına yönelik şikayetler geliştirirken, kendi iş muhataplarımızın ödemelerinde esneklik göstermekten, imkan tanımaktan kaçınmamalıyız. Bankacılık sisteminin faiz oranlarından şikayet ederken, bunun katlarına kadar tekabül eden vade farkları uygulamamalıyız.”