İstanbul Barosu'nda seçim haftası
İstanbul Barosu 10 adayla seçime gidiyor.
Mehmet Emin Kurnaz / Birgün 40 bin 578 üyesiyle dünyanın en büyük barolarından olan İstanbul Barosu, hafta sonu seçime gidiyor. On adaylı yarış çekişmeye sahne olurken, adaylar “İstanbul Barosu’nu hukuku yok edenlerin karşısında dimdik durmasını sağlayacağız” diyor
Hem üye sayısıyla hem de konumu itibariyle büyük bir öneme sahip olan İstanbul Barosu, 13-14 Ekim tarihlerinde yeni başkanını ve yönetimini seçecek. Avukatlar üzerindeki baskının her geçen gün arttığı bir dönemde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak Genel Kurul’da başkanlık için şu ana kadar 10 isim adaylığını açıkladı. Baro seçimine aday bazı avukatlarla konuştuk.
Seçimlerde mevcut İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’nun yanı sıra dokuz aday daha yarışacak. Sekiz grubun adaylarının yanı sıra iki bağımsız adayın da yarışacağı seçimlere katılacak isimler şöyle:
► Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu: Mehmet Durakoğlu
► Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu: Hasan Kılıç
► Avukat Hareketi: Başar Yaltı
► Özgürlükçü Hukukçular Platformu: Eren Keskin
► Avukat Hakları Grubu: Gökhan Ahi
► Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi: Talat Canbolat
► Milliyetçi Avukatlar Grubu: Kaptan Yılmaz
► Ortak Hedef Platformu: Cem Kaya Karatün
► Bağımsız adaylar: Fikret İlkiz, Çiğdem Koç
***
Hukuk devletinin yeniden tesisi gerekiyor
Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi Adayı Hasan Kılıç:”
Hukuk devleti olmadan çözülmez
Avukat Hareketi Grubu’ndan Başar Yaltı: “Avukat Hareketi Türkiye’de hukuku yok edenlerin karşısına dikilmek için İstanbul Barosu yönetimine seçilmek istiyor. Hukuku yok edenlerin karşısında dimdik durmak için, ricacı şekilde değil, talep eder şekilde durmak için yola çıkan bir harekettir. Biz yolumuzu sadece İstanbul barosuyla sınırlı tutmuyoruz Türkiye’yi dikkate alarak çalışmalarımızı yürütüyoruz çünkü yargının mevcut iktidara karşı teslimiyetini içimize sindiremiyoruz . Tabii bütün yargıçları itham etmek doğru değil ama her gün bunun birçok örneğini yaşıyoruz, arkadaşımızın tutuklanmasından tutun Çağdaş Hukukçular Derneği’ne mensup avukatların tutukluluk hallerinin devamına kadar Türkiye’de savunma hakkını yok eden bir yargı anlayışı var. Buna karşı mevcut Baro yönetiminin pasif tutumunu kabul etmediğimiz için bir sentez olarak çıktık. Hem Türkiye’nin temel sorunlarını dikkate alan bakış açısına sahibiz hem avukatlık mesleğinin savunma hakkının sorunlarını dikkate alan bir bakış açısına sahibiz. Biz temelde diyoruz ki Türkiye’nin hukuk devleti sorunu çözülmeden avukatın meslek sorunu çözülemez. Türkiye 2017 referandumuyla rejim değiştirdi. Bugün kuvvetler ayrılığı maalesef yoktur. Tekrar belirtiyorum, hukuk devleti olmadan avukatların sorunları çözülmez. Ancak şu an baro yönetiminin 140 yıllık geçmişine yakışan şekilde İstanbul Baro’sunun varlığını ortaya koyamıyor oluşu da bir sorundur.”
Avukatlar biat etmeyecek
Özgürlükçü Hukukçular Platformu adayı Eren Keskin: Bugün AKP iktidarının derin devletle uzlaşmasına şahit oluyoruz. Cumartesi Anneleri’nin eylemine getirilen keyfi yasaklar, avukatların, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin üzerindeki giderek artan baskılar, AKP ve derin devletin uzlaşmasının büyük resmidir. Hukuk mücadelesinin hiçbir baskı döneminde son bulmadığı gibi bugün de son bulmamıştır. Avukatlar biat etmeyecek ve mücadeleyi kesintisiz bir biçimde sürdürecektir.”