İşte doların yükselmemesinin nedeni
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, doların ve faizlerin düşmesi ile ilgili kendisine sorulan soruyu önemli bir bankacıya sordu.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, doların ve faizlerin düşmesi ile ilgili kendisine sorulan soruyu önemli bir bankacıya sordu.
Fatih Altaylı'nın "Bir bilenden ekonomik analiz" başlıklı köşe yazısı şöyle:
"Çokça sorulan bir sual var.
“Bir yandan ekonomi kötü deniyor, bir yandan dolar düşüyor. Bu nasıl oluyor?” Çok yerinde bir soru gibi görünmekle beraber aslında “amatör sorusu”.
Ekonomiyi kur ve faizden ibaret zannedenlerin soracağı bir soru.
Ancak bu soru bana da çokça sorulduğu için, bu amatör soruya mümkün olan en “profesyonel” yanıtı vermek istedim.
Bu yüzden de Türkiye’nin çok önemli bir bankacısına ve işadamına bu soruyu aktardım.
“Madem ekonomi kötü, kur niye artmıyor, faiz düşmesine rağmen dolar niye yükselmiyor?”
Yanıt çok basit ve kısa idi:
“Çünkü piyasada dolara talep yok. Piyasada para yok. İthalat yapılmadığı için dolar ihtiyacı da yok. Nasıl ki, konut talebi olmadığı için konut fiyatları artmıyor hatta düşüyor, bazen maliyetinin altında bile olabiliyorsa dolara da talep olmadığı için dolar fiyatı da artmıyor. Turizm sezonu olduğu için döviz girişi de yüksek. Bu da fazladan katkı yaparak düşük seyri mümkün kılıyor.”
Bu kadar basit mi?
Evet, bu kadar basit.
Aynı kişiye faizin düşmesini de soruyorum.
“Dolara talep olmayınca faiz düşürülebiliyor. Kuru etkilemiyor. Ekim ayında bir miktar daha düşürülebilir. Hâlâ düşürme marjı var”
Buradan yola çıkarak ekonomi iyiye gidiyor diyebilir miyiz?
“Diyemeyiz. Durgunluk sürüyor. Üretimde düşüş sürüyor. Piyasadaki hareketsizlik sürüyor. Şu anda turizm nedeniyle nispi bir hareket var gibi görünüyor ama ihracat ve turizm dışında piyasa fazla durgun. Turizmde sayısal artış parasal artışa yansımıyor. Misafir sayısındaki artış, gelir artışıyla aynı oranda olmuyor.”
Peki iyi şeyler var mı?
“Var. Türkiye daha önce olmayan bazı unsurlarından para kazanmaya başladı. Bunların başında sağlık turizmi geliyor. Sağlık turizmi için dünyanın her yerinden gelen çok ciddi bir hasta potansiyeli oluştu.
Giderek artıyor. Bir diğeri de yabancı öğrenciler. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 200 bin yabancı öğrenci var. Bunların yıllık harcaması 10 bin doları buluyor. Okul, yurt veya barınma, yeme içme, eğlenme harcamaları toplamı bu civarda. Bu da 2 milyar dolar ve artma eğiliminde.”
İşin özü şu.
Türkiye, bir anda krize yuvarlanma riski içinde değil.
Ama yapısal bozukluklar içten içe kemiriyor."