İYİ Partili Lütfü Türkkan: 'Türkiye’den bir asgari ücretli Nobel ödülüne aday gösterilmeli'
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Hükümet, asgari ücretle zor şartlar altında geçimini sağlayan vatandaşlarımızı, işçilerimizi tamamen açlığa terk ediyor." ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın konuk olduğu programda Tank-Palet fabrikası'nın Katar ortaklı BMC'ye peşkeş çekilmesini eleştiren sözleri için Habertürk TV’ye RTÜK'ün ceza vermesini sert bir dille eleştirirken asgari ücretin düşük olmasına da tepki gösterdi.
Türkkan, "İktidarın ekran bekçisi oldu. RTÜK'ün işi iktidarın uşaklığını yapmak değil. RTÜK kendi işine baksın. Habertürk'e verilen cezanın sebebi CNN Türk, A Haber, 24 TV gibi tek sesli, parti ve tek adam propagandasından başka bir şey yayınlamayan kanallar gibi yayın yapmamasıdır" dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan, Meclis'te düzenliği basın toplantısında RTÜK'e tepki gösterdi. RTÜK'ün, CHP'li Başarır'ın canlı yayındaki sözleri nedeniyle Habertürk kanalına 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası vermesine ilişkin, "Öncelikle ekranlarda ahlaksızlığın, kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin, çocuk istismarının kol gezdiği programlara ve dizilere dur desin. Toplumda travma yaratan, kötü örnek sergileyen yandaş kanallardaki öğlen kuşaklarını düzeltsin" diye konuştu.
Türkkan'ın yaptığı açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
"İKTİDARIN BORAZANI HALİNE GETİRME ÇABASI"
Programı sunan Eren Eğilmez program sırasında gerekli uyarıyı yapmasına ve yanlış anlaşılan cümleyi düzelttirip geri aldırmasına rağmen, RTÜK bu ağır cezayı kanala kesti. Yani Habertürk üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesine rağmen RTÜK’ün linçine uğradı.
Habertürk'e verilen cezanın sebebi CNN Türk, A Haber, 24 TV gibi tek sesli, parti ve tek adam propagandasından başka bir şey yayınlamayan kanallar gibi yayın yapmamasıdır. Medyanın tek sesli olduğu bir düzende çok sesli bir yayın hayatı sürdürmek için çabalayan Habertürk'e verilen ceza, kanalı tamamen iktidarın borazanı haline getirme çabasıdır. RTÜK'e yayın beğendiremeyen kanalın ne yazık ki yeni sorunu RTÜK'e konuk beğendirememesidir. RTÜK, Türkiye'de tarafsız yayıncılığın sonunu getiren bir kuruma dönüştü.
"RTÜK'ÜN İŞİ İKTİDARIN UŞAKLIĞI DEĞİL"
Adeta İktidar’ın ekran bekçisi oldu. RTÜK'ün işi iktidarın uşaklığını yapmak değil. RTÜK kendi işine baksın. Öncelikle ekranlarda ahlaksızlığın, kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin, çocuk istismarının kol gezdiği programlara ve dizilere dur desin.
Toplumda travma yaratan, kötü örnek sergileyen yandaş kanallardaki öğlen kuşaklarını düzeltsin. Habertürk TV’nin yaptığı açıklamadaki gibi; RTÜK'ün verdiği ceza, sadece haksız ve hukuka aykırı değil, aynı zamanda katılımcı demokrasiye ve çoğulcu yayıncılığa yönelik bir infaz kararıdır.
RTÜK'ün verdiği bu karar sadece Habertürk TV'ye uygulanan haksız bir müeyyideden ibaret değildir. Mesele özü itibarıyla demokratik, çoğulcu ve katılımcı yayıncılığın ülkemizdeki geleceği ile ilgilidir. Bugün gazeteci Muharrem Sarıkaya’nın da dediği gibi; bir reform başlayacaksa RTÜK’ten başlanmalıdır.
"ÇİN AŞISI SİPARİŞ VEREN ÜLKELER, TÜRKİYE VE ENDONEZYA"
Aşı gündemde Çin’in bulduğu ön kullanıma hazır aşılar da var. Amerika ve Almanya’da geliştirilen aşıların daha güvenilir olduğu yönünde bulgular var. Bu aşıları sipariş verirken 170 milyon aşı gerekiyor biz 20 milyon sipariş vermişiz ve Çin aşısı. Çin aşısı siparişi veren ülkeler Türkiye ve Endonezya.
"TÜRKİYE'DE ASGARİ ÜCRETLİ NOBEL'E ADAY GÖSTERİLMELİ"
Asgari ücretli günden güne fakirleşmektedir. Türkiye’den bir asgari ücretlinin Nobel ödülüne aday gösterilmesi gerekir. Hükümet, asgari ücretle zor şartlar altında geçimini sağlayan vatandaşlarımızı, işçilerimizi tamamen açlığa terk ediyor. Devlet vatandaşını mağdur etmemekle yükümlüdür. 2020’nin başında bir asgari ücret 390 dolardı. Bugün bir asgari ücret 290 dolar. Asgari ücretli 100 dolar yani yaklaşık 800 lira fakirleşti. Yani asgari ücret 3’te 1 erimiş. Mevcut durumda, brüt asgari ücret 2 bin 943 lira. Kesintiler yapıldıktan sonra, çalışanımızın eline net 2 bin 325 lira geçiyor.
"ASGARİ ÜCRET NET 3000 LİRA OLSUN"
Sayın Meral Akşener İYİ Partinin önerisini grup toplantımızda açıkladı; “Brüt ücreti 3 bin liraya çıkarıp asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim” demişti. Devletimiz de çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3 bin lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3 bin 458 lira olmaya devam etsin. 3-5 kişi çalıştıran küçük esnafta aynı ücretli gibi zaten zorda, bu yükü onların sırtından almak lazım.
"MEMLEKETİ KATAR KATAR SATIYORLAR"
İktidar vatan topraklarını nakite çevirmek için tam gaz çalışıyor. Şimdi Memleketi Katar Katar satıyorlar. Milletin malını babalarının malı gibi Katarlılara dağıtmaya devam ediyorlar. Yarın Halk Bankası 1 liraya satılırsa kimsenin buna ses çıkarmaya hakkı kalmayacak. İktidar her şeyi sattı. Özelleştire özelleştire elde kamu iktisadi kurumu bırakmadı, 70 Milyar dolar gelir elde etti, daha fazlasını Suriyelilere harcadı. Parayı buhar, devletin malını da yok ettiler.
Ülkeyi Katarlılara satıp o parayla Suriyelileri besliyoruz. Basiretsiz müflis tüccar gibi oldu ülke. Elde kalan değerli şirketleri ve kurumları da Varlık Fonu denen ama İktidarın arpalığına dönen bir yapıya devrettiler. Bankalar, limanlar, Kanal İstanbul arazileri ve hatta ordumuza zırhlı araç üreten Sakarya Tank Palet Fabrikası. Bunlar yetmedi, şimdi de Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk payı kapalı kapılar ardında Katarlılara satıldı." (ANKA