İzmir Adliyesi'ne saldırı davasında tahliye kararı

DHA - Bombalı saldırıda kullanılan araçları temin ettiği belirlenen firari şüpheliyle irtibatta olduğu iddiasıyla tutuklu olan Zorlu, tahliye edildi.

5 Ocak 2017'de PKK'lı iki terörist, İzmir Adliyesi'ne yönelik bombalı araç ve uzun namlulu silahlarla saldırıda bulundu. Bu sırada silahını çekip son mermisine kadar teröristlerle kahramanca çatışan Fethi Sekin, kurşununun bitmesi üzerine vurularak şehit oldu. Seken kurşunlardan birinin isabet etmesiyle adliye çalışanı mübaşir Musa Can da şehit oldu. Olaydan sonra başlatılan soruşturmada, bombalı saldırıda kullanılan araçları temin ettiği belirlenen Abdulkahar Karasaç’ın 1 Ocak 2017'de Hakkari Esendere Sınır Kapısı’ndan yurt dışına çıkış yaptığı tespit edildi. Soruşturmanın derinleştirilmesi üzerine Karasaç’ın saldırıdan sonra irtibat kurduğu öne sürülen İsa Zorlu yakalandı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Zorlu tutuklandı. İsa Zorlu hakkında ‘Saldırı hazırlığındaki teröristlere yardım ve yataklık etmek’ suçundan dava açıldı.

İzmir 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık İsa Zorlu, olayda şehit olan polis memuru Fethi Sekin'in ailesinin avukatı, şehit adliye çalışanı Musa Can'ın kızı Emine Can, taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Dava başlangıcında İzmir Barosu, Türkiye Barolar Birliği ile şikâyetçi olan 46 kişi müdahillik talebinde bulundu. Tutuklu sanık Zorlu, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ve bombalı saldırıda kullanılan araçları temin eden Karasaç ile görüşmediğini iddia etti. Kendisinin inşaat teknikeri olduğunu ve harita mühendisi olan Karasaç ile aynı iş yerinde çalıştıklarını belirten Zorlu, Karasaç’ı en son 2016 yılının Kasım ayında gördüğünü söyledi. Sanık, genelde iş nedeniyle görüştüklerini ve bir kez de kafede Karasaç ve kız arkadaşıyla oturduklarını söyledi. Silopi’de ailesinin yanındayken gözaltına alındığını söyleyen Zorlu, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını öne sürerek tahliyesini istedi.

Şehit polis memuru Fethi Sekin'in ailesinin avukatı, sanığın savunmasını reddettiklerini belirterek, diğer şüphelilerin de dosyaya dahil edilmesini istedi. İddia makamı sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesi ve müdahillik taleplerinin kabul edilmesinin talep etti. Mahkeme heyeti, Türkiye Barolar Birliği ve İzmir Barosu'nun müdahillik talebini reddederken, sanığın terör örgütü bağlantılarının araştırılması için İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılması ve Zorlu’nun yurt dışı çıkış yasağı ile adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.