İzmir'de hekimler iş bıraktı: Yoksulluk sınırının altında ücretler kabul edilebilir değil
İzmir’de, çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesini isteyen hekimler iş bırakma eylemi yaptı. Hastane önünde toplanan hekimler, "Hayatımızı idame ettiremeyecek şekilde yoksulluk sınırının altında ücretler kabul edilebilir değil'' dedi.
Hekim Birliği Sendikası üyesi hekimler, bugün İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanıp basın açıklaması yaptı. 17-18 ve 25-26 Mayıs’ta 4 gün iş bırakacaklarını duyuran hekimler, AKP hükümetine ve Sağlık Bakanlığı'na tepki gösterdi.
Özlük hakları ile ilgili taleplerinin görmezden gelindiğini vurgulayan hekimler, şu açıklamayı yaptı:
"Hayatımızı idame ettiremeyecek şekilde yoksulluk sınırının altında ücretler kabul edilebilir değildir. Savaşta, salgında, her koşulda halkımızın sağlığı için yanında olan, ülkenin çalışkan, vefakar çocukları biz hekimler artık tükendik. Biz hekimler, sağlık hizmeti verdiğimiz kamu kurumlarının içerisinde sözel, fiziki ve psikolojik saldırıya uğruyor, hatta öldürülüyoruz. Biz hekimler, şiddete karşı göstermelik koruma kanunları değil, caydırıcı hükümler içeren kanunların çıkarılmasını bekliyoruz. Hekime karşı işlenen şiddet olaylarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmamasını ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi etkin tedbirler alınmasını bekliyoruz. Popülist politikaların sonucu oluşturulan sağlık sistemi, binlerce hekimin istifasına sebep oldu. İdare, bunun nedenlerini irdelemek yerine, sanki hekimler tıbbi bir cihazmış gibi, hekimlerimizi ailelerinden uzaklaştıracak şekilde geçici görevlendirme yapma yöntemini benimsemiştir. Artık zulme dönen geçici görevlendirmelerin bitmesini, hekimlerin güvenceli çalışma koşullarının sağlanmasını istiyoruz."
MUAYENE SÜRESİ TEPKİSİ
Söze gelince bizlere, ‘hekimler de hakimler gibidir’ diyen yetkililerden, en az hakimler kadar temel özlük haklarının verilmesini istiyoruz. ‘Sağlık ordumuz’ diye övünen yetkililerden, bizlere de aynı askeri hekimler gibi hiçbir kritere bağlı olmayan temel ücretlerin verilmesini istiyoruz. İnsanca yaşamamızı sağlayacak, emekliliğimize yansıyan, performansa dayalı olmayan, güvenceli temel bir gelir istiyoruz. Halkımıza doğru tanı koymak için en az 15-20 dakika muayene süresi ayırabilmek istiyoruz. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na değil, bizlerin de görüşü alınarak çıkarılacak Hekimlik Kanunu’na tabi olmasını istiyoruz. Hakim, Cumhuriyet savcısı, öğretmen ve tüm kamu görevlileri telefon ile şikayet edilemezken hekimin SABİM üzerinden şikayet edilmesini kabul etmiyoruz. Geçim derdine düşmemek, ömür boyu çalışsak da ödeyemeyeceğimiz tazminatlar ile karşılaşmamak ve emekliliğimizde ek iş yapmadan rahatça geçinebilmek için taleplerimiz yönünde herhangi bir kararın da şu ana kadar icraata geçirilmediğini görmemiz nedeniyle anayasal dayanağı olan meşru iş bırakma hakkımızı kullanıyoruz." (ANKA)