Jale Gönüslü Karasu: Urla marka kent olacak
CHP'nin Urla Belediye Başkan aday adayı Jale Gönüslü Karasu verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu.
CHP'nin Urla Belediye Başkan aday adayı Jale Gönüslü Karasu verdiği röportajda dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Yaptığı haberlerle, programlarla başarıdan başarıya koşan, çok sayıda ödül olan Jale Gönüslü Karasu son görevi Bayraklı Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde alanında fark yarattı. Başarılı projelere imza attı.
Ve sonunda yıllardır içinde olduğu siyasette, görev zamanı diyerek partisi CHP’nin Urla Belediye Başkanlığı’na aday adayı olarak, sahaya indi. Gazetecilik yaptığı dönemlerde İzmirliler’in ‘’Evin Kızı’’ dediği Jale Gönüslü Karasu Kanal Ege'ye konuştu...
İşte o röportaj:
Çok uzun yıllar gazetecilik yaptınız, hem ekranın arkasında sahada, hem de ekran önünde oldunuz. Ardından Belediye’ye geçtiniz. İki alanda da bulunan birisi olarak nasıl değerlendirirsiniz?
Üniversiteyi bitirdiğimde tek yapmak istediğim meslekti gazetecilik. Bunun için harekete geçip, diksiyon dersi aldım. TRT bu işin merkeziydi. Kursun bitiminde çok kısa süre diksiyon hocalığı da yaptım. O günlerde İzmir’in ilk yerel televizyonu Kanal 1 açıldı. Başvurum kabul edilince mesleğe de adım atmış oldum.
EGE TV; SKY TV, TRT Tv ve Radyo’da yaklaşık 20 yıl, muhabirlik, editörlük, haber spikerliği, program yapımcılığı, program sunuculuğu ve yöneticilik olmak üzere her dalında bulundum. Daha sonra 8 yıl önce gelen bir teklif üzerine mesleğimin farklı bir alanına geçtim. Belediyedeki görevim süresince de çok güzel projeler gerçekleştirdik.
Tüm bu zaman içerisinde gazetecilik ruhumu hep canlı tuttum. Bayraklı’nın ulusal basında Büyükşehir’den sonra en çok haberi yer alan ilçe belediyesi olması da bu sayededir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mız da gerçekleştirdiğimiz Zeybek Oynama ve insan vücuduyla oluşturulan en büyük Atatürk Portresi etkinliğinin sadece ülkemizde değil, dünya da yankı bulması hep bu heyecanın eseri. Aslında iki tarafta da gazetecilik yapmaya devam ediyorsunuz.
Siyaset kararı nereden çıktı, adaylık süreci nasıl gelişti?
Siyaset zaten hep vardı. Siyaseti bir partinin çatısı altında da yaparsınız, ya da gönül verdiğiniz partinin değerlerini hayatınızda hep ön planda tutarsınız. Gazetecilik yaptığım dönemlerde bu değerleri hep ön planda tuttum. Daha sonra zaten hem CHP üyesi oldu, hem de CHP’li bir belediye de görev yaptım. O dönemde parti etkinliklerinde daha çok yer aldım.
Uzun zamandır elini taşın altına koymayı, görev almayı düşünüyordum. Haziran 2018 milletvekilliği seçimlerinde de harekete geçmek istedim. Ancak tam olarak istediğim şeyin, insan daha çok dokunan, onların daha güzel, daha refah yaşamalarını sağlayacak görevin belediye başkanlığı olduğuna, bu görevde daha çok şeyler yapabileceğime karar verdim. Yerel seçimlerle de bu kararı hayata geçirdim.
Yasa gereği Bayraklı Belediyesi’ndeki görevinizden istifa ettiniz, bu bir risk değil mi?
Tabii ki risk, ancak bir yola çıkarken zaten riskleri göze alıyorsunuz. Hayalleri gerçeğe dönüştürmek için yola çıktım. Bir kadın, bir anne duyarlılığı ile tüm tecrübemle, partimin yerel yönetim anlayışıyla insanların hayatlarını güzelleştirmeye, mutlu etmeye aday oldum.
Başkan Hasan Karabağ ile nasıl ayrıldınız, hatta onun sizi aday gösterttiği gibi spekülasyonlar konuşuldu, gerçek ne?
Sayın Başkan ile 8 yıl uyumlu bir şekilde çalıştık. Ben kendi alanımda en iyisini, en doğrusunu yaparak ona destek oldum. Siyasete girme kararımın olduğunu daha önceden de biliyordu. Kendisi o dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığını açıkladı.
Onun yoğunluğundan konuşma fırsatı bile bulamadım. Son hafta eşim ve yakın dostlarımla görüşüp kesin kararımı verdim ve istifa etme süresinin son günü direk istifa dilekçesini götürdüm. Uzun yıllardır siyasetin içinde olan ve iki dönem belediye başkanlığı yapmış birisi olarak, ‘’Zor bir yola girdiğimi’’ söyleyerek bana tavsiyelerde bulundu, hayırlı olmasını diledi. Tabii ki beni en azından gönülden desteklediğini, bir büyüğüm olarak benim için en iyisini istediğine inanıyorum. Ancak bu kadar, bunun dışında söylenenler siyasetin kirli tarafı, bunlar da bu oyunun bir parçası maalesef.
Daha sonra görüşmediniz mi, kendisi adaylıktan çekildi, bu arada çok sert söylemlerde bulundu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İstifa dilekçesini verdiğim de görüşmemiz 10 dakika filan sürdü. O günden bu yana da görüşmedim. Çünkü hem kendisi bir adaylık sürecindeydi, hem de ben. Adaylıktan çekildiğini de herkes gibi açıklamayla öğrendim. Kararına saygı duymak gerek. Söylemleriyle ilgili ise benim bir şey demem doğru değil. Kendisini seven ve sayan birisi olarak en hayırlısı neyse onun olmasını diliyorum.
Urla’ya gelirsek, eğer aday gösterilirseniz, neler değişecek Urla’da?
Öncelikle yine partimizin bir Belediye Başkanı Sibel Uyar Hanım halen orada görev yapıyor. Bu süreç sonunda Genel Merkezimizin teveccühü bizden yana olursa Sibel Hanım’dan devralacağımız bayrağı daha yukarıya çıkarmak için çalışacağız. Urla, İzmir’in geleceği.
Kentin gelişmeye en açık bölgesi. Urla’da her şey var, tarım, turizm, balıkçılık bunların en başta gelenleri. Her yeri tarih, sanat kokuyor. Bir o kadar da huzurlu. İşte tüm projelerimiz gelişirken, dengeyi bozmadan geleceğin Urla’sını inşa etme, bir marka kent yaratma üzerine. Üreticinin, emekçinin, emeklinin, kadınlar ve çocukların ön planda olduğu bir belediyecilik anlayışı yerleştirip, İzmir’in gözbebeği, Türkiye’ye örnek bir Urla yaratmak çıtamız olacak.
Projeler daha çok adaylık sürecinde açıklanır, yine de bize özel bir iki tanesini söyler misiniz?
İşin uzmanı, alanlarında etkin geniş bir ekiple çalışıyorum. Urla’nın önceliklerini belirledik, biraz önce söylediğim gibi, Urla’nın tarihini, doğasını, huzurunu bozmadan onu geliştirip, güzelleştireceğiz. Şunu kesinlikle söyleyebilirim, herkes Urla’da yaşamak için can atacak.
Size özel bir projemizi söyleyeyim, mevcut kooperatifleri daha etkin ve aktif hale getirerek, yenilerini oluşturarak, Urla’nın üreticilerinin, bağcılarının, balıkçılarının emeklerini, alın terlerini gerçek değerine kavuşturacak, onların refah düzeyini kesinlikle artıracağız. Aynı şekilde ‘’Tatilim Urla’’ projesiyle turizmcilerin yüzünü güldürecek ve gelirini artıracağız. Festival ve sanatsal etkinliklerle daha çok turisti Urla’ya getireceğiz. Kadınlarımız, çocuklarımız, engellilerimiz ve yaşlılarımızla ilgili projelerin bazıları bir ilk olacak.
Son söz olarak neler söylemek istersiniz?
Hayalleri gerçeğe dönüştürmek, Urla’yı, İzmir’in, Türkiye’nin gözbebeği yapmak için yola çıktım. Partimin teveccühü ben olursam, gece gündüz demeden çalışıp, bu hayali gerçek yapacağıma eminim. Urlalılar’a sevgi, saygı ve selamlarımı iletiyorum.