Jinekoloğun taciz davasında 'müstehcen görüntü' gelişmesi
Prof. Dr. Fecri Sevilen'in muayenehanesine gelen iki kadın hastasına nitelikli cinsel saldırıda bulunmaktan 23 yıl 4 ay hapis cezasını onamıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti.
Sabah'tan Mustafa Sait Özkan'ın haberine göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Nişantaşı'ndaki muayenehanesine gelen iki kadın hastasına 'nitelikli cinsel saldırıda' bulunduğu gerekçesiyle 23 yıl 4 ay hapis cezası alan 72 yaşındaki ünlü jinekolog Prof. Dr. Fecri Sevilen hakkında Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından verilen onama kararına itiraz etti. İtirazı değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu yaptığı inceleme sonucunda, Sevilen hakkında beraat yerine mahkumiyetine karar verilmesinin isabetli olmadığı yönünde karar vererek oy çokluğuyla itirazı kabul etti.
Kurul, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20 Ceza Dairesi'nin verdiği onama kararının da bozularak esastan reddedilmesine ve dosyayı ilk derece mahkemesi olarak yargılamayı yapan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Dairenin dosya üzerinde yaptığı incelemeye göre; Sevilen hakkında daha önceki yıllarda da Türk Tabipler Birliği'ne cinsel saldırıda bulunduğuyla ilgili iddialarda bulunulduğu hatırlatıldı. Bu iddiaların bir kısmının tıbbi etik kurallara aykırı bulunmamakla birlikte cinsel saldırıya yönelik somut delil olmadığı gerekçesiyle adli mercilere intikal ettirilmediği vurgulandı.
CİNSEL SALDIRIYI AYIRT EDEBİLECEK DURUMDALAR
Kararda, iki kadının daha önce evlenip boşandıkları, cinsel saldırı oluşturabilecek davranışları ayırt edebilecek yeteneklerinde bir eksiklik bulunmadığı, genel olarak yaşları, eğitim düzeyleri itibarıyla tıbbi muayene sırasında hile ile aldatıldıkları yönündeki beyanlarının genel hayat deneyimlerine aykırı olduğu ifade edildi.
'ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR' İLKESİNE AYKIRILIK OLUŞTU
Sanık Fecri Sevilen'in cinsel saldırıda bulunmadığına ilişkin savunmasının aksini ispata yeterli olmadığı, mağdur iki kadına nitelikli cinsel saldırıda bulunduğuna dair kabulün kesin ve açık ispata dayanmadığı vurgulandı. Bu durumun, 'Şüpheden sanık yararlanır' ilkesine aykırılık oluşturduğu, bu nedenle Sevilen'in atılı suçlardan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinin isabetli olmadığının kabul edilmesi gerektiği kaydedildi. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın haklı nedenlere dayanan itirazının kabulüne karar verilmesinin uygun olduğuna hükmedildi.
MUHTAR ARAMAYA KATILMADI DİYE...
Kararda ayrıca, Sevilen'in muayenehanesinde polis ekipleri tarafından yapılan aramalarda, Ceza muhakemesi kanununda bulunan, 'Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın, konut işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşularından iki kişi bulundurulur' hükmüne açık bir şekilde aykırı hareket edildiği vurgulandı. Yani mahalle muhtarı ya da komşulardan birinin aramaya katılmaması sebebiyle muayenehaneden ele geçirilen müstehcen görüntüler yasal sayılmadı. Alınan delillerin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği hatırlatıldı.
RAHATSIZ OLDULAR AMA MUAYENEHANEYE GİTMEYE DEVAM ETTİLER
Kararda, mağdurlardan Remziye T. ve Ayşe D.'nin soruşturma ve dava sürecinde verdikleri ifadelerde Sevilen'in muayene biçiminden rahatsız olduklarını bildirmelerine karşın muayenehaneye gitmeye devam ettikleri vurgulandı.
'NEDEN SIK SIK GELDİĞİNİ ŞİMDİ DAHA İYİ ANLIYORUM'
Özellikle Remziye T.'nin ilk muayeneden sonra Tanık Duygu Ö.'ye, 'Neden sık sık geldiğini şimdi daha iyi anlıyorum' diyerek Sevilen'den ve muayeneden duyduğu memnuniyeti açıkça dile getirdiğinin altı çizildi. Mağdur Ayşe D.'nin de yine Sevilen'le arasındaki Whatsapp yazışmalarında rahatsızlığını ya da tedirginliğini belirtecek herhangi bir mesaja rastlanmadığı kaydedildi.
BİLİRKİŞİ MUAYENE GENEL TIP STANDARTLARINA UYGUN DEDİ
Kararda ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından verilen bilirkişi raporuna da yer verildi. Rapora göre; Sevilen'in iki mağdur kadının genital bölgelerine yaptığı tedaviyi içeren uygulamaların jinekolojik muayenenin birer parçası olduğu, yapılan muayene ve incelemeler bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde genel tıp standartlarına uygun olduğu kaydedildi.