Kalça kırıkları ölüm sebebi olabilir
Kalça kırığı geçirmiş hastaların yüzde 30’u, ilk bir yıl içerisinde hayatını kaybediyor.”
YAŞLILARDA çoğunlukla kemik erimesine bağlı yaşanan düşmelerde kalça kırığı meydana geliyor. Görmedeki bozukluk ile birlikte kas kuvvetinde ve dengede azalma olmasının düşmeyi kolaylaştırdığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Kınalı, “Ameliyat gerektiren kırıkların tedavisi yüksek tansiyon, kalp ve şeker hastalığı gibi diğer ek problemlere bağlı olarak zorlaşır. Kalça kırığı geçirmiş hastaların yüzde 30’u, ilk bir yıl içerisinde hayatını kaybediyor” dedi.
Genç bireylerde ancak trafik kazası veya yüksekten düşme gibi yüksek enerjili bir travma nedeni ile ortaya çıkan kalça kırıkları, kemik erimesi yani osteoporoz nedeni ile yaşlılıkta basit bir düşme ile ortaya çıkabiliyor. Bu durum kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla. Yaşlılık döneminde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri olan kalça kırığının önlemesi konusunda bilgi veren İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Kınalı, “Görmedeki bozukluk ile birlikte, kas kuvveti ve dengenin azalması düşmeyi ve buna bağlı kırıkları kolaylaştırırken; ameliyat gerektiren kırıkların tedavisi yüksek tansiyon, kalp ve şeker hastalığı gibi diğer ek problemlere bağlı olarak zorlaşır. Kalça kırığı geçirmiş hastaların yüzde 30’u, ilk bir yıl içerisinde hayatını kaybediyor” dedi.
BASI YARALARI EN ÖNEMLİ PROBLEM
Kırık sonrasında amacın hastayı mümkün olan en kısa zamanda eski yaşamına döndürmek olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, “Uzun süre yatağa bağlı kalan hastalarda bası yaraları oluşabilir ayrıca bacak damarlarında pıhtılaşan kan akciğerlere pıhtı atabilir. Kalça kırığı sonrası ameliyat ve ameliyat sonrası hareketliliği hızlıca sağlamak önemlidir. Kırık sonrası fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinde fizyoterapist desteği alınmalıdır. Bası yaralarını önleyecek havalı yataklar kullanılmalı ve hastanın yatma pozisyonu sıklıkla değiştirilmelidir” diye konuştu.
KAS KUVVETİNİZİ ARTTIRIN
Kemik erimesinin farkına varılması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, “Özellikle kadınlarda menopoz sonrası artan risk ve tedavi yaklaşımları için doktorlarından destek almalılar. Günlük düzenli egzersiz yapmalılar. Özellikle bacaklardaki kas kuvvetini ve dengeyi arttıracak egzersiz ve aktiviteler seçmeliler. Tai- Chi, pilates egzersizleri bu kişiler için uygun olabilir. Dans etsinler veya bahçe işleri yapsınlar. Bahçe işlerinde çömelme sırasında ‘çömelme diz pedi’ kullanmaları ise önem taşıyor” dedi.
“DÜZENLİ TEST YAPTIRIN”
Özellikle 60 yaşın üstündekilerin görme ve işitme testlerini düzenli yaptırmalarını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, “Görme ve işitme kayıpları dengeyi bozan ve düşmelere neden olan faktörlerin başında gelir. D vitamini için düzenli güneş ışığı almalılar. Güneş yanığı yaşamamak için günün uygun saatlerini seçebilirler. Beslenme açısından en iyi D vitamini kaynakları yağlı balıklar ve yumurtadır. Peynir, yoğurt ve balık tüketmeliler. Ayak sağlığı da bu noktada çok önemli. İyi seçilmemiş ve iyi zemin desteği sağlamayan ayakkabılar denge bozar” ifadelerini kullandı.
“ERGOTERAPİSTE DANIŞIN”
Evdeki olası tehlikeleri önlemek için ergonomik düzenlemelere özen gösterilmesine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kınalı, bu konuda ergoterapistlere danışılması gerektiğine de değindi. Ev içerisinde ve dışarısında alınabilecek önemleri sıralayan Kınalı, şöyle konuştu:
“Kapı eşikleri kaldırılmalı, yerde kablolar olmamalı, mümkünse halılar yere sabitlenmeli, banyo ve tuvaletlerde tutunma barları olmalı, banyo ve küvetin içinde kaymaz örtüler kullanılmalı, nörolojik rahatsızlığı bulunanların desteksiz yürümesine izin verilmemeli. Bahçe aletleri kullanılmadığı zaman emniyetli bir yere saklanmalı. Ayrıca, ıslak çim ve düz olmayan yüzeylerde yürürken çukurlara dikkat etmeliler, iyi destek veren bir ayakkabı giymeliler. Bahçede aşırı büyümüş bitkiler, yabani otlar, taşların arasında büyümüş bitkiler zemini kaygan ve güvensiz hale getirecektir, bunları temizlemeliler. Gece ışığı açmadan yürümesinler, gözlerinin ışığa uyum sağlaması için kendilerine zaman vermeli ve ani hareketten kaçmalılar. Kötü aydınlatılmış alanlar denge ve görmeyi bozar. Aydınlatmaların iyi olması çok önemli. ”