Kanal İstanbul projesiyle ilgili hiç duymadığınız gerçekler!
Sözcü yazarı Rahmi Turan, Erdoğan'ın 'çılgın projesi' Kanal İstanbul'u yazarak, hayata geçirilmesinin zor olduğunu kaydetti.
Rahmi Turan, Kanal İstanbul'un sakıncaları ile ilgili bir mektup aldığını söyleyerek, mektupta yer alan bilgileri aktardı.
Rahmi Turan'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Türkçe'mizde ünlü bir söz vardır: “Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider gezmeye” denir. Bu lâf aslında biraz daha değişiktir ama ben kibarcasını yazdım.
Halimiz buna benziyor…
Hem elin yabancısına yüz milyarlarca dolar borcumuz var, hem her yıl müthiş cari açık vermeye devam ediyoruz. Hem de devasa projelere kalkışıp borç batağını arttırıyoruz.
Neredeyse uçan kuşa bile borçluyuz ama borca doymuyor, gelecek kuşaklara, torunlarımızı, torunlarımızın çocuklarını, daha doğmadan borçlu hale getiriyoruz.
“Gurur projemiz” denilen Kanal İstanbul için yakında ihale açılacakmış!
60 milyar dolara mal olacağı belirtilen devasa proje için, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan:
“Türkiye'nin prestij projesi için çalışmaları hızlandırdık. Kanal İstanbul etüt proje işinin tamamlanması ve yapım ihale ilanına çıkılması için hem Karayolları, hem de Altyapı Yatırımları genel müdürlüklerimizin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor” demiş.
Bakan beyefendi, Saray'dan aldığı emir gereği böyle diyor ama işin uzmanları, çevre profesörleri ve mühendisler, Kanal İstanbul projesinin Türkiye'ye faydadan çok zarar vereceğini iddia ediyor, devleti uyarıyorlar.
★★★
Yüksek İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Ali Candoğan'dan, Kanal İstanbul projesinin sakıncalarını anlatan uzun bir mektup aldım. Özetle şöyle diyor:
“Projenin fizibilitesi ancak İstanbul Boğazı'nın kapatılıp, geçecek gemilerden yüksek ücret alınmasıyla ve çok uzun süre sonra sağlanabilir. Uluslararası antlaşmalar nedeniyle böyle bir şey mümkün değildir.
Bu gerçekleşmeyeceğine göre projenin yapımcısının kazancı olmayacaktır.
Yapıma kalkışanlar tarafından göz ardı edilen önemli, teknik konular vardır. İstanbul'un Trakya yakasının yeraltı su düzeninin bozulması zaman içinde çözülemeyecek önemli bir sorundur.
İstanbul Kanalı'nın tamamlanma süresinin 10 yılın çok üzerinde olacağı kesindir. Bu da çok ciddi bir sorundur.
Dağlar yarılacak, tüneller, köprüler, karayolları ve demiryolları yapılacak, İstanbul'da büyük ulaşım zorlukları yaşanacak, olağanüstü istimlakler gerçekleştirilecek, vesaire…
Türkiye Cumhuriyeti'nin teknik gücü yetse bile, ekonomik gücü böyle bir projenin gerektireceği dev parasal boyutları hazmedecek durumda değildir.
Esasında getirisi olmayan bu tür dev projeye hiçbir Avrupa ülkesinin, halkının izin vermemesi bir yana, gücü de yetmeyecektir.
İyimser beklentim: Kanal İstanbul projesinin ‘Cambaza bak cambaza' aşamasında kalmasıdır.”