Karaburunlular RES projesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı
Karaburun Yurttaş Davacıları, ÇED olumlu raporu iptal edildiği halde davası reddedilen RES projesini Anayasa Mahkemesi'ne götürdü.
Karaburun Rüzgar Enerji Santrali (RES) Projesi’nin kapasite artışı ile ilgili Karaburun Yurttaş Davacıları’nın açtığı ve İzmir 3. İdare Mahkemesinin ÇED olumlu kararını iptal ettiği proje için, davanın temyiz yolu kapatılmak suretiyle reddine karar verilmesi üzerine, dosya Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
Karaburun Kent Konseyi, ilçe merkezinde basın açıklaması yaptı. Karaburun Yurttaş Davacıları, Egeçep, Ekoloji Birliği, Konak Kent Konseyi, Haytap, Mordoğan Yaşam Dostları, Midados, Karaburun ADD Şubesi, Karaburun CHP İlçe Teşkilatı, İzmir Milletvekili Kani Beko ve Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın destek verdiği açıklamada İzmir Milletvekili Kani Beko, Egeçep ve Ekoloji Birliği sözcüleri birer konuşma yaptı.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, basın açıklamasında; “Bunun Adı Temiz Enerji Değil, Talan”, Yarımadayı Şantiyeye Çevirmeyin Efendiler”, “Yaşam Alanımızı Savunuyoruz”, “Karaburun’a İyi Bak, Kulak Ver, Yaşat”, “Yaylaköy’ün Başına Gelen En Büyük Afet, Lodos”, “ “Yaylaköy’de RES Talanı, Afet Yalanı”, “Yaylaköy’de Keçileri Tutamıyoruz” dövizleri açıldı.
Açıklamayı okuyan Karaburun Kent Konseyi Genel Sekreteri Aykut Uçar, davanın reddine ilişkin alınan karara tepki göstererek, “Danıştay’ın aldığı bu karar lisansların ve ÇED olumlu kararlarının defalarca ‘yaşamdan’ yana iptal edildiği Karaburun Yarımadası’nda yaşayanların adalete olan inancını zedelenmiş, tabiatın ve yaşamın hakları Danıştay tarafından yok sayılmıştır” dedi.
‘TALANIN BOYUTLARI YAĞMACI TAVIRA EVRİLMİŞTİR’
Karaburun RES Projesi’ne karşı yürütülen hukuk mücadelesinin 5. yılına girdiğini hatırlatan Uçar, “Karaburun Yaylaköy’de bağıra bağıra gelen talanın boyutları hiçbir kural tanımayan yağmacı tavıra evrilmiştir. Lodos Elektrik Üretim A.Ş ‘Karaburun RES’ kapasite artışı projesinin planlarını ÇED olumlu iptal kararına ve Mart 2019’da ilan edilen Karaburun Yarımadası-Ildırı Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ilanına rağmen uygulamaya devam etmiştir. ÖÇKB ilanı sonrası hızla ve vahşice, bir kısmı da ormanlık arazi olan bir alanda önce arazi temizliği ve sonra da inşaat faaliyetini yürütmüştür. Aynı dönemde alana dikilen türbinler parçalanmış, üstü alelacele kapatılmıştır. Pandemi sebebiyle yaşlı nüfusun yoğun olduğu Yaylaköy’de insanlar evlere hapsolmuşken Lodos firması harıl harıl çalışmaya devam etmiştir” diye konuştu.
’20 YIL SONRA YAYLAKÖY’DE YİNE YAYLAKÖYLÜLER OLACAK’
Yaylaköy’de mahkeme kararlarının işletilmediğini, yapılan suç duyurularının işleme alınmadığını dile getiren Uçar, “20 yıl sonra Yaylaköy diye bir şey kalmayacak” diyerek projeksiyon yapan Lodos Elektrik Üretim A.Ş’ye tepki gösterdi: “20 yıl sonra Yaylaköy’de yine Yaylaköylüler olacak, keçiler otlayacak, kuşlar ötecek; siz türbinlerinizi alıp dağlarımızdan gideceksiniz, diyoruz, Yaylaköylüler asırlık kadim kültürleriyle bu yarımadada yaşamaya dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecekler. RES’ler; tüm köylere, tüm Yarımada’ya hızla yayılıyor. Tamamlanan RES’lerde kapasite artış talepleri devam ediyor. Yeni ölçüm direkleri yeni RES’lerin habercisi. Yarımadanın yüzde 71’i RES’lere kiralanmış durumda. Akdağ’ın kapladığı yüzde 13’lük alan çıktığında Karaburun’da; kuşa, keçiye, arıya, insana yüzde 16’lık bir alan kalmaktadır. T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÖÇKB ilanıyla yüzde 16’yı mı koruyacaktır?”
‘KARABURUN’DA YAŞAMIN YOK EDİLMESİNE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ’
“Bu sonuç ‘yenilenebilir/temiz enerji’ maskesiyle örtülemeyecek kadar vahim ve yok edici bir tablodur” diyen Uçar, ÖÇKB sürecini denetleme yetkisini üzerine alan T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, ÖÇKB ilanının gerekliliklerini yerine getirmeye davet ederek, son olarak şunları söyledi:
“Böylesi, doğaya, insana hoyrat bir uygulamayla “yenilebilir-temiz enerji” adı altında bu nadir doğanın, yaban hayatının, tarım, mera ve turizm alanlarımızın kısacası Karaburun’da yaşamın yok edilmesine rıza göstermeyeceğiz. Biz Karaburunlu yurttaşlar olarak; yarımadamızın doğasını, tüm canlıların yaşamını, insan sağlığını, bugününü ve geleceğini, koruyarak/ kalkınma ilkesini hiçe sayarak sadece bir enerji üretim alanına dönüştürülmesine karşı, bugünümüz ve gelecek kuşaklar adına davacıyız ve her türlü yasal hakkımızı, dün olduğu gibi bugün de kullanmaya devam edeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.” (DUVAR)