Karamollaoğlu: Siyasette ciddi bir dalgalanma var
aramollaoğlu, gazeteciler Şirin Payzın, İsmail Saymaz, Oral Çalışlar ve Ercan Özcan'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
TV5'te yayınlanan Ahu Özyurt moderatörlüğündeki 'Düşünme Vakti' programına konuk olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gazeteciler Şirin Payzın, İsmail Saymaz, Oral Çalışlar ve Ercan Özcan'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
İsmail Saymaz: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Üsküdar'da bir Saadet Partisi yöneticisiyle yaşadığı kötü hadiseyi sormak istiyorum. Sayın bakan Saadet Partisi’ni PKK’yla işbirliği yapmakla suçladı. O esnada bir Saadet Parti’li ‘PKK’lının da Allah belasını versin’ diye tepki göstermesi üzerine gözaltına alındı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Temel Karamollaoğlu: Neredeyse 15-16 senedir ne Sayın Erdoğan ne de başkaları Saadet Partisi'ni adeta ağızlarına almıyor, oruç tutuyorlardı. Altı-yedi aydır oruçları bozuldu, Saadet Partisi her gün gündemlerinde. Türkiye siyasetinde çok ciddi bir dalgalanma ve değişiklik arzusu var. Bu değişiklik arzusu nedeniyle bize karşı bir teveccüh doğdu. Bunlar arasında sosyal demokratlar da var milliyetçiler de. Özellikle güneydoğudaki Kürtlerin arasında da var, İstanbul'un başka yelerinde de. Ama en ciddi kayma AK Parti'nin içinde. Yani hükümeti bugüne kadar sorgusuz sualsiz desteklemişler ama bir türlü bekledikleri sonucu görmemiş, alamamışlar. Yani adalet duygusu tahrip olmuş, kendi çocukları, yakınları, babaları, anaları zarar görmüş. Öbür tarafta ekonomi almış başını gidiyor, işsiz sayısı şu anda 6-7 milyon. Geçim sıkıntısı almış başını gidiyor. Üretim hem tarımda hem sanayide düşüyor. Vatandaşlar şimdi sıkıntıyı doğrudan doğruya hissettikleri için tepki gösteriyor. Bu sefer bizim söylemlerimize de aşinalar. Düne kadar dinlemiyorlardı belki ama şimdi dinlemeye başladılar. Bu sefer de bize karşı ilgileri ve destekleri artmaya başladı. ‘Eğer böyle giderse bizim altımızda oyarlar’ diye telaşa kapıldılar (AK Parti). Yani geçen seçimlere giderken bazı anketlerde AK Parti'nin kemikleşmiş oyu başlangıçta yüzde 24 görünüyordu, yüzde 8 oy daha elde ederek yüzde 32’ye ulaştı. Ancak seçmen verdiği oyu sorguluyor. AK Partili oyunu başka bir yere vermiyor. Toplam oyu yüzde 32’de, geriye kalanlar dağıtılmış durumda. O zamanlar seçime doğru bu rakam “Yüzde 24’ten yüzde 22,5’e buçuğa düştü” demişlerdi. Benim öyle bir kanaatin var ki bu şimdi yüzde 20’nin altına indi. Bu seçimlerde AK Parti bir şokla karşılaşacağı endişesini taşıyor bunun nedeni olarak da bizi görüyor. Bundan dolayı da kılıçları kınından çıkardılar. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere bütün güçleriyle bize karşı bir kampanya başlattılar. Ben buna üzülüyorum.
İsmail Saymaz: Hep Adıyaman konusunu açıyorlar. Adıyaman'da HDP’nin Saadet Partili adaya destek için çekilmesi, PKK ile işbirliği iddialarını gündeme getirmişti. Adıyaman'da ne oluyor?
Temel Karamollaoğlu: Sadece Adıyaman'da değil Türkiye'nin her yerinde her ilinde biz şunu söylemiştik: “Biz bir ittifakın içinde değiliz”. Bir defa bu çok kesin ve net. Ne ‘cumhur’ ne de ‘millet ittifakı’nın içinde değiliz. Biz, Türkiye'nin her ilinde, ilçesinde ve beldesinde seçime giriyoruz.
İsmail Saymaz: Ama size dörtlü çetenin dördüncüsü diyorlar… ‘Saadetçik’ deniyor hatta…
Temel Karamollaoğlu: Çünkü başka türlü söylemlerimizi ele alıp “Şurada doğru söylemiyorsun” diyemiyorlar. Bize bir yama, bir yafta yapıştırmaları lazım. Biz de şunu söyledik: “Tayyip Erdoğan, hangi il, ilçe ve belde de kimlerin oyuna talipse biz de aynı oylara talibiz” . “Biz sizden oy istemiyoruz” diyerek seçime girecek halimiz yok! Böyle şey mi olur? Elbette istiyoruz. Biz başka yerde de istiyoruz. Birileri de çıkmış ‘Efendim işte siz iç içe girdiniz’ demiş…
İsmail Saymaz: Adıyaman’da ne oluyor efendim?
Temel Karamollaoğlu: Bir defa bizim adayımız bir defa PKK ve HDP ile alakası olmayan bir aday.
İsmail Saymaz: Saadet’in Adıyaman adayı Ahmet Faruk Ünsal eski AK Parti Diyabakır milletvekili…
Temel Karamollaoğlu: Tabii babası da bizim eski milletvekili. Onlarla bir irtibatı yok ancak, Adıyaman’da herkesin oyuna talip.
İsmail Saymaz: Orada bir ittifak var mı efendim Adıyaman için
Temel Karamollaoğlu: Sadece orası için değil başka bazı yerlerde partiler ittifak yapıyor, sadece bu HDP için geçerli değil. ‘Cumhur ittifakı’nda bazı yerlerde AK Parti çekiliyor, bazı yerlerdeyse MHP çekiliyor. Diğer ittifakta bazı yerde CHP çekiliyor, bazı yerlerdeyse İYİ Parti. Başka yerlerde ikisi de aday bulamıyor. Kendisi bir adaya çıkaramayınca, bir milletvekili çıkarma ümidini görmeyince bir başkası destekleniyor.
CHP’de destek veriyor galiba Saadet Partisi adayına… (İsmail Saymaz)
Temel Karamollaoğlu: Size şunu söyleyeyim. Çok enterasandır “CHP’liler bize değil AK Parti’ye oy veriyoruz” dedi. Bu kadar da açık ve net söylediler.
İsmail Saymaz: Söyler misiniz orayı bilelim?
Temel Karamollaoğlu: Bize tepki gösteren, bizim insanlarımızdan birisi bunu söyledi. Çünkü il ve ilçelerde bu tip tavırlar her zaman olagelmiştir. İlçe dediğiniz yer 100 bin 200 bin ilçeli yerler. Anadolu’ya gidin 1000 nüfuslu beldeler var. Burada herkes birbirinin yakını.
Tam emin değilim herhalde Diyarbakır’daydı, tablo göndermişlerdi. AK Parti ve HDP adayları hepsinin soyadı aynı, amca çocukları, teyze çocukları, kardeş çocukları… Şimdi siz tutup da “AK Parti, HDP ile ittifak yaptı” diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Aynı ailedenler. Bir de kim kazanırsa kazansın aynı aile kazasında kaybeden yok.
İsmail Saymaz: Bir ittifak söz konusu değil anladığım kadarıyla…
Temel Karamollaoğlu: Sayın Soylu’nun dediğine el insaf… ‘İmzaladılar’ diye de bir tabir kullanıyor… Kendisine söyleseniz‘Canım söz gelimi’ diyecek herhalde. “İmzaladı” demek bir belge demektir. Var mı böyle bir belge? Yani insanlar bu kadar kendi seviyelerini düşürmezler.
Sayın Soylu ile geçmişte biz beraber olmadık ama Sayın Erdoğan ile 30 sene siyaset yaptık. Onun çevresindeki insanların hepsi ile beraber uzun zaman siyaset yaptım. Hatta bazıları bizimle beraberdi, arkasından bizden koptu gitti orada “Harun gibi gelip karun gibi gitmeyeceğiz” derken başka bir havaya girdiler. Ama benim üzen nokta şu: Kalleşçe alttan vurulmaz, yalan söylenmez, iftira ve hakaret edilmez. Hani siyasetin de bir üslubu olması icap eder. Benim fikirlerimi beğenmeyebilirsiniz. Bana karşı çıkarsınız ‘Saçmalıyorsun şurada, ekonomi böyle düzelmez’ diyebilirsiniz. Ama siz burada tutup benim söylemediğimi bana mal etmeye kalkarsanız, benim tavrımdan dolayı bana hakaret ederseniz, bir de iftira atarsanız.. İftira yalanında hakaretin de ötesinde bir şey. Bir yama yapıştırıyorsunuz ancak yok ortada öyle bir şey. Yoksa beni üzen o arkadaşlarımızın düştüğü seviye… Bir koltuk uğruna bu yapılmaz…
Şirin Payzın: Sizce Cumhurbaşkanı Erdoğan neden Süleyman Soylu’yu bu kadar ön plana sürüyor? Diğer partilileri, Milli Görüş kökenlileri, AK Parti’nin çekirdek ekibini değil de Süleyman Soylu’yu?
Temel Karamollaoğlu: O mu sürüyor Süleyman Bey kendisi mi çıkıyor bilmiyorum ancak beni üzen orada da başka bir şey var. Hem nedense Tayyip Bey geçmişte kendisine çok ağır ifadeler kullananları kullanmaktan zevk alıyor. Bu kadar söyleyeyim yeterli. Soylu’nun Erdoğan aleyhine beş sene önceki ifadeleri yenilir yutulur gibi değil, birbirlerinin suratına nasıl bakıyorlar ben onu anlamıyorum.