Karar yazarı Karaalioğlu: İşgal tamamlanacak olursa, en çok zarar gören ülke de Türkiye olacak

Abone ol

Rusya-Ukrayna müzakerelerini ve Türkiye'nin 'arabuluculuk' rolünü değerlendiren Mustafa Karaalioğlu, "

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'nın doğusundaki Luhansk ve Donbask'ın bağımsızlığını tanımasının ardından ülkeye askeri harekat emri vermesiyle 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan işgal sürüyor.

Ateşkes çabalarında bazı görüşmelerde Türkiye'nin arabulucu konumu ile diplomasi trafiği sürerken insani dramın sürdüğü savaşın bitmesi için henüz bir sonuca ulaşılamadı.

"MASANIN AYAKTA TUTULMASI RUSYA'YI KATLİAMDAN ALIKOYMUYOR"

Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu, Buça'dan gelen katliam haberlerini aktardığı yazısında sürecin kötükeştiğini ifade etti.

Mustafa Karaalioğlu, "Giderek kötüleşen tablo Türkiye’nin iki ülke arasındaki müzakerelerde oynadığı kolaylaştırıcılık rolünü değersiz kılmıyor. Batı ve NATO’nun tamamı Rusya’ya yaptırım uygularken bunun dışında kalan Türkiye kendine bir alan açmayı başardı ve izleyebileceği tek politikayı ısrarla sürdürüyor. Rusya’nın müzakerelere önem verdiğini söyleyen ve Türkiye’ye de aşırı değer veren açıklamalarıyla eş zamanlı olarak katliam ve işgali derinleştirmesi işin tadını kaçırıyor ama bu Türkiye’nin kusuru değil. En nihayet Ankara’nın Moskova üzerinde yaptırım gücü veya baskı kurabilecek herhangi bir enstrümanı bulunmuyor. Ne var ki Bucha katliamından sonra savaşın seyri Rusya’ya karşı zaten güçlü olan nefreti artırdı. Daha fazla yaptırım, sınır dışı kararı ve tepkinin katliamın hemen peşine gelmesi de bunu gösteriyor. Dolayısıyla, şimdiden sonra kolaylaştırıcılık pozisyonu da eskisi kadar sempatik ve fonksiyonel olmayabilir. Çünkü, masanın ayakta tutulması Rusya’yı işgal ve katliamdan alıkoymuyor ve Ukrayna’ya kaybettirmeye devam ediyor. Sürecin böyle gelişmesi, gayet tabii ki arabuluculuk gayretlerinin payını düşürüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Karaalioğlu, "Öte yandan, Türkiye açısından bir problem de Ukrayna’nın Karadeniz sınırının Rusya tarafından tamamen işgal edilme ihtimalidir. İşgal tamamlanacak olursa, Ukrayna denize sınırını kaybedecek ve Karadeniz neredeyse bir Rus gölü haline gelecek ve bundan en çok zarar gören ülke de Türkiye olacak. Ankara, iki ülke arasındaki kolaylaştırıcılık rolünü sürdürürken bu tehlikeyi ıskalayamaz. Eldeki en kıymetli stratejik belgenin Montrö sözleşmesi üzerinden boğazlar ve Karadeniz denklemindeki imtiyaz olduğu anlaşıldıktan sonra hiç ıskalayamaz… Ukrayna savaşı bitip her şey yatıştığında, kuzeyde (Karadeniz), güneyde (Suriye) Rusya ile baş başa kalan Türkiye senaryosunun üreteceği güvenlik riskini şimdiden ve erkenden görmekte büyük fayda vardır. Türkiye’nin işgal karşısında tarafsızlığı hatta Rusya’yı kınamama özeni bile bir yere kadar izah edilebilir. Ama Rusya’nın Suriye’de bize kaybettirdiklerinin dumanı üzerinde tüterken, şimdi Karadeniz’de de aleyhimize sonuç doğuracak avantajlar elde etme ihtimaline seyirci kalmanın izahı zor olur." yorumunu yaptı.

MUSTAFA KARAALİOĞLU'NUN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Macaristan seçimleri Türkiye'yi nasıl etkiledi? 'İki ülkenin muhalefet yapıları çok fazla benzemiyor' Gündem Yıllarca işkence gördü: Ankara'da IŞİD'linin evinde tutulan Ezidi kadın kurtarıldı Gündem AKP'li Ürgüp Belediyesi, durdurulan inşaata yeniden başladı: Birinci derece SİT alanları tehlikede Gündem Türk yargısı kararını 12 dakikada verdi, dosya Suudi Arabistan'a devredildi: Kaşıkçı davası, öldürenlere teslim edildi Gündem