Karikatüristler telif davalarıyla ilgili konuştu: İzin almaları gerekiyor
Eserlerini paylaşanlara dava açtıkları iddia edilen karikatüristler Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem ve Serkan Altuniğne’den açıklama geldi.
Eserlerini paylaşanlara dava açtıkları iddia edilen karikatüristler Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem ve Serkan Altuniğne’den açıklama geldi.
Erdem'in açıklamasında "Üzerimize gelmek için birtakım yalanlar söylüyorlar. Ticari olan internet sitelerinin mutlaka kullanmak için bizden izin alması gerekiyor" ifadesi yer aldı.
Bir süredir sosyal medyada eserlerini paylaştığı için herkese telif davası açtıkları iddia edilen ünlü karikatüristler Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem ve Serkan Altuniğne’den ortak açıklama geldi.
Hürriyet gazetesinden Ece Çelik'in haberine göre sadece ticari amaçla kullanan sitelere dava açtıklarını ifade eden karikatüristlerin açıklaması da tepki gördü. Yüzlerce kişinin davalık olduğu olayın tarafları şunları söyledi:
Davalı: Sitede reklamımız bile yok
Nevzat Saykılı: "Ben bir sağlıkçıyım. Beni de mahkemeye verdiniz. Ne istediğiniz parayı verecek ne de avukat tutacak gücüm yok. Sitem sadece sağlıkçıların girdiği mesleki bir site (radyolojinet). Para kazanmadığını da ispatlayabilirim dedim cevap bile yazmadınız. Biz para kazanmak için değil karikatürü çok sevdiğimiz için paylaştık sitemizde. Ama artık sayenizde karikatürü eskisi gibi sevmiyoruz."
Batuhan Çolak (aykırı.com.tr isimli internet sitesinin genel yayın yönetmeni): "Etrafımda çok sayıda kişiye dava açıldı, sanıyorum bize de dava açmışlar, henüz çağırılmadık ama açıldığını duyduk. 58 yaşındaki emekli bir kadının blog’unda kullandığı karikatürden, 18 yaşındaki üniversitesi öğrencisine kadar geniş bir yelpazede şikâyetler söz konusu. Bahane olarak karikatür paylaşılması ve ticari amaç gösteriliyor. Ama dava açılan birçok sitede reklam bile yok."
Davacı: Logo basmak doğru değil
Selçuk Erdem: "Üç karikatürist ortak bir hukuk bürosuyla çalışıyoruz. Evet dava açacağımız kişileri biz seçiyoruz. Eğer bir yanlış anlaşılma varsa davaları geri çekiyoruz zaten. ‘18 yaşındaki çocuğa dava açılmış’ diyorlar. Biz sitenin sahibini göremeyiz ki, dava açtığımız kişinin yaşını bilmeden başvuru yapıyoruz. Karikatürlerimizi ticari olarak kullananlara telif davası açıyoruz.
Üzerimize gelmek için birtakım yalanlar söylüyorlar. Bizim yazıda da vurguladığımız şey ticari olan internet sitelerinin mutlaka kullanmak için bizden izin alması gerekiyor."
Erdil Yaşaroğlu: "Çünkü çoğunlukla bunlar suç duyurusu. Açık söylemek gerekirse ihtilaflı olduğumuz taraflar tarafından sürekli yanlış bilgiler yayılıyor bilinçli olarak. Ticari kullanmıyorum diyorlar ama bu web siteleri para kazanma amacıyla kurulmuş siteler. Ya trafiği yükseltip reklam, sponsor alıyorlar ya da kendi markalarını, ürünlerinin tanıtımını yapmak için kullanıyorlar.
Suç duyurusunda bulununca da, kişisel blog bu sadece gibi açıklamalarda bulunuyorlar. Bizden izin isteyen çoğu kişiye biz izin veriyoruz zaten ama izin almadan, karikatürlerimiz üzerindeki isimlerimizin üzerine kendi logolarını basarak yayımlamak doğru değil."
Avukat: Engelleme ya da tazminat
Şerif Aras Doğruel (Telif hakları üzerine çalışan avukat): "Herhangi bir sanat eseri üzerinde, özel haller ayrı olmak üzere, tek hak sahibi eseri yaratan kişidir. Sanatçıların, genel olarak da eser sahiplerinin tek geçim kaynaklarının bu bahsettiğimiz haklara dayanarak elde ettikleri gelirler olduğunu hatırlamamız lazım. Ülkemizde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunuyla eser sahiplerine belli haklar tanıyor. Biz bunlara genel olarak telif hakları diyoruz.
Erdil Yaşaroğlu’nun karşılaştığı durum özelinde tecavüzün ref’i dediğimiz bir dava açmak mümkün, bunun yanında tazminat davası ve yayımlanan içeriğe erişimin engellenmesi de diğer seçenekler olarak gözüküyor. Ayrıca bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla sonuçlanacak bir adli sürecin de işletilmesi söz konusu olabilir.
Bu noktada seçimin tamamen eser sahibinde olduğunu göz önünde bulundurmak lazım. Hakkını aradığı ve yasal yollara başvurduğu için Erdil Yaşaroğlu’nun linç edilmeye çalışılmasını anlamak zor. Ancak sanatın ve sanatçıların sahip oldukları değerin toplumsal ölçekte kabul edilmesi için sanatçıların neden mücadele etmesi gerektiğini gösteren önemli bir örnek olduğunu düşünüyorum."