'Kıdem, işçinin sığınabileceği son kale'
Türk-İş heyeti, önceki akşam da başkanlar kurulunu Samsun’da topladı. Ve burada bildiri yayınladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yıldönümü nedeniyle Samsun’da toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu kıdem tazminatı değişikliğine sert tepki gösterdi.
Başkanlar Kurulu bildirisinde, “Kamuoyunun gündeminde tutulan kıdem tazminatının fona bağlanması şeklinde özetlenebilecek tartışmalardan işçi rahatsızdır, tedirgindir, sıkıntılıdır” denildi.
Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, Türk-İş Başkanlar Kurulu üyeleri dün sabah Samsun’daki Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Ardından da Bandırma Vapuru’nu ziyaret etti. Türk-İş heyeti, önceki akşam da başkanlar kurulunu Samsun’da topladı. Başkanlar kurulu sonrasında yayınlanan bildiride şu değerlendirmelere yer verildi:
-Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Nutuk” olarak adlandırılan konuşması “1919 yılı mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım” cümlesiyle başlamaktadır. Tarihe yön veren milli mücadele, Samsun’da başlayıp Anadolu’da devam etti. Emperyalizme, fiili ve zihinsel esarete karşı özgürlük ve bağımsızlık destanı verildi. Türkiye Cumhuriyeti, milletin birlik içinde verdiği bu “istiklal mücadelesi” neticesinde kuruldu.
-Ülkemiz yüz yıl sonra benzeri ekonomik ve siyasal saldırıyla karşı karşıyadır. Kurtuluş meşalesinin 19 Mayıs 1919’da yakılan ilk kıvılcımı bugün de yolumuzu aydınlatmalıdır. Gün Cumhuriyetimize sahip çıkma günüdür. Başta siyasal partiler olmak üzere meslek kuruluşları, işçi ve işveren kuruluşları, tüm milletimiz birlik içinde davranmalıdır. Türk-İş Başkanlar Kurulu, 19 Mayıs’ın 100. yıldönümünde Samsun’da Cumhuriyetin temel değerlerine sarsılmaz bir kararlılıkla sahip çıkmakta.
Kıdemime dokunma
-Kamuoyunun gündeminde tutulan ‘kıdem tazminatının fona bağlanması’ şeklinde özetlenebilecek tartışmalardan işçi rahatsızdır, tedirgindir, sıkıntılıdır. Kıdem tazminatı mevcut haliyle devam etmeli. Şimdi çalışmakta olan işçi kıdem tazminatında hangi haklara sahipse, ileride çalışacak işçi de aynı haklara sahip olmalı. Kıdem tazminatının ödenmesinde mevcut sıkıntıların aşılması için çalışma yapılacaksa Türk-İş katkı sağlayacak. Kıdem, işçinin sığınabileceği son kaledir.
-KİT’lerde ve bazı özel bütçeli kuruluşlarda çalışan taşeron işçilerinin kadro talebi verilen sözlere rağmen bugüne kadar karşılanmadı. Geçici işçilerin sorunları da devam ediyor.
-Sosyal güvenlik sisteminde geçmişte yapılan değişikliklerin olumsuz etkisi şimdi ortaya çıkıyor. Emekli aylıklarındaki gerilemeden, emeklilikte yaşa takılanlara kadar milyonlarca mağdur ortaya çıktı. Yapılması düşünülen sosyal güvenlik “reformunun” bedeli yine işçi ve emekliye çıkarılmamalı. Bireysel emeklilik sistemi zorunlu olmamalı.
-İşsizlik ve başta gıda fiyatları olmak üzere yaşanan yüksek enflasyon, işçilerin çalışma ve geçim şartlarını olumsuz etkilemekte. Ücretli çalışanların vergi yükü taşınamaz noktaya geldi. Uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların önceliği, başta ücretli çalışanlar olmak üzere toplumun dar ve kesimleri olmalı.
Özgür iradeye saygı duyun
-Temel insan hak ve özgürlükleri kapsamında anayasal güvenceye alınmış örgütlenme hakkı, demokratik toplumun da temeli. Anayasamızın 51. maddesinde “sendika seçme özgürlüğü” hakkı düzenlenmiştir. Bu hakkın kullanımına yönelik uygulamada ortaya çıkan engellemeler, baskılar kabul edilemez. Türk-İş Başkanlar Kurulu, bu temel yaklaşımı dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürmekte. Baskı, tehdit, siyasetçilerden ve bürokratlardan güç alarak örgütlenme çalışması sendikacılık değil. İşçinin özgür iradesiyle seçtiği sendikaya herkes saygı duymalı.