Kılıçdaroğlu 11 belediye başkanıyla görüştü, CHP'den açıklama geldi: 'Kara propagandaya güçlü ses çıkarılacak'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanıyla toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada 'Kara propagandaya karşı güçlü bir şekilde ses çıkarma kararı alındı' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, bugün CHP Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanının buluşmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
''KARALAMA OLDUĞUNDA EN SERT ŞEKİLDE CEVAP VERİLECEK''
''Bildiğiniz gibi 11 büyükşehir belediyemiz, her biri bu toplantıları kendi ilinde bu toplantıları düzenliyorlardı'' diyen Torun, ''Hem kendi aralarında iş birliğini sağlamak, ortak projeler gerçekleştirmek için bir turumuz bitti. Sonrasında ben kendilerinden Ordu'da ağırlayabileceğimizi ve böyle bir toplantıyı yapabileceğimizi ifade etmiştim. Onlar da kabul ettiler ve sizlerin de bildiği gibi 1- 2 Ekim’de Ordu’da gerçekleştirdik.
Toplantıda birçok konular konuşuldu. Kendileri ile ilgili belli projeler ama en önemlisi son günlerde özellikle belediyelerimize kurulmaya çalışılan karalama kampanyaları üzerine daha kararlı daha organize şekilde gitmek. Hem belediye başkanlarımız filan hem genel merkez belediyelerimizin iş birliği ile bu kara propagandaya karşı güçlü bir şekilde ses çıkarmak ve bundan sonra atılacak adımlar olduğunda bir karalama bir iftira olduğunda da en sert şekilde cevap vermek üzere karar alındı. Bunu da Genel Başkan ile paylaşmak üzere bugün aktarmak üzere geldiler. Değişik konuları da dile getirdiler'' ifadelerini kullandı.
''SEÇİM YAKLAŞTIKÇA BELEDİYELERİMİZE KARŞI KARA PROPAGANDA ARTACAK''
Torun şunları söyledi:
''Artık seçim yaklaştıkça biliyoruz ki belediyelerimize karşı kumpaslar ve kara propagandalar artacak. Bu sadece Mersin ile İzmir ile bitmeyecek. Daha önce Ekrem Bey’e, Mansur Bey’e de yapılmıştı diğer belediyelerimize de. Kulağımıza da bilgiler geliyor bu yönde ama biz en sert şekilde bu konuyu gerekli müdahaleyi yapacağız. Bizim belediyelerimizde hiçbir şey bulamazlar. Sonuçta İçişleri Bakanlığı orada Adalet Bakanlığı orada çalışan personelin soruşturmasını yapan onlar yani bir suçlu mudur değil midir, onun belgesini veren onlar ama sanki belediyelerimizde bir suç varmış gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Sabaha karşı baskın yaparak bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bir dosyayı bir görevliyi göndererek alması mümkünken, 50 tane polisi kapıya dayayarak sabaha karşı bir dosya için sanki önemli bir olay varmış gibi belediyeye gönderiyorlar. Bunların hepsi algı yaratma çabası. Biliyorlar ki; yerelden genele iktidarı kuracağız. Yerel yönetimlerimiz başarı ile görevlerini devam ettiriyorlar. Gerçekten her türlü baskı ve engellemelere rağmen olağanüstü işler yapıyorlar. İlkleri gerçekleştiriyorlar ama maalesef belediyelerimizi bir şekilde karalayarak itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bakın Erdoğan dün bir metro açılışında bulundu.
Yani o kadar acizler ki İstanbul Belediyesi'nin logosunu silecek kadar göstermeyecek kadar acizleştiler. Artık suni olaylarla kendilerine bir güç devşirmeye çalışıyorlar ama ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Belediyelerimiz vatandaşımızın her bir kuruşunun hesabını vererek şeffaf bir şekilde üreten belediyeciliği ortaya koyuyorlar.''