Kılıçdaroğlu: 'Çoklu baro' bölücülük projesidir, paralel devlet olmaz, paralel baro da olmaz
Kılıçdaroğlu partisinin Grup Toplantısı'nda AKP hükümetinin baroları bölge projesi olan 'çoklu baro' tasarısına tepki gösterdi.
GERÇEK GÜNDEM - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Grup Toplantısı'nda AKP hükümetinin baroları bölge projesi olan 'çoklu baro' tasarısına tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu'nun 'çoklu baro' tartışmalarıyla ilgili açıklamaları şöyle:
Bir kişiyi yakaladığınız zaman onun hakkının savunulması lazım. Avukatlar bir araya gelirler, baroda kamu tüzel kişiliğine sahiptir yani bölünmez. Yani bütün meslek mensuplarının hakkını hukukunu korur. Şimdi baroları parçalıyorlar. Söyledim, bir daha söylüyorum, baroları parçalamak, çoklu baro maskesi altında yapılan hareket Türkiye'ye ihanettir ve bir bölücülük projesidir. Paralel devlet olmaz, paralel baro da olmaz.
Neden çoklu baro? Sen merkezi hükümet olarak baroları denetleme hakkına da sahipsin. Yolsuzluk varsa binersin boynuna. 'Hayır ben baroları böleceğim' diyor. Yargıyı böldüler, medyayı böldüler, iş dünyasını böldüler, şimdi yargının en önemli ayaklarından birisi savunmayı da bölecekler.
Teklif adalet komisyonunda görüşülüyor. En büyük adaletsizliğin yapıldığı komisyondur orası.
Baro başkanları gelip görüş beyan etmek istiyorlar. İzin vermiyorlar, gelemezsin diyorlar. 1 gün önce avcılıkla ilgili bir düzenleme yapılıyor. Avcılıkla ilgili derneğin başkanını davet ediyorlar. Adalet komisyonu adaletsizlik komisyonuna dönüşmüş durumda. Teklif sarayda hazırlandı. Adalet Bakanlığı'nın görüşü alındı mı? Hayır alınmadı. Baroların görüşü alınmadı. Adalet Bakanı'nın kendisinden görüş alındı mı? Onu da teğet geçtiler. www.gercekgundem.com'un CHP Grup Toplantısı'ndan aktardığı habere göre Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
Adalet Bakanı'na sesleniyorum. Bu kadar tarihi bir günde bu kanun TBMM'den geçiyor ve sen de sesini çıkarmıyorsan sen gerçek Adalet Bakanı değilsin.
100 yıl önce de böyle bir düzenleme yapılmış. İstanbul emperyal güçler tarafından işgal edildiğinde işgal güçlerinin ilk yaptığı iş baroları bölmek olmuş. Etnik ve dini esaslara göre. 100 yıl sonra TBMM'de emperyal güçlerin yapamadıklarını şimdi Erdoğan ve arkadaşları gerçekleştiriyor.
Barolar bölününce etnik kimlik üzerinden, havuz medyası üzerinden barolar, hepsi olacak. Pelikanın da baroları olacak. Bunlar emperyal güçlerin aldıkları talimatların gereğini yapıyorlar. Yani Erdoğan büyük ortadoğu projesinin eş başkanlığını yapmaya devam ediyor.
ÇANKIRI'DA KAYBOLAN BARAJ
Hayatımda hiçbir barajın kaybolduğunu görmemiştim. Çankırı'da Kızlaryolu Barajı, temeli atılmış törenlerle. Veysel Eroğlu'nun adı da barajlara verilmiş. Barajlar Kralı mübarek. Yok edilen barajlar kralı. Çiftçi memnun tarlalar sulanacak diye. Arkadaşlar gittiler, ortada baraj yok.
Barajın temeli de yok. Hayatımda bu kadar büyük bir sihir hiç görmemiştim. Milletin gözünün içine baka baka törenler yaparsınız, dünyanın parasını harcarsınız sonra bir bakarsınız ki ortada hiçbir şey yok.
Seninle dalga geçiyorlar, senin iradenle oynuyorlar, sen de sandığa gittiğinde sana oy vermem de. Ben bunu bekliyorum.